El Azzam: Suriye'de çözüm federalizmde

Cizirê Kantonu Yürütme Meclisi Başkan Yardımcısı El Azzam, Suriye'deki sorunlara federalizmin çözüm olacağına işaret etti.

El Azzam, Rimelan'daki çalıştayın önemine dikkati çekerken, "Çalışmalarınızı hızlandırıp önümüzdeki süreçte demokratik federasyon ilanı yapacağız" dedi.

Rojava dışında ilk defa, tüm Suriye halkları ve dışarıdan geniş bir birleşim ile bölge ve Suriye geleceği üzerine yapılan çalıştayın yankıları devam ediyor.

Cizirê Kantonu Yürütme Meclisi Başkan Yardımcısı Hüseyin El Azzam, Rimelan’da iki gün süren çalıştaydan sonra ANF’ye değerlendirmelerde bulundu.

Çalıştayın bölge ve Suriye halklarının geleceği açısından hayati önemde olduğunu ifade eden El Azzam, ilk defa farklı kesimlerin geniş bir katılımla yan yana gelerek yaşanılan tecrübe üzerine bir tartışma yürüttüğünü ve Suriye’nin geleceğine yönelik çözüm aradığını belirtti. El Azzam, "Demokratik Özerklik Yönetimlerinin 3 yıllık tecrübesi tüm Suriye halkları için örnek teşkil ediyor” dedi. 

Demokratik Özerklik Yönetimi tecrübesinin Arap halkındaki korku ve çekinceleri aşarak Demokratik Federal Sistemin asli unsuru haline getirdiğini söyleyen El Azzam, “Halklara, kültür ve inanç birlikteliğine dayanan Demokratik Federal Sistemimizin var olan bölge ve Suriye sorunlarına çözüm olabileceğinin iddiasındayız” dedi. 

'DEMOKRATİK ULUS KAYNAŞTIRIYOR'

Kuzey Suriye Demokratik Federal Sistem dışındaki kimi güçlerin kendilerini sözde muhalif olarak gösterdiğini, ancak bu kesimlerin Suriye halkları ve geleceğine yönelik herhangi bir proje ve kaygılarının olmadığını belirten El Azzam, "Savaşı ya mezhep ya da iktidar değişimi olarak ele alıyorlar" diye ekledi.

El Azzam, "Suriye’de yaşanan kaos ve kriz, kaynağını ulus devlet ve tekçiliğe dayanan mezhepçi anlayışlardan alıyor" diyerek, sistemlerinin Suriye ve Ortadoğu’da Demokratik Ulusu esas kaydetti. El Azzam, "Demokratik ulus sistemi tekçiliğe dayalı ulus devlet, tek parti, ırk ve kültürü reddeder. Toplumun çoğulcu yapısını içine alır. Bundan dolayı da Demokratik Ulus sistemi özgürlükçü bir felsefeye dayanır ve içerisinde her halk, kültür, inanç ve cinsler birlikte ve eşit bir şekilde yer alıyor" diye belirtti.

El Azzam, şu değerlendirmeleri yaptı:

"Bir çözüm yönetimi olarak demokratik federalizmi iki gün boyunca tartıştık. İlk defa yan yana gelen halklar yaşadığımız tecrübe üzerine bir tartışma yürüttü. Yol vb. sorunlardan dolayı birçok delege toplantıya katılamadı. Çözüm yöntemi ve sistemi olarak ortaya koyduğumuz demokratik fedaral sistem dünyanın birçok ülkesinde aslında vardır. Rojava ve Demokratik Özerk Yönetim tecrübemiz vardır ve bu bize büyük bir umut ve güven veriyor. Bu tecrübemizden dolayı Avrupa, Rusya, Amerika gibi ülkeler bizimle yan yana gelerek DAİŞ’e karşı desteklerini sundu. Suriye ve Ortadoğu'da sorunların kaynağı ulus devlet ve ona bağlı geliştirilen ırkçılık, mezhepçilik ve cinsiyetçilik üzerine geliştiğini görüyoruz. Doğa tek renk değil ve bir bahçe tüm renkler içinde yer aldığı zaman güzeldir. Kültür ve inanç birlikteliğine dayanan demokratik federal sistemimizin var olan sorunlara çözüm olacağını iddia ediyoruz. Geçmişte halkların, kültür ve inançların birbiri ile uyumsuzluğunu göremezsiniz. Ne zaman iktidar geliştiyse ve faşizme dayanan tekçi zihniyet ortaya çıktıysa o zaman sorunlar gelişti. 

Şu an Suriye ve Ortadoğu'nun tümünde en güvenli ve huzurlu yer Rojava ve demokratik yönetim alanlarıdır. Bu tamamen felsefe ve sisteminden ileri geliyor. Biz ulus devlete dayanan zihniyeti aşıp, demokratik ulusu inşa etmek istiyoruz. Sistem yeni olmasına rağmen halkların ilgisi oldukça yoğundur. İnanıyoruz ki, önümüzdeki süreçte tüm Suriye halkları bu sisteme dahil olacak ve bu şekilde sorunlara çözüm bulacaklardır.” 

