Urfa’nın Suruç ilçesinde 20 Temmuz 2015 tarihinde Türk devletinin desteklediği DAİŞ çetelerinin bombalı saldırısı sonucu yaşamını yitiren 33 kişi, mezarları başında anıldı.
 
ŞIRNAK
 
Şırnak’ın Cizre ilçesinde, katliamda hayatını kaybeden Hogir (Uğur) Özkan’ın Asri Mezarlığı’nda bulunan mezarı başında anma yapıldı. Hogir Özkan’ın ablası Hatice Özkan, MEBYA-DER, Barış Anneleri Meclisi, HDP Şırnak Milletvekili Hüseyin Kaçmaz ile çok sayıda kişi anmaya katıldı.  
 
Anmada konuşan HDP’li Kaçmaz, 33 kişinin Kobanê’deki mücadeleyi sahiplenmek için yola koyulduklarına işaret etti. Kaçmaz, “DAİŞ, Kobanê’de Kürt halkına karşı büyük bir katliam gerçekleştirdi. Fakat verilen büyük mücadele ve direnişle DAİŞ yenildi. Ama birileri DAİŞ’in intikamını almak istedi. DAİŞ’in intikamını Kürt halkından almak istediler. Onun için o saldırı gerçekleşti. Suruç şehitlerinin hayalleri, mücadeleleri yarım kalmadı. Onların hayalini, mücadelesine sahip çıkacağız. Onların hayallerini gerçekleştirene kadar mücadelemiz devam edecek” dedi.
 
Hogir Özkan’ın ablası Hatice Özkan ise “Suruç şehitleri sadece çocuklar için oyuncak ve şeker almışlardı. Umut olmaya gitmişlerdi. Maalesef DAİŞ çetelerinin kurbanı oldular. Başka çocuklar ölmesin. Başka şehit bedenleri gelmesin. Yeter bu kan dursun artık. Kimse ölmesin” diye konuştu.
 
Anma programı okunan dualarla sonlandı.
 
VAN
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Van il örgütleri öncülüğünde bir araya gelen demokratik kitle örgütleri, 33 şehit için anma etkinliği düzenledi. Katledilenler arasında bulunan Yunus Emre Şen’in cenazesinin bulunduğu Karşıyaka Mezarlığı’nda yapılan anmaya, Tevgera Jînen Azad (TJA) aktivistleri, Barış Anneleri Van Meclisi üyeleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) ve HDP il ve ilçe örgütü yöneticileri, HDP Milletvekili Muazzez Orhan, yerine kayyum atanan Büyükşehir Belediyesi (VBB) Eşbaşkanı Mustafa Avcı yanı sıra çok sayıda kişi katıldı.
 
Milletvekili Muazzez Orhan, “Buradan onlara söz veriyoruz; hiçbir düş yarım kalmayacak.  Yaşamınıza kastedenlerinden mutlaka hesap soracağız” dedi.
 
YÜKSEKOVA
 
Suruç’ta yaşamını yitiren Yüksekovalı İngilizce öğretmeni Süleyman Aksu için de Yüksekova’da bulunan Orman Mahallesi Mezarlığı’nda anma yapıldı. Anmaya, HDP Milletvekili Sait Dede, HDP eski Milletvekili Abdullah Zeydan, ÖHD Hakkari ve Ankara şubesi üyesi avukatlar, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Şubeler Platformu üyeleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Şubesi eşbaşkanları ve üyeleri katıldı.
 
Anma öncesi mezarlık polisler tarafından ablukaya alındı. Anmada konuşan HDP Hakkari Milletvekili Sait Dede, 33 düş yolcusunun yoldaşları olduğunu belirterek, “Burada Süleyman Hoca’nın mezarında, onların mücadelesini yükseklere taşıma sözü veriyoruz” dedi

Aksu’nun annesi Kudret Aksu, "Süleyman tüm Gever halkının şehididir. Anılarına daima sahip çıkacağız” ifadelerini kullandı.
 
İHD: DEVLET SORUMLU
 
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, yazılı açıklama yaptı. Katliamı yapanların devletle ilişkileri olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Suruç failinin akrabası olan Şeyh Abdurrahman Alagöz, 10 Ekim Katliamı’nda da yer aldı. Yunus Durmaz, Halil İbrahim Durgun, Yakup Şahin, IŞİD’in sorumlularından Deniz Büyükçelebi ve IŞİD Emiri İlhami Bali gösterilmişti.  Alagöz, Durmaz ve Durgun hayatta olmadığından Büyükçelebi ve Balı’nın ise Suriye’de bulunduğu iddiası ile davanın yargılanabilecek tek sanığı Yakup Şahin gösterilmiş, iddianamede devlet bağlantılarına ise hiç yer verilmemişti” denildi.
 
Açıklamada, katliam faili Abdurrahman Alagöz hakkındaki “terör nitelikli aranan şahıs” kaydının saldırıdan bir ay kadar önce Suruç Emniyet Müdürlüğü’ne ulaşmasına rağmen önlem alınmadığı ve patlamadan hemen önce emniyetin güvenlik tedbirlerini geri çektiğine dikkat çekilerek, "Bu saldırıda devletin sorumluluğuna dair ciddi işaretler vardı” diye kaydedildi.
 
Amara Kültür Merkezi civarında görevli ekibin sorumlusu komiser Ahmet Oğuz Davarcı’nın katliamdan 2 yıl sonra özür dilediğinin hatırlatıldığı açıklamada, yapılan bombalı saldırının zaaflarını ve kimlerin sorumlu olduğunu aktardığı belirtildi. Açıklamada, “Olayda Adıyaman, Antep, Urfa istihbarat birimlerinin ve MİT’in sorumluluğuna dikkat çekmiş, sorumluları ekip ekip, isim isim saymıştı. Sanık polis bu ifadeleri verirken hâkimin sık sık  ‘kısa kes’ uyarısı yapması, sonrasında davada anlamlı bir gelişme olmayacağına işaretti, öyle de oldu” ifadelerine yer verildi.
 
Katliamdan sorumlu olan yetkili ve emniyet mensuplarına para cezası verildiğinin aktarıldığı açıklamada, şu ifadelere yer verildi: “Avukatların ve davaya katılan ailelerin talepleri doğrultusunda; Ezilenlerin Sosyalist Partisi ve Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun müdahillik talebini kabul etti. İstihbarat Teşkilatı’na ve çeşitli devlet kurumlarına firari sanıkların nerede olduklarıyla ilgili soru sorulmasına karar verdi. Gelen cevabi yazılarda ise; sanıklar İlhami Bali’nin aranır olduğu dönemde Konya Cihanbeyli’de tedavi edildiği, Deniz Büyükçelebi’nin Şam’da rejim güçleri tarafından tutulduğu, İlhami Bali’nin ise halen İdlib’de olduğu ortaya çıktı.”
 
Davanın tek sanığı olan Yakup Şahin’in bugüne kadar duruşmalara hiç getirilmediğin, davanın karara bağlandığının belirtildiği açıklamada, katillerin desteklendiği dile getirildi. Açıklamada, "Firari sanıklar bakımından devam eden davanın 3’üncü Duruşması 5 Aralık 2022 günü yapılacak. Tüm suçlular cezalandırılana, adalet sağlanana kadar bizler de bu davanın takipçisi olacağız. Suruç Katliamını ve 33 düş yolcusunu unutmayacağız, unutturmayacağız” diye belirtildi.