Niyaz Abdullah, Irak ile Türkiye arasında daha önce yapılan anlaşmaların, Erdoğan’ın ziyaretinin ardından uygulamaya konması tehlikesinin bulunduğu konusunda uyardı.

KNK 22'inci Genel Kurul Toplantısı'na gözlemci olarak katılan Gazeteci Niyaz Abdullah ANF’ye konuştu. Niyaz Abdullah, Türk devletinin Başûrê Kurdistan’a yönelik saldırılarının uzun süredir devam ettiğini hatırlatarak, şunları söyledi: “İşgal saldırılarına yeterince tepki verilmedi. Irak ve Federe Kurdistan hükümetleri sessiz kaldı. Federe Kurdistan yönetimi parçalı, askeri güçler de öyle. KDP’ye bağlı 80. kuvvet bazı yerlerde Türk devletine yardım ediyor. Bunu büyük bir üzüntüyle söylüyoruz. Bazı bölgelerde KDP üsleri Türk ordusu için boşaltıldı. Şu anda Behdînan topraklarının yüzde 50’si Türk ordusunun işgali altında olup, bazı bölgeler de MİT’in kontrolündedir. Mesela bir MİT yetkilisi, MİT'in Federe Kurdistan’da 6’dan fazla şubesinin bulunduğunu söyledi. KDP’nin kontrolünde olan şehirlerden bahsetti, aynı zamanda YNK'nin kontrolünde olan ve ajan üslerinin bulunduğu bölgelerden de bahsetti. İşgal süreci uzun süren bir hal aldı. Öte yandan Irak hükümetinin Türk işgaline tepki vermesi bekleniyordu ancak Türkiye'nin Irak'a su akışını birkaç kez kesmesinin ardından bu durum Irak üzerinde büyük bir baskı haline geldi.” 

TÜRK ÜSLERİ RESMİLEŞTİRİLDİ

Erdoğan'ın Irak'a gidişinin yarattığı tehlikeye işaret eden Niyaz Abdullah, daha önce yapılmış anlaşmaların artık uygulamaya konacağını savundu. Tehlikelerden birinin de Federe Kurdistan’daki Türk üslerinin resmi üs olarak görülmesi olduğunu vurgulayan Niyaz Abdullah, şöyle devam etti: “1980'li yıllarda Irak ile Türk devleti arasında Türkiye'nin Başûr topraklarına birkaç kilometre girebileceği konusunda bir anlaşma vardı. Şimdi mesele tamamen farklı. Başûrê Kurdistan’da yaşanan siyasi, askeri ve ekonomik istikrarsızlık sonucunda birçok sorun ortaya çıktı. Bunlardan biri, Kurdistan Yönetimi'nin yeni kabinesi tarafından ifade özgürlüğünün tamamen tehdit altına alınmış olmasıdır. Gazeteciler tutuklanıyor, hapsediliyor, işkence görüyor ve Başûr'u terk etmeye zorlanıyorlar. Bu tehlikeli bir konu haline geldi. Dolayısıyla Federe Kurdistan Hükümeti’nin yeni kabinesinde ifade özgürlüğünün ortadan kaldırılması ve insan hakları ilkelerinin ihlal edilmesi, bir strateji haline geldi. Hükümet, kendisini eleştiren herkesi tutukluyor. KDP tarafından şehit edilen gazeteciler var. Başûrê Kurdistan’da Türkiye'yi eleştirenler tehlikede. Behdînan tutsaklarının ve tutuklu gazetecilerin çoğu Türkiye'nin işgalini eleştirenlerden oluşuyor.”