Süleymaniye Valisi Heval Ebubekir, Türk devletin Güney Kurdistan’a yönelik işgal saldırıları, tehditler ve Kürtlerin savaş karşısındaki tutumuna ilişkin ANF’ye konuştu.

Mevcut dünya konjonktüründe işgalci Türk devletinin önünde iki seçenek olduğuna dikkat çeken Heval Ebubekir, “Biri savaş seçeneği, diğeri ise barış ve diyalogdur” dedi. 

Kürtlerin her iki konuda da fikir sahibi olması gerektiğinin altını çizen Heval Ebubekir,  ancak “Biz savaşta değiliz, biz her zaman kendimizi savunduk’ demeleri gerekir diye düşünüyorum. Barış ve diyalog seçeneği üzerinde çalışabiliriz, çünkü doğru yol budur” şeklinde konuştu. 

KÜRTLER HER ZAMAN ÇÖZÜMÜN PARÇASIDIR, SORUNLARIN DEĞİL

“Kürtler Ortadoğu'da her zaman çözümün bir parçasıdır, sorunların, çatışmaların, savaşların değil” vurgusunda bulunan Süleymaniye Valisi, “Kürtlerin iki temelde çalışması önemli. Öncelikle iç çelişkileri aşmalı, bölgesel savaş ve çatışmalardan kaçınarak kendi bölgelerinin barışını, istikrarını ve ekonomisini korumalı” ifadelerini kullandı. 

Kürtlerin bunları yapabilmesi için çok güzel fırsatlar olduğunu dile getiren Heval Ebubekir,  “Kürtlerin bu senaryoları ve durumları inceleyebilmeleri için ulusal diyalog, ulusal birlik ve uluslararası kurumlarla işbirliği içinde kendilerini hazırlamalarını umuyoruz” dedi. 

KÜRTLER İSTİKRAR VE EKONOMİ İÇİN ÖNEMLİ FAKTÖRDÜR

Ebubekir, “Kürtler hem bugün hem de gelecekte bölgesel istikrar ve ekonomi açısından önemli bir faktördür” diye ekledi. 

Süleymaniye Valisi olarak Kurdistan Bölgesi'ndeki Türk Konsolosu ve Türkiye Dışişleri Bakanlığı’na son dört bombalamada sivillerin öldürüldüğünü, sivillerin yerlerinin, bağ ve arazilerinin hedef alındığını bildirdiklerini söyleyen Ebubekir, Kurdistan’ın komşu ülkelere yönelik bir tehdit oluşturmadığını kaydetti. 

“Savaş seçeneğini değil, tarım ve ticaret tecrübesini birlikte paylaşalım” diyen Heval Ebubekir,  savaşın bir an önce sona ermesi ve Kurdistan’ın tüm parçaları ile Ortadoğu ülkelerinde barış ve istikrarın gelişmesi temennisinde bulundu. 

Heval Ebubekir, “Güney Kurdistan ve Kurdistan'a yönelik tehdit, tüm dünya ekonomisine yönelik tehdit oluşturmaktadır. Bu tarih boyunca geçerli olan bir gerçektir. Umarım Kürtler sorun ve tehdit olarak değil, sorunların çözüm kaynağı olarak görülecektir” dedi.