‘ARAP HALKI DEMOKRATİK FEDERAL SİSTEMİN KURUCULARINDANDIR’ 

Demokratik Özerk Yönetime karşı çeşitli çevrelerin Arap halkını korkutup kışkırttığını ancak, YPG ve yönetimin fedakarlık ve mücadelesinin bunu boşa çıkarıp güven ortamı yarattığını belirten El Azzam, şöyle devam etti:

"İster rejim, isterse çeteler milliyetçilik, mezhepçilik üzerinden bölge halklarını birbirine düşürmeye çalıştı. Geçmişte Baas rejiminin tekçi, milliyetçi yaklaşımları ile çetelerin fitne ve fesatları halkta belli bir korku, çekingenlik yarattı. Arap halkı kışkırtılmaya çalışıldı. Suriye Arap milliyetçiliği üzerinden şekillenmiş, Rojava’da devrim olunca halkları birbirine düşürmeye çalışanlar bunu anti-Arap olarak göstermeye çalıştı. YPG, YPJ’nin tüm bölgeyi çetelere karşı koruması ve Demokratik Özerklik Yönetimimizin tüm halklardan oluşması Arap halkındaki bu korku ve kaygıları giderdi. Özellikle çetelerden çok fazla acı çeken Til Hemis, Hol Şeddadê Til Berak Arap halkımızın yaşadığı yerlerin YPG, YPJ ve QSD güçleri tarafından büyük bir fedakarlıkla alınması Arap halkında büyük bir güven yarattı. Çetelerden özgürleştirilen bu şehirlerde yönetim olarak TEV-DEM’in desteği ile şehir ve köylerde halk kendi komün ve meclislerini kurarak kendi kendini yönetiyor. 

Biz Rojava ve Kuzey Suriye halkları son 5 yıldır hem çetelere karşı büyük bir mücadele verdik, hem de halkların birlikte yaşam ve Demokratik Özerk Yönetimimizi geliştirdik. Suriye’nin içinden geçtiği sürece baktığımızda eski durumuna dönmesi mümkün değildir. Sistemimiz bir ilk olmasına rağmen başarılı olduğunu düşünüyoruz. Demokratik Özerk Yönetim tecrübesine dayanan Demokratik Federal Sistem daha geniş bir sistem içinde halklar, kültür ve inançların birlikte yaşamasını sağlıyor. Federal sistem Suriye halklarını yan yana getirecek ve birliğini güçlendirecektir. İnşa ettiğimiz Demokratik Federalizmin dünyadaki uygulanan örneklerden çok daha ilerici olduğun düşünüyoruz. Bizi ziyarete gelenler sistemin demokratik yönünü merak edip soruyor. Daha önce ön yargılar ile bizden uzakta duranlar pratik ve uygulamalarımızı gördükten sonra, şimdi sistem içinde yer almaya başladılar.” 

'İLAN EDECEĞİZ'

Rimelan’daki çalıştaya Suriye genelinden birçok çevrenin katılım sağlamasının içeride ve dışarıda olumlu tepkileri sağladığına dikkati çeken El Azzam, "Çeşitli nedenlerden dolayı çalıştaya katılamayan çevrelerin de önümüzdeki süreçte katılmalarını sağlayacağız. Çalışmalarınızı hızlandırıp önümüzdeki süreçte demokratik federasyon ilanı yapacağız. Artık kimse federasyonun Suriye’yi parçalamak anlamına geldiğini konuşmuyor. Konuşulan, federasyonun Suriye sorununun çözüm noktası olduğudur" diye konuştu.

'ÇÖZÜM VE GELECEK FEDERALİZM İLE MÜMKÜN'

Cizîr Kantonu Yürütme Meclisi Başkan Yardımcısı Hüseyin El Azzam, değerlendirmelerini şöyle tamamladı:

"Yapılan toplantılara halkın ilgisi yoğun ve insanlar federal sistemi daha iyi anlamak istiyor. Demokratik Federasyon sisteminin tüm Suriye halklarının umudu haline geldiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Suriye sorununda federasyondan başka da yol ve yöntem çözüm olmaz; daha çok çelişkileri derinleştirir. Dışarıda oturup Esad yerine oturmaya çalışanlar Suriye halkına değil, dışarıda başka güçlere bağlı ve onların dili ile konuşuyor. Bu kesimler Suriye sorununun çözümünü istemiyor, aksine sorunun devam etmesini istiyorlar. Çünkü sorun bitse bu kesimlerin bir rolü kalmayacak. Bu gerçeğe göre çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Şu an itibarıyla 8 ülkede demokratik özerklik yönetiminin temsilciliği vardır. Birçok Arap ülkesi bizi kabul ediyor. Demokratik Özerklik Yönetimi giderek meşruiyetini geliştiriyor. Çözümün ve Suriye’nin geleceği federalizm ile mümkündür.”