Hani diyordu ya Nazım Hikmet; "Çin’den İspanya’ya, Ümit Burnu’ndan Alaska’ya kadar... Her milli bahriyede, her kilometrede dostum ve düşmanım var... Dostlar ki bir kere selamlaşmadık... Aynı ekmek, aynı hürriyet, aynı hasret için ölebiliriz" diye...

Suriye halklarının özgür, eşit ve ortak yaşamı için Baas rejimi, El Nusra, DAİŞ, Sultan Murat Tugayı vb. yüzlerce çete grubuna karşı yürütülen tarihi ve efsanevi direnişe, pek çok ulus ve milliyetten, farklı sınıf ve kültürlerden insan destek verdi.

Suriye halkının farklı halk ve inanç topluluklarından da oluşan çeşitli halk örgütleri, bağımsız şahsiyetler de YPG/YPJ ile mücadele birliği ve siper yoldaşlığı yaparak savaş mevzilerinde ve cephelerinde yerini aldı.

İşte bunlardan biri de Türkmen halkının yiğit evladı Botan Türkmeni’ydi...

Botan Türkmeni ile Efrîn-Ezaz hattında El Nusra, Ehrar El Şam, Sultan Murat Tugayı vb. çete gruplarına karşı yürütülen mücadele sürecinde bir mevzide tanışmıştık.

Botan Türkmeni, 2011'de başta halk ayaklanmaları gelişen Suriye’deki sürecin uluslararası güçler, bölgesel güçlerin müdahaleleri nedeniyle içinden çıkılamayan bir savaş girdabı olduğunu dile getirerek şunları ifade etmişti:

"Biz 2011 yılındaki ayaklanmamızda barışçıl halk eylemsellikleri ile değişim ve dönüşüm taleplerimiz olduğunu dile getirdik. Suriye’de sadece Arap halkının yaşamadığını, Türkmen, Süryani, Çerkez, Kürt, Ermeni halklarının da yaşadığını anlattık.

Tüm halk ve inanç toplulukları olarak herkesin kendi dilini konuşabildiği, kültürünü koruyabildiği, inancını koruyabildiği eşit, özgür ve ortak bir yaşamı istediğimizi eylemselliklerimiz ile ortaya koyduk.

Baas rejimi ise bu taleplerimize insanları katlederek cevap verdi ve ülkemiz tüm uluslararası güçlerin ve bölgesel güçlerin ve onlar adına vekaleten savaş yürüten çetelerinin müdahalesi ile iç savaşa sürüklendi.

Birçok insan gibi bende Suriye’nin farklı halk ve inanç gruplarının bir arada yaşayacağı özgür Rojava ve demokratik bir Suriye’nin inşası savaşında yer aldım."

Botan Türkmeni, emekçi bir ailenin çocuğu olarak El Bab kentinde dünyaya geldi. Daha çocuk yaşlarında başlamıştı çalışmaya. Hayatını emekle örmüş, hep emekle katılmış hayatın yoğunluğuna, hep emek ve değer katmış hayata ve de dünyaya.

2011 Martı'nda Suriye’deki halk ayaklanmalarının aktif eylemcilerinden biri olan Botan Türkmeni, uluslararası ve bölgesel güçlerin müdahaleleri ile iç savaşa evrilen süreçte halk güçlerinin yanında saf tuttu.

Cephet El Ekrad, Ceyş El Suwar saflarında 2013-2015 arasındaki dönemde Halep, Tıl Hasıl, Tıl Eran, Ezaz-Efrîn hattında DAİŞ, El Nusra, Ehrar El Şam, Sultan Murat Tugayı vb. çete gruplarının işgal, katliam ve saldırılarına karşı kahramanca savaştı.

Yine 2015-2016 döneminde Girê Spî hamlesi, Sırrin hamlesi, Irak-Suriye sınırındaki stratejik Hol hamlesi, Tışrin hamlesi ve Suriye’de ve dünyada siyasal ve askeri dengeleri sarsan Minbic’i özgürleştirme hamlesinde yer alarak kazanılan zaferlerde tarihi bir rol oynadı.

1 Haziran’da başlatılan ve 73 gün süren Minbic’i özgürleştirme hamlesinde ayak basmadık yer bırakmayan Botan Türkmeni, kentin tümden DAİŞ çetelerinden temizlenerek özgürleştirilmesinin ardından Minbic güney hattında başlatılan temizlik operasyonlarında da aktif rol üstlendi.

Minbic’in güney hattında onlarca köy ve mezranın DAİŞ çetelerinden temizlenerek özgürleştirilmesi operasyonlarına da komuta edenlerden Botan Türkmeni, 18 Ağustos 2016'da Minbic’in güney hattında yer alan Meqteh El Hejar El Sexir köyünde DAİŞ çetelerinin düzenlendiği bombalı saldırı sonucu şehit düştü.

Hepimiz devrimci olduğumuz için kendimizi çok şanslı saymışızdır çoğu kez. Devrimcilik hayatın bize sunduğu bir armağandır aynı zamanda.

Ve onu en güzel yapan yanlardan biri de kesinlikle sayısız asil, duru insanlarla tanışmak, onlarla dost, yoldaş olabilmektir. Hiç tanımasak bile aynı sevdayı, aynı kavgayı, aynı hüznü ve umudu, aynı işleri ve düşleri, aynı kitapları ve ufukları paylaşmaktır.

Hayat, eski köklerinden su alıp, emek ve bilinçle yoğurup oluşturduğu ve yarattığı kişiliği ile bu güzel insanı, Botan Türkmeni gibi değerli bir yoldaşı, dostu bizlere sundu. İyi ki kendisini tanımamıza sebep olmuş bu güzel yüreği.

Bilge insanlara has, o sade ve derin, açık ve yoğun karakteri, duruşu ile onu tanımak ne kadar büyük bir sevinçse, yıldızlara uğurlamak da o kadar derin bir acı oldu bizim için…

Ama sen halkımızın haklı kavgasında ve devrimci mücadelemizde asla unutulmayacak; hep hatırlanacak, anılacak ve sonsuza dek yaşatılacaksın, Türkmen halkının yiğit evladı Botan Türkmeni...