Ateşkes ilan ettikleri tarihten beri Türk devletine karşı hiçbir planlı eylem gerçekleştirmediklerini belirten Amed Malazgirt, buna karşılık Türk devletinin ise saldırılarını daha da arttırdığına işaret etti.

Malazgirt, “Türk devletinin ne söylediği, nasıl tartıştığı değil, Önder Apo’nun ne söylediği bizi ilgilendirir. Bizim için esas olan Önder Apo’dur” diyerek, söylem düzeyinde dahi olumlu bir adım atmayan devletin “silah bırak’ çağrılarına da cevap verdi.

2025 Newrozu, Medya Savunma Alanları'nda görkemli bir askeri törenle ve gerilla coşkusuyla kutlandı. Törende konuşan HPG Merkez Karargah Komutanlarından Amed Malazgirt, yeni sürece ilişkin önemli mesajlar verdi.

Amed Malazgirt, başta Önder Apo olmak üzere Kürt halkının, Kürdistanlılar ve Kürt dostlarının, zindan direnişçilerinin ve şehit annelerinin 2025 Newroz’unu kutladı.

Newroz’un kimi halklar için yeni bir gün anlamına gelirken, Kürt halkı için daha farklı anlamlar taşıdığına işaret eden Malazgirt, “Kürt halkı için Newroz, direniştir, kölelik ruhunun kırılmasıdır, özgür ve onurlu bir yaşamın inşasıdır” dedi.

PKK BİR NEWROZ PARTİSİDİR

Amed Malazgirt, PKK’nin doğuşundan bugüne kutlanan Newrozlara ilişkin ise şunları söyledi: “Mazlum Doğan yoldaş, işgalci Türk devletinin zindanlarında, ağır işkenceler altındayken üç kibrit yakarak Newroz’u kutladı. Böylece direniş ruhunu dört parça Kürdistan’da bir kültür olarak yaydı. Sonrasında Zekiye yoldaş, Rahşan yoldaş ve bu yoldaşlar gibi onlarcası bedenlerini ateşe vererek Newroz'u kutladı. PKK, işte bu ruh ve karakter temelinde kendisini inşa etti, Newroz ruhuyla, Newroz direnişiyle PKK zorlu bir mücadele yürüttü. Zaten Önder Apo da PKK’yi kurma kararını bir Newroz günü aldı. Bu yüzden PKK, bir Newroz partisidir. Aynı şekilde bugüne kadar sürdürülen mücadele de coşkulu Newroz ruhuyla yürütülmüştür.”

ÖNDER APO İLK ATEŞKES İLANINDAN BERİ SİYASİ ÇÖZÜMÜ SAVUNDU

İki aydır Önder Apo öncülüğünde yeni bir mücadele gündeme girdiklerine işaret eden Komutan  Malazgirt, “Önder Apo, İmralı zindanında işgalci Türk devletine karşı çok büyük bir mücadele verdi, direndi; Türk devleti Rêber Apo’nun direnişi karşısında onunla görüşmeye mecbur kaldı. Türk devletinin başlıca amacı, PKK’yi tasfiye etmek ve Kürt halkını yok saymaktı ancak Önder Apo ve PKK’nin direnişi karşısında başarısız oldu, PKK’yi tasfiye edemedi” diye konuştu.

