Çok sayıda parti, platform ve derneğinin içinde yer aldığı Kürdistani İttifak Çalışması, Türk devletinin dün Zaxo’ya bağlı Perex köyünde gerçekleştirdiği katliama ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı. “Acımız büyük ve biz Kürdistani partiler olarak bu katliamı ve insanlık suçunu en sert şekilde lanetliyoruz” denilen açıklamada, katledilenlerin ailesine ve Kürt halkına baş
Sağlığı dileğinde bulunuldu.
‘KÜRT HALKINA YÖNELİK KATLİAMLARIN DEVAMIDIR’
Açıklamada, söz konusu saldırının Kürt halkı ile Kürdistan topraklarına yönelik onlarca yıldır devam eden sistematik işgal ve katliam politikalarının bilinçli bir sonucu olduğuna dikkat çekilerek, “Roboski, Kuşkonar, Kuşağılı, Vartinis, Efrin, Serêkaniyê başta olmak üzere Kürt halkına ve sivillere yönelik gerçekleştirilen katliamların devamıdır. Dünyanın gözü önünde ve çoğunlukla egemen devletlerin desteği ile Kürt halkına karşı beslenen kadim düşmanlık politikaları şimdiye kadar benzer yüzlerce katliamın yaşanmasına neden olmuştur. Bu saldırı ile hedeflenen Kürt halkının yaşam hakkı, kimliği, varlığıdır. Ancak son saldırıda da görüldüğü gibi işgal ve savaş ısrarı bölgeyi de istikrarsızlaştırmakta, sivil katliamlara sebep olmaktadır” şeklinde ifadelere yer verildi.
BÖLGEYİ YAŞANMAZ HALE GETİRECEĞİNİN MESAJIDIR
Açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Zaxo katliamının Rojava’ya yönelik işgal girişimlerinin pazarlık konusu yapıldığı İran zirvesinden hemen sonra yapılmış olması, son derece dikkat çekicidir. Bu katliamı gerçekleştiren akıl, Kürt halkına yönelik saldırılarla bölgeyi daha fazla yaşanamaz hale getireceğinin mesajını vermiştir. Türkiye yıllardır Mahmur, Şengal, Efrin, Serêkaniyê başta olmak üzere Kürt yerleşim yerlerinde sivillere karşı gerçekleştirdiği saldırı ve sebep olduğu insanlık suçlarını dünya kamuoyunun sessizliğinden ve onayından aldığı cesaretle gerçekleştiriyor.
TUTUM ALMAYA ÇAĞIRIYORUZ
Biz ilgili bütün tarafları bu saldırı ortaklığından vazgeçerek sistematik bir katliam politikasına dönüşen saldırılara karşı tutum almaya çağırıyoruz. İşlenen bu suçlara karşı Birleşmiş Milletler Adalet Divanı harekete geçmelidir. Özgür dünya 21’inci yüzyılda bu tür katliamlara ve insanlık suçlarına karşı daha fazla seyirci ve sessiz kalamaz, kalmamalıdır.
SALDIRILARA MÜSAMAHA GÖSTERENLER DE AFFEDİLMEYECEKTİR
Kürdistan adına siyaset yapan partiler ve kuruluşlar da tarihi bir karar alma süreciyle karşı karşıyadır. Türkiye’nin gerçekleştirdiği bu saldırıları meşrulaştıran, gerekçelendiren ve normal gören tutumlar terk edilmelidir. Yurtsever Kürt halkının kendisine yönelik saldırılara karşı artık sabrı kalmamıştır bu saldırılara karşı gösterilen müsamahayı da asla affetmeyecektir.
TÜRKİYE ACİLEN GÜÇLERİNİ ÇEKMELİDİR
Geçmişte de defalarca denendiği gibi Kürt ve Kürdistan sorunu bu tür katliamlarla çözülemez, Kürt halkı özgürlük ve demokrasi taleplerinden vazgeçirilemez. Türkiye’nin yapması gereken, acilen askeri güçlerini Güney ve Rojava’dan çekmesi ve Kürt halkının temsilcileriyle müzakere ve diyalog yoluyla çözüm arayışına girmesidir.”