Yazılı bir açıklama yapan TKŞ, “Baasçı faşist diktatörlük 16 Mart 1988’de Helepçe’de kimyasal bombalarla halka saldırdı. Kimyasal bombalarla yapılan saldırılarda binlerce Kürt hayatını kaybetti, onbinlerce Kürt ise kimyasaldan kaynaklı sakat kaldı. Irak Baasçı faşist diktatörlüğü İran ile girdiği savaşta sıkıştığı ve Kürt halkının özgürlük davası karşısında artık ayakta kalamadığı için böylesi barbar soykırımcı bir saldırı gerçekleştirdi” dedi.

Açıklamada devamla şu ifadeler yer aldı: “Başûrê Kurdistanê’deki Kürt halkı faşist sömürgecilik karşısında sürekli bir mücadele içerisindeydi. Sömürgeci Irak devleti her ne kadar tank ve toplarla, İngiliz himayeci sömürgeciliğinin askeri yardımlarıyla Kürtlere saldırmış olsa da özgürlük mücadelesini kıramıyordu. Kürdistan dağları her zaman Kürt halkını ve özgürlük savaşçılarını yok olmaktan korumuştur. Faşist ve şovenist bir diktatör olan Saddam Hüseyin bölgede sömürgeci hakimiyetini güçlendirme çabaları içerisindeydi. Kürt halkını faşist emelleri karşısındaki en büyük engel olarak gördüğü için adına ‘Enfal’ denen vahşi saldırıları gerçekleştirdi.

Birleşik özgür Kürdistan’ı yaratma mücadelesi bugün daha güçlü sürdürülmektedir. Kürt halkı Başûr’da ulusal özgürlüğünü elde etti. Rojava’da ulusal özgürlük elde edildi ve bölge halklarıyla birlikte demokratik ve halkçı bir sistem inşa edildi. Gerici bölge devletleri ve Kürdistan’ı sömürgeci tahakküm altında tutan gerici devletler saldırılarını sürdürüyor. Dört parça Kürdistan’da saldırılar devam ediyor. Kürt halkının ulusal bilinçlenmesi özgür ve birleşik Kürdistan mücadelesiyle birleşmelidir. Bundan dolayı KDP ve diğer işbirlikçi partiler Kürt halkının çektiği acıları unutmamalı ve halktan yana tutum almalıdır.

34’üncü yıldönümü vesilesiyle Halepçe Katliamı’nda hayatını kaybedenleri saygıyla anıyor, özgür ve birleşik Kürdistan’ı kurma sözünü yineliyoruz. Kahrolsun şevenizm ve sömürgecilik. Yaşasın özgürlük mücadelemiz.”