Eğer imkanlar sağlansaydı, Önder Apo’nun her zaman Kürt sorununun siyasi çözümünden yana olduğunu, ancak Kürt halkının inkârı sistematik bir konsept olarak ortaya çıktığı için silahlı mücadeleyi gerekli gördüğünü belirten Malazgirt, devamla 90’ların başından günümüze çözüm arayışlarına ilişkin şunları aktardı: “PKK, başlangıçta silahlı bir güç olarak ortaya çıktı. Türk devletinin inkâr ve imha politikalarına karşı çok çetin bir savaş yürütüldü. PKK, 1990’larda gücünün zirvesine ulaştı. Bunun sonucunda Türk devletini siyasi çözüme zorladı ve bazı güçler aracılığıyla siyasi çözüm gündeme girdi. Önder Apo, 1993’te ilk ateşkes adımlarını attı ve bugün dile getirdiği pek çok düşünceyi o zaman da ifade etti. Ancak o dönemde, Önder Apo olumlu adım atmasına rağmen Türk devlet yetkilileri PKK’ye karşı savaşa hazırlanıyordu. 1994’te PKK ile Türk devleti arasında çok şiddetli bir çatışma yaşandı ama bu da sonuçsuz kaldı. 1998’de Türk devleti, Önder Apo’ya bir mektup göndererek çok kan aktığını, sorunun siyasi yöntemlerle çözülmesi gerektiğini iletti. Önder Apo da bir kez daha gerekli adımları attı. Fakat 1999’da Önder Apo’nun esaretiyle sonuçlanan uluslararası komplo gerçekleşti. Buna rağmen Önder Apo, Kürtlerle Türklerin ebediyen düşman olmaması için barış adımlarını attı. Gerilla güçleri gruplar halinde geri çekildi. Ancak o süreçte de Türk devleti yine kandırma ve tuzak yöntemlerine başvurdu; geri çekilme aşamasında olan yüzlerce yoldaşımız şehit düştü. Buna rağmen PKK, Önder Apo’nun kararlarının başarıya ulaşması için süreci bozmadı, savaşa girmedi; Türk devleti ise her defasında Önder Apo’ya komplolarla karşılık verdi.”

SON 10 YILDA ZAYIFLAYAN, TÜRK DEVLETİ OLDU

Amed Malazgirt, 2013’te de Önder Apo ile Türk devleti arasında Kürt sorununun çözümü için görüşmeler yapıldığını, ancak 1993’te olduğu gibi benzer bir konsepti tekrar devreye koyduğunu hatırlatarak şöyle devam etti: “Türk ordusunun üst düzey komutanları ve devlet yetkilileri NATO’ya gitti, Avrupa devletlerinin kapısını çaldı. Silah ve teknik malzemeler elde ettiler ve büyük çaplı bir savaşa hazırlandılar. 2015’te güçlerimize karşı havadan kapsamlı saldırı başlattılar. O tarihten bugüne Türk devleti ile bizim aramızda çok çetin bir savaş yürütüldü. Devlet, savaş teknolojisiyle PKK’yi bitirebileceğine inandı ancak en büyük savaşın yaşandığı son on yılda da PKK yok edilemedi. Türk devleti on yıldır hiçbir sonuç elde edemedi; aksine zayıflayan Türk devletinin kendisi oldu. Ekonomik olarak geriledi, askeri açıdan başaramadı. PKK biraz bedel verdi, verdiğimiz bedeller ağırdı da ama biz başardık.”

ATEŞKES KARARINDAN BU YANA TÜRK DEVLETİNE KARŞI PLANLI HİÇBİR EYLEMİMİZ OLMADI

Önder Apo’nun 27 Şubat’ta yaptığı son çağrının ardından gerilla cephesinde yaşananları değerlendiren HPG Merkez Karargah Komutanlarından Amed Malazgirt, ateşkes ilan ettikleri tarihten beri Türk devletine karşı hiçbir planlı eylem gerçekleştirmediklerini, buna karşılık Türk devletinin saldırılarını daha da arttırdığına işaret etti. Gerillalara “askeri güçler olarak dikkatli olmalıyız” diyen Malazgirt şunları vurguladı:

“Önder Apo, Bahçeli’nin çağrısına cevap verdi. Bahçeli’ye soruyoruz; siz hangi somut adımı attınız? Biz devleti yakından izliyoruz. 15 günden fazla oldu; devletten hiçbir olumlu mesaj yansımadı. Önder Apo, üzerine düşen tarihi sorumluluğu yerine getirdi, PKK de olumlu yanıt verdi. Halk Savunma Merkezi de PKK’nin verdiği cevaba uyarak eylemlerini durdurma kararı aldı. O tarihten bu yana askeri güçler olarak Türk devletine karşı hiçbir planlı eylemimiz gerçekleşmedi.

 ATEŞKES İLANIYLA BİRLİKTE TÜRK DEVLETİ SALDIRILARINI ARTTIRDI

Türk devletinin niyetinin kötü olduğunu gözlemliyoruz. Bu konuda askeri güçler olarak dikkatli olmalıyız. Çünkü PKK ateşkes ilan ettikten sonra Türk devletinin saldırıları daha da arttı. Savaş uçaklarıyla saldırıyorlar, top ve tanklarla saldırıyorlar, keşif uçakları 24 saat alanlarımızın üzerinde dolaşıyor.

