KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, Wan’daki irade gaspı girişimine ilişkin yazılı açıklama yaptı.
KCK,”Yaşadığı hezimeti hazmedemeyen faşist AKP-MHP iktidarının Wan'da halkın iradesini gasp etme girişimi sergilenen direniş sonucu engellenmiş ve boşa çıkarılmıştır. Wan'da gerçekleşen tarihi direniş ve zafer bütün Türkiye halklarının ortak çabası, dayanışması ve emeğiyle olmuştur. Halkların bu büyük, anlamlı ve tarihsel direnişini kutluyor, selamlıyoruz. Başta Kürt kentleri olmak üzere Türkiye'nin birçok yerinde Wan halkıyla dayanışma amacıyla eylem ve etkinlikler yapılmış, AKP-MHP iktidarının irade gaspına karşı bütün Türkiye halkları ve demokrasi güçleri çok anlamlı bir tutum sergilemişlerdir. İrade gaspına karşı halkların ve demokrasi güçlerinin ortaya koyduğu bu anlamlı tutum halkları birbirine yakınlaştırmış, ortak yaşama duygusunu ve mücadele zemini güçlendirmiştir. Wan'da elde edilen zafer gerçek bir demokrasi zaferidir. AKP-MHP iktidarının faşizmi kurumsallaştırma çabalarına karşı halkların geliştirdiği demokratik duruştur. Türkiye'nin demokratikleşmesinin yolunu açmış; faşizme, gericiliğe, talan ve soygun rejimine karşı halkların direnişi ve ortak mücadelesiyle sonuç alınacağını göstermiştir. Bu anlamıyla çok tarihi ve çok anlamlı bir gelişmedir” dedi.
WAN’DA BÜTÜN TÜRKİYE'NİN İRADESİ KURTARILMIŞTIR
“AKP-MHP iktidarının Kürt düşmanlığına dayalı politikalarının Türkiye'yi ne hale getirdiği, daha derin krizlere, felaketlere doğru sürüklediği ayan beyan ortaya çıkmıştır” denilen KCK açıklamasında, “AKP-MHP iktidarı sadece Kürt halkına zulmetmemekte, bütün Türkiye'ye, Türkiye halklarına kötülük etmektedir. Türkiye'nin emeğini, alın terini, kaynaklarını, değerlerini sömürmekte, toplumu faşist baskının cenderesine almakta, açlığa, yoksulluğa, sefalete sürüklemektedir. Toplumun, özgürlük, demokrasi, adalet, hakça ve onurluca yaşam taleplerini tümüyle bastırıyor, Türkiye'de tam bir faşist sömürü rejimini kurmaya çalışıyor. Gözü dönmüşçesine her gün Kürtlere tehditler savuruyor, toplumu kutuplaştırıyor, herkesi Kürt halkına düşman yapmaya, halkları birbirine düşürmeye çalışıyor. En küçük demokratik talebe bile tahammül etmiyor, Kürtlerle savaşma adı altında Türkiye'yi demokrasiden, özgürlükten yoksun bırakıyor, Türkiye'nin geleceğini çalıyor. Kürt halkı da Türk halkı da Türkiye'nin diğer halkları da bu ırkçı, faşist, gerici, talancı, soyguncu zihniyetin zulmüne ve sömürüsüne maruz kalıyor. Bu zulme ve sömürüye karşı halkların verdiği mücadele özünde aynıdır, ortaktır. Kürt halkı inkara, ırkçılığa, faşizme karşı özgürlük ve demokrasi mücadelesi veriyor. Sorunlarının çözümünü Türkiye'nin demokratikleşmesinde görüyor ve bunun mücadelesini veriyor. Türkiye'nin demokratikleşmesi sadece Kürt halkının değil, bütün Türkiye halklarının ortak talebidir. Bu durum Wan'da güçlü bir şekilde somutlaşmıştır. Wan'da sadece Wan halkının iradesi kurtarılmamış, bütün Türkiye'nin iradesi kurtarılmıştır. Wan'daki direnişi büyük ve anlamlı kılan işte bu özelliktir. Bu son derece önemli ve sevindirici bir gelişmedir” diye belirtildi.
