Kayıp yakınları 700. haftada Vedat Aydın için buluştu

Amed'deki kayıp yakınları ve İHD üyeleri, 700'üncü haftada katledilen Vedat Aydın için buluştu.

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve kayıp yakınlarının 2009 yılında Amed Koşuyolu Parkı'nda başlattığı "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eylemi, 700'üncü haftasına girdi. Eylemin 700’üncü haftasında da Koşuyolu Parkı'ndaki Yaşam Hakkı Anıtı önünde bir araya gelen aileler, bir kez daha kayıpların bulunmasını, faillerin yargılanmasını istedi. Eyleme, Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri İmam Taşçıer ve Dersim Dağ, Amed Emek ve Demokrasi Güçleri, sivil toplum örgütü (STÖ) temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.


Eylemde konuşan İHD Amed Şubesi Başkanı Abdullah Zeytun, "Mardin'de 1995'te herkesin önünden gözaltına alınarak kendilerinden haber alınamayan 7 kişinin Adıyaman Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında, somut verilere rağmen failler hakkında beraat kararı verildi.  '90'lı yıllar hep ifade ettiğimiz gibi insanlığa karşı işlenmiş suçların dönemiydi. 2000'li yıllar ise bu suçların yargı eliyle aklandığı yıllar oldu. (...) Bize bu yolu açan insan hakları savunucusu Vedat Aydın'ın yolundan ilerliyoruz. Onun şahsında mücadele edenleri anıyoruz" dedi.
 
'FAİLİ BELLİ'
 
JİTEM tarafından 5 Temmuz 1991 tarihinde kaçırılıp katledilen ve cenazesi 2 gün sonra bulunan Halkın Emek Partisi (HEP) Amed İl Başkanı Vedat Aydın'ın kardeşi Veysi Aydın, faillerin bulunmamasının devletin tercihi olduğunu kaydetti. Aydın, “Devlet failleri bulamıyorsa, burada politik tercihleri söz konusudur. Aynı tercih Vedat Aydın dosyasında da geçerlidir. 31'inci yılına kadar dosyada ilerleme olmadı. Böylesi bilinen bir olayın çözülememesi, devletin Kürt sorunundaki yaklaşımının özetidir. Biz Vedat Aydın'ın cinayetine faili belli bir cinayet dedik. Devletin tercihiyle işlenmiş bir cinayettir. Zaman aşımına uğradı. Bu saatten sonra; Musa Anter, Mehmet Sincar davası da bu akıbete uğrama aşamasındadır. Böylesi politik insanların failleri bulunamıyorsa; bunlar politik tercihlerdir” diye konuştu.
 
'AYDIN'IN MÜCADELESİ MİLYONLARA ULAŞTI'
 
HDP İl Eşbaşkanı Zeyyat Ceylan, Vedat Aydın’ı ve kaybedilenleri anarak sözlerine başladı. Ceylan, “Vedat Aydın cinayetinin üzerinden 31 yıl geçmesine rağmen failler bulunamıyorsa, katiller kadar failleri ortaya çıkaramayanlar da suçludur. Vedat Aydın'ın mücadelesi milyonlara ulaştı. Biz her daim demokratik siyaset olarak, annelerimizle beraber olacağız. Kayıplarımızın mücadelesine destek vereceğiz. Aydın'ın tek amacı; onurlu bir barış ve özgürlüğün bu topraklara gelmesiydi. Bu talepler amacına ulaşana kadar milyonlar bu mücadeleyi sürdürecektir" dedi.
 
Gözaltında kaybedilen kayıp Mehmet ve Ali Tekdağ'ın ablası İffet Mutaş, "Bugün nedir? Bugün bayramdır. Ben size hakkımı helal etmiyorum" dedi.
 
Kayıp Komisyonu üyesi Fırat Akdeniz, "İnsanlığın ilk erdemlerinden biri olan mezar ve yas hakkı şüphesiz insanlığın en büyük değerlerinden biri olmuştur. Tam da bugün içinde bulunduğumuz Kurban Bayramı’nın ilk günü münasebetiyle bizler de kendi sevdiklerimizin bir mezarı olsun, gidip toprağına karanfil bırakmak, bir dua okumak isterdik. Ama bu bayramı da buruk bir şekilde sevdiklerimizden ayrı geçiriyoruz" şeklinde konuştu.
 
AYDIN'IN HİKÂYESİ

Eylemde Vedat Aydın'ın hikâyesi şöyle okundu:

""Vedat Aydın, 1953 yılında Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Kürthacı köyünde dünyaya geldi. 1979’da Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü’nden mezun oldu. 12 Eylül döneminde tutuklanıp dört yıl hapis yattı.
 
Vedat Aydın, 28 Ekim 1990 tarihinde Ankara’da gerçekleşen İHD 3. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı Kürtçe konuşma nedeniyle tutuklandı. Hakkında açılan soruşturma kapsamında bir süre hapishanede kaldı. Ardından 1991 yılı haziran ayında yapılan Diyarbakır HEP il kongresinde İl Başkanı oldu.
 
5 Temmuz 1991 tarihinde, gece yarısı evinin kapısı çalındı. Silahlı, elinde telsiz bulunan ve kendilerini polis olarak tanıtan kişilerce ‘ifaden alınacak’ denilerek götürüldü. Ailesi ve avukatlarının girişimlerine karşılık, gözaltına alındığı kabul edilmedi. 7 Temmuz 1991 tarihinde, Elazığ ili Maden ilçesi yakınlarında bir köprü altında vahşice işkence edilmiş halde cesedi bulundu.
 
Defnedilmek üzere, 10 Temmuz 1991 tarihinde cenazesinin getirildiği Diyarbakır’da yüzlerce araçlık konvoy ve on binlerce kişi tarafından karşılandı. Cenazeye katılanlara ateş açıldı, olaylar çıktı. Olaylarda, en az 8 kişi yaşamını yitirdi. Aralarında milletvekilleri ve gazetecilerin de bulunduğu yüzlerce kişi yaralandı.
 
Cinayet soruşturmasında faillerin kimliği tespit edilmeyip, arpa boyu kadar yol alınmadı. Cinayet işlendikten tam 20 yıl sonra, Vedat Aydın’ın Eşi Şükran Aydın emniyete çağrıldı. Kendisine ‘Gece eve gelenler bunlar mıydı?’ diye sorulduğunda Şükran Aydın ‘20 yıl oldu, nasıl tanıyayım’ şeklinde cevap verir. Cinayet, halen aydınlatılmış değil. İşkenceci failler yargı karşısına çıkarılmamış ve halen cezalandırılmamışlardır."