TÜRK DEVLETİNİN NE DEDİĞİ DEĞİL, ÖNDER APO’NUN NE SÖYLEDİĞİ BİZİ İLGİLENDİRİR

Sonuç olarak, tüm yoldaşlarımız bilsin ki, biz devletin ne dediğiyle, devletin nasıl tartıştığıyla, devletin PKK ile ilgili ne söylediği bizi çok ilgilendirmiyor. Biz Önder Apo’yu esas alıyoruz, Önder Apo’ya kulak veriyoruz. Önder Apo’nun söylediklerinden ne anlıyoruz, o ne demek istiyor; bizim için bu önemli. Bizim için esas olan Önder Apo’dur. Bu hareketi yaratan Önder Apo’dur. PKK’yi feshetme, silah bırakma kararını da ancak Önder Apo verebilir.

Fakat Türk devleti kendini çok akıllı zannediyor, tarih gösteriyor! ‘PKK silah bıraksın, bir an önce kongreyi toplasın ve kendini feshetsin’ diyor. Yani ne demek istiyor? Yukarıdan bizi takip edecek, bir toplanma durumunda yok etmek isteyecek. Neden bunu söylüyoruz? Biz Türk devletinin saldırılarından bu sonuca ulaşıyoruz. Alanlarımıza yönelik saldırılar hala durmadı. Türk devletinin bize karşı üslubu hiç değişmedi. Türk devleti zihniyetini ve üslubunu değiştirmeden, yeni sürece göre kendini yapılandırmadan Kürtler ve Türkler arasında nasıl barış sağlanacak? Kobanê’de silahlarla hiç alakası olmayan yurtsever bir aile, Türk ordusunun hedefi oldu ve 9 kişi şehit edildi. İçlerinden 7’si çocuktu; en küçükleri henüz 4 aylıktı. Kürt halkı bütün bunları değerlendiriyor; bu zihniyetle, bu devletle, bu katliamlar altında nasıl kardeş olacağız diye. Kürt halkı eski Kürt değil; politiktir, örgütlüdür, her şeyi görüyor, yorumluyor.

 FEDAİ MİLİTANLARI İKNA EDEBİLECEK TEK KİŞİ ÖNDER APO’DUR

Kısacası, biz Türk devletini ve onun adımlarını yakından takip ediyoruz. Asla gevşemeyeceğiz ve Rêber Apo’nun cevabını bekleyeceğiz. Silah bırakma gibi stratejik bir karar alınacaksa, bunun kararını Önder Apo dışında PKK içinde kimse veremez. Bunlar PKK’yi nasıl görüyorlar ki! Türk devleti samimiyse, Kürt ve Türk halkları arasında barış olmasını istiyorsa, hatta devlet içinde bir uzlaşma istiyorsa samimi adımlar atmalı. Bunun dışında, Önder Apo hazır olmadıkça, kimse ne kongrede ne de başka yerde böyle stratejik bir karar alabilir, PKK’yi feshedebilir ya da silah bıraktırabilir!

PKK’nin kendini feshetmesi ve silah bırakması için Önder Apo'ya uygun koşullar oluşturulmalıdır. Birçok fedai militan Rêber Apo’ya inanıp da katılmış; katılmadıkları, ikna olmadıkları bazı şeyler var. Biz de bazı hususlarda ikna değiliz, halk da daha ikna edilmedi. İkna edecek olan Önder Apo’dur ve bunun için Önder Apo fiziken özgür olmalı. Önder Apo özgür olana kadar Kürt halkı mücadelesini sürdürecektir.”

AWAZE ÇİYA KONSER VERDİ

Kutlamada Awaze Çiya tarafından bir konser verildi. “Bi can, bi xwîn em bi te re ne ey Serok!” sloganı eşliğinde gerillalar, özgürlük halayına durdu. Gece geç saatlere kadar da Newroz ateşi etrafından halaya duran gerilla, 2025 yılı Newroz’unu büyük bir heyecan, coşku ve moralle kutladı.

Kutlamada görüşlerini paylaşan özgürlük gerillaları, Önder Apo’nun mesajlarına dikkat çekerek, “Önder Apo hala da fiziki özgürlüğüne kavuşmuş değildir. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü temel amacımızdır. Önder Apo, fiziki özgürlüğüne kavuşmayana kadar mücadelemiz her geçen gün daha büyüyecektir” diye konuştu.