FAŞİZMİN HESABI TUTMADI, HALKLARIN DİRENİŞİ HESABI BOZDU
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı açıklamasında şu hususlara da yer verildi:
“31 Mart yerel seçimleri Türkiye'de yeni bir durum ortaya çıkarmıştır. Baskı ve hileler sonuç vermemiş, AKP-MHP faşizmi büyük bir hezimet yaşamıştır. Kazanan halklar ve demokrasi güçleri olmuştur. Bu tarihi yenilgiyi kabullenemeyen AKP-MHP iktidarı yeni kumpaslarla ortaya çıkan halk iradesini gasp etmeye çalışmıştır. Hem Kurdistan'da hem Türkiye'nin birçok yerinde kumpaslara başvurmuştur. Ancak gerek Türkiye'de gerekse de Kurdistan'da halklar AKP-MHP'nin bu kumpaslarına karşı net bir tutum ortaya koymuştur. Doğu'da ve Batı'da sergilenen bu tutumlar çok anlamlıdır, tümünün amacı demokrasinin sağlanmasına yöneliktir. Wan'daki direniş ve tutum da bu amaçla olmuş ve alınan zaferle kumpaslara karşı Türkiye'nin her yerinde gelişen direnişleri güçlendirmiştir. AKP-MHP iktidarı Wan halkının iradesini gasp ederek bütün Kurdistan'da ve Türkiye'de ortaya çıkan halk iradesine el koymayı planlamıştır. Eğer Wan'da başarılı olsaydı peyderpey bunu Kurdistan'da ve Türkiye'de uygulayacaktı. Ancak faşizmin bu hesabı tutmamış, halkların dayanışması ve direnişi bu hesabı bozmuştur.
WAN HALKI YENİ SERHILDAN TARZIYLA YENİ BİR AŞAMAYI BAŞLATMIŞTIR
Şüphesiz bu direnişin merkezinde Wan halkı yer almıştır. Wan halkı eşsiz bir direniş sergilemiş, faşizme büyük bir darbe vurmuştur. Wan halkının 2 Nisan'da başlayan ve 3 Nisan'da zaferle sonuçlanan direnişi bir devrimdir. Wan halkı, tümüyle kendi politik bilinci, iradesi ve dinamiğiyle geliştirdiği yeni serhildan tarzıyla Kurdistan Özgürlük Mücadelesinde yeni bir aşamayı başlatmıştır. Wan halkının bu eşsiz direnişini ve devrimini kutluyor, selam ve saygılarımızı belirtiyoruz. Yine Wan halkıyla birlikte aynı anda Kurdistan'ın bütün kentlerinde direnişe geçen bütün Kürt halkını yürekten kutluyor, selamlarımızı belirtiyoruz. Direnişe öncülük eden kadınları ve gençleri ayrıca kutluyoruz.
3 Nisan'da elde edilen zafer üzerinde daha fazla durmak ve sonuçlar çıkarmak gerekir. İçerisinde bulunduğumuz süreç demokrasi güçlerinin birliklerini daha fazla geliştirmesini gerekli ve zorunlu kılmaktadır. 3 Nisan zaferinden çıkarılacak en önemli sonuçlardan biri budur. Çünkü faşizme karşı elde edilen bu zafer ortak mücadelenin ve dayanışmanın sonucunda olmuştur. Irkçı, gerici, talancı, soyguncu faşist zihniyetin tümüyle yenilgiye uğratılması ve Türkiye'nin demokratikleştirilmesi ortak mücadele ve dayanışmanın daha da güçlendirilmesiyle olabilir. Bunun yolu Wan'da açılmış, ilk adımları atılmıştır. Yapılması gereken bunu daha da büyütmektir. Bu temenni ve inançla halklara ve demokrasi güçlerine birliklerini güçlendirme çağrısında bulunuyoruz.”