Güvenlik açığının iki nedeni olduğunu söyleyen Semed, “Birincisi Irak ve Kürt güçleri arasında anlaşma sağlanamaması, ikincisi ise Kürt güçlerinin kendi içlerinde anlaşmaya varamaması. Bütün bu sorunlar bölge ülkelerinin müdahale etmesine, Türk ordusunun işgaline ve DAİŞ'in bu bölgelerde hareket etmesine neden oluyor” dedi.
Ocak 2017'de dönemin Irak Başbakanı olan Haydar Ebadi DAİŞ'i yendiklerini açıklasa da, genel olarak Irak'ta, özellikle Güney Kürdistan bölgelerinde gizli hücreleri hareket etmeye devam ediyor. Halka baskı yapan, haraç toplayan DAİŞ çeteleri, özellikle de Kerkük, Diyala ve Selahaddin'de 5 binden fazla saldırı gerçekleştirdi. 4 gün önce Kerkük'ün Daqûq ilçesine bağlı Kürt köyü Samud'a saldıran DAİŞ çeteleri, tarımla uğraşan 2 kardeşi kaçırdı. 24 saat içinde DAİŞ çeteleri, Musul'un Til Afer ilçesinde bir kişinin kafasını kestiğine dair bir fotoğraf yayınladı, Diyala yakınlarında bir polisi yaraladı, dün ise Musul ve Kerkük'te yeni saldırılar düzenlemek isteyen çok sayıda DAİŞ komutanı ele geçirildi.
Güvenlik Uzmanı Şêrzad Semed, DAİŞ çetelerinin artan saldırılarına ilişkin konuştu.
Irak ve Kürdistan Bölgesi'nde iki hükümet arasındaki siyasi krizin halkın güvenliğini etkilediğine dikkat çeken Şêrzad Semed, "Her bölge ve ülkede siyasi sorun olduğunda güvenlik sorunu da olacaktır. Hepimizin bildiği gibi Irak'ın siyasi süreci bölge ülkelerinin iki cephesine bölünmüştür. Şu anda Irak'ta etkisiz bir hükümet var ve parlamento ülke sınırları üzerinde güvenlik, ekonomi ve egemenlik sorununun çözümünde üzerine düşen rolü oynayamıyor. Bu sorunlar beraberinde birçok güvenlik sorununu da getirmiştir. Irak'ın birçok bölgesinde güvenlik açığı var ve Türk devleti de bundan faydalanarak her gün Irak topraklarına saldırıyor” dedi.
DAİŞ ÇETELERİ GÜVENLİK AÇIĞINDAN FAYDALANIYOR
Artan DAİŞ saldırılarına işaret eden Semed, “Referandum sonuçlarından önce Hemrîn sınırına kadar pêşmerge güçleri bulunuyordu ancak referandum sonuçlarının ardından geri çekildi. Şimdi Şengal sınırından Xaneqîn ve Kerkük'e kadar bu bölgelerde büyük bir güvenlik açığı var. Kürdistan Bölgesi ile Irak arasında bir tampon hattır. Şimdi Irak ordusu bu bölgeleri tam olarak koruyamıyor ve pêşmergenin bu bölgelerin korunmasında kendilerine yardım etmesine izin vermiyorlar.
Irak ordusu ile pêşmerge güçleri arasındaki anlaşmazlık nedeniyle yüzlerce kilometrekarelik güvenlik açığının olduğu yerler var. Bu yerlerde birkaç güvenlik merkezi kurmak gerekiyor. Büyük bir güvenlik açığı olduğu için DAİŞ çeteleri rahat bir şekilde hareket ediyor, pêşmerge ve Irak güçlerinin mevzilerini hedef alıyor. Ayrıca güvenlik açığı bulunan bölgelerde bölge ülkelerinin planlarını uygulayan bazı gruplar kendi silahlı kuvvetlerini oluşturmuş ve Kürdistan Bölgesi'ndeki alanlara saldırmaya devam ediyorlar” ifadelerini kullandı.
GÜVENLİK AÇIĞININ İKİ NEDENİ VAR
Güvenlik açığının iki nedeni olduğuna dikkat çeken Semed, şöyle açıkladı: “Birincisi Irak ve Kürt güçleri arasında anlaşma sağlanamaması, ikincisi ise Kürt güçlerinin kendi içlerinde anlaşmaya varamaması. Kürdistan Bölgesi'ndeki iki ana güç, coğrafik olarak bu ilçelerde askeri bir bölünme oluşturacak şekilde yaklaşıyor. Bütün bu sorunlar bölge ülkelerinin müdahale etmesine, Türk ordusunun işgaline ve DAİŞ'in bu bölgelerde hareket etmesine neden oluyor.
Kerkük şehrinde DAİŞ'in hareketliliği arttığında şehirdeki Kürtler mağdur oluyor ve göç etmek zorunda kalıyor. Kürtler DAİŞ tehdidi nedeniyle köylerine gidemiyor. DAİŞ çeteleri Kürt köyleri için de tehdit oluşturan Arap çiftçilere güveniyor. Çünkü bu Arap çiftçilerin Musul, Beac, Hewîce, Diyala gibi bazı ilçelerde DAİŞ ile ilişkileri olduğu biliniyor. Buralar DAİŞ çetelerinin yuvası haline gelmiş ve bu da Kürtlere büyük zarar veriyor.”