Türkiye'nin işgal ve talanı: 50 köy boşaltıldı

Türk ordusu ve bağlı çetelerin Cerablus'tan başlayıp Exterin'e kadar uzayan işgali sürüyor. Bu işgal ikinci ayını doldurmak üzere. İşgal ile şu ana kadar onlarca köy yakılıp yıkıldı, talan edildi; halk göçertilerek insansız alan oluşturuldu.

Türk ordusu ve bağlı çetelerin Cerablus'tan başlayıp Rai, oradan da Exterin'e kadar uzayan işgali sürüyor. Bu işgal ikinci ayını doldurmak üzere. İşgal ile şu ana kadar onlarca köy "özgürleştirildi" denilerek yakılıp yıkıldı, talan edildi; halk göçertilerek insansız alan oluşturuldu. Köylerinden çıkmak istemeyenler önce tutuklandı, günlerce ağır işkencelerden geçirildikten sonra bazıları öldürüldü, bazıları ise bir deri bir kemik şeklinde serbest bırakıldı. 

KÜRTLER SÜRÜLDÜ

Türkiye ve bağlı çeteleri tarafından Cerablus'un işgal edilmesinde amacın demografik yapının değiştirilmesi olduğu, Kürtlerin oradan sürülmesinden ortaya çıktı. Cerablus işgal edildikten sonra ilk yapılan iş Cerablus'taki iki Kürt mahallesinin boşaltılması oldu. Eski Meclis Başkanı ve Avukat Mahmut Nebo bu konuda şu çarpıcı bilgileri verdi: "Cerablus'un kendisi dört mahalledir. Bu dört mahalleden ikisi ağırlıklı olarak Kürtlerin oturduğu mahallelerdir. Birinin adı Hara Cebel, diğerinin adı Heyya'dır. İşgal başladığı anda yapılan ilk iş buradaki Kürtlerin çıkarılması oldu. Tek bir insan orada bırakılmadı. Hepimiz kaçmak zorunda kaldık. Çünkü herkesi tutukluyorlardı. Kalan tek bir kasap vardı, onu da tutukladılar. Bir de Berkel Ailesi'nden birkaç kişiyi tutukladılar. Boşalttıkları mahallelere şimdi dışarıdan getirdikleri insanları yerleştiriyorlar. 'Erdoğan Suriyeli mültecilere ev yapıyor' diye açıklama yaptı. Ev yaptıkları yer bizim Kaş dediğimiz, onların ise Hara Cebel dedikleri mahalleden başlatılmış durumda." 

İŞGAL VE TALAN

Cerablus'taki işgal, önce Rai'ye doğru Cerablus-Rai arasındaki köylere doğru başladı. DAİŞ bölgeden çekilerek köyleri Türk işgalci güçleri ile çetelerine bıraktı. Zaman zaman "DAİŞ saldırdı" denilerek Zuğur, Helvaniye, Ereb İzê, El Wukuf gibi köyler Türk savaş uçakları tarafından bombalandı. Bu bombalamalarla aslında köyler yerle bir edilirken halkı da göçertiliyordu. Halkın her türlü mallarına el konuluyordu. El konulan mallar Sultan Murad'a teslim ediliyordu. Sultan Murad savaş ganimeti olarak el koyduğu bu malları sözde tüm gruplara dağıtıyordu. Ancak zamanla bunun böyle olmadığı Feylek El Şam ile Sultan Murad arasında çıkan çatışmalardan anlaşıldı. Ayrıca Türk güçleri tarafından çıkarılan Arap-Türkmen çelişkisi de bu çatışma ve çekişmelere neden oldu. Son günlerde yürütülen tartışmalar ise parça parça Arap gruplarının alandan çıkarılacağı yönündedir ki bu yüzden Jerablus, Rai, Ezaz'da gruplar arasında çatışmalar başladı. 

Rai'den sonra Türk güçleri ile bağlı çeteleri yönlerini işgali derinleştirmek ve genişletmek için Ezaz ve Exterin hattına verdi. Ezaz ve Exterin arasındaki bölge Şehba bölgesidir. Bölgede yaklaşık 217 Kürt köyü var. Şehba bölgesindeki hakimiyet, Halep üzerinde hakimiyetini adım adım sağlamak demektir. RTE ve Türkiye'nin Halep üzerindeki emellerini gösteriyor. Rai'den Ezaz ve oradan da Exterin'e doğru işgal amaçlı ilerleyen Türk ordusu ve çetelerinin, her ne kadar çekilip çatışmasa da köylerde DAİŞ ile yoğun çatışmalar yaşadığı şeklinde yansıtıldı. Ardından DAİŞ'in saldırdığı yönünde yansıtılarak köyler uçaklar, tank ve toplarla yoğun bir şekilde bombalandı. Bu bombalamalar sonucu onlarca köy yerle bir edildi. Köylülerin mallarına el konuldu. Halk göçertildi. Göçertilen halktan 5 bin civarında insan Efîin'e geçti. Efrîn'deki iki mülteci kampından acil yardım çağrısı yapıldı. 

KÖYLER

Bombalamalar sonucu yerle bir edilen yaklaşık 50 köy oldu. Yakılıp yıkılan ve halkı göçertilen köylerin isimleri şöyle:

El Rai (Çobanbey), Tel Ahmer, Şabaniyê, Mezaraa Şahin, Tel Battal, El Ahmediyê, Halfetli, Bığeydin, Kara Mezraa, El Xırbe, Hercelê, Havar Kilis, İkide, Şıvarin, Tilil Şam, Selamê, Yazıbağ, Maarin, El Selame,  Niyara, Şıvarıx, Brişe, Kefer Qelbin, Kel Cibrin, Sendef, Marae, Delha, Kara köprü, Dudyan, Bınbeyan, Heke, Sendera, Bihurta, Herdanê, Türken Barex, Exterin, El Beride, Mezraet Ela, Kaibe, Sındê, Tel Atiye, Tobran, El Wukuf, Tel Ar, Uveylin, Gidriş, Ziyadiyê, Tel Semir, Qentera, Karagöz, Sendere, Tel Şehir, Kısacık, Tat Humus.

Boşaltılan, yakılan bu köylerin çoğunluğu Kürt köyleridir. Bu köyler tamamen insansızlaştırılmış durumda. Bu saldırılar 1990'lı yıllardaki Kuzey Kürdistan'daki köy boşaltma, yakma politikalarını hatırlatıyor. Türk ordusu ve çetelerinin bu zulmü ile karşı karşıya kalan yöre halkı ataları, dedelerinden duydukları Osmanlı zulmünü hatırlıyor. 

İşgal edilen, insansızlaştırılan ve boşaltılan Yazıbağ, Maarin, Selamê köyleri Efrîn sınırında olan köylerdir. Bu köyleri işgal eden Türk güçleri ve çeteleri bu köyler ile Bıbıl, Raco, Şiyê ilçelerinin sınırdaki köyler çevresinde mevziler kazmaya başladı. Mevzi kazmanın yanı sıra yığınak da yapıyor. Bu da önümüzdeki dönemde Efrîn ve çevresine yönelik ciddi ve tehlikeli planlarının olduğunu gösteriyor. Öte yandan Şehba'nın derinliklerine doğru devam eden ve Exterin'e kadar ulaşan bu işgalde Türk güçleri ile bağlı çeteleri Kürt güçleriyle sınır haline getirilmek isteniyor. Bu da işgale onay veren güçlerin, Türk ordu güçleri ve çeteleri ile Kürt güçleri ve QSD güçlerini çatıştırma planları şeklinde değerlendiriliyor.