KONGRA-GEL Eşbaşkanlık Divanı, işgalci Türk devletinin Zaxo’da gerçekleştirdiği katliama ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, şunları belirtti:

“Türk devletinin Güney Kürdistan’nın Duhok iline bağlı Perex köyünde tatile gelen çoğu çocuk ve kadın olan sivil insanlara yönelik yaptığı hava saldırısında 9 kişi yaşamını yitirdi, 23 kişi de ağır yaralandı. Bu katliamı şiddetle ve nefretle kınıyoruz. Yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı diliyor, acılarını paylaşıyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Bu saldırı; halkı korkutmak ve bölgeden kaçırtmak amacıyla yapılan planlı bir devlet terörüdür. Bu katliamın sorumlusu, bugüne kadar Türk devletinin yaptığı saldırılara göz yuman ve destek veren güçlerdir. Irak KDP’si her türlü işbirlikçiliği ile baş sorumludur. Yine, Irak topraklarına yapılan saldırılar karşısında bugüne kadar sessiz kalarak saldırıların devam etmesinin sorumlusu olan Irak hükümetidir.

Yine, Türk devletinin Kürt halkına yönelik yürüttüğü “inkar ve imha politikaları”na her türlü desteği veren, uluslararası yasaların yasakladığı taktik nükleer, termobarik ve kimyasal silahlar ile Kürt gerillasının katledilmesine onay veren NATO ve buna sessiz kalan uluslararası kurumlar, Zaxo’nun Perex köyünde yapılan katliamın suç ortaklarıdır.

Bu son saldırı ile Türk devletinin katliamcı terörist politikaları üstü örtülemez ve inkar edilemez bir şekilde açıkça ortaya çıkmıştır. Hiçbir şey gizlenemez, her şey aleni ortadadır. Yapılan saldırı planlı bir devlet terörüdür ve bir insanlık suçudur. Mutlaka yargılanmalı ve cezalandırılmalıdır. Eğer Türk devletine yönelik yaptırım ve uygulamalar olmazsa, Kürt halkına yönelik Türk devlet terörünün daha da artarak devam etmesine yeşil ışık yakılmış olacaktır.

Kürt, Arap, bölge halkları, Irak hükümeti, uluslararası sistem; Zaxo’nun Perex köyünde yaşanan devlet terörü karşısındaki tutum ve kararları ile bir sınavla karşı karşıyadır. Bu sınavdan halkların dayanışması ile demokrasi ve özgürlük mücadelesinin başarıyla çıkılması, halkların geleceği açısından oldukça önemlidir. Bu anlamda Irak’ta halkın Türk devlet terörüne karşı yükselttiği toplumsal öfke her alanda sahiplenilmeli ve yaygınlaştırılmalıdır.

Bu anlamda Kürdistan, Ortadoğu ve yurt dışında yaşanılan her alanda dostlarımızla birlikte Türk devlet terörüne karşı uluslararası kurumlarda gerekli kararların alınması için mücadele etmeliyiz. Bu süreçte Türk devlet faşizmine karşı olan tüm toplumsal dinamiklerin ortaklaşarak mücadeleyi yükseltmesi, faşizmin çökertilmesi açısından oldukça önemlidir.

Türk devlet terörünün işlediği tüm katliamların hesabının sorulduğu ve faşist rejimin çöküşe doğru gittiği bu süreçte demokrasi ve özgürlüklerden yana olan tüm güçlerin zafere kilitlenerek seferber olacağına olan inancımız ile herkese üstün başarılar diliyoruz.”