Sanatçı Şivan Perwer, AKP-MHP iktidarının Kürtlere karşı savaşına, Rojava kentlerinin işgaline dikkat çekerek, buna karşı durulması gerektiğini söyledi. Perwer, Kürt halkına şöyle seslendi: “14 Mayıs sizin başarı ve zaferiniz olsun. Partiniz var, hizmetinizdedir. Büyük bedeller ödüyor. Bugünkü ismi de Yeşil Sol Parti’dir. Destek verin, yalnız bırakmayın. 14 Mayıs’ta iradenizle sandığa gidin oylarınızı kullanın.”

Kürt sanatçı Şivan Perwer ile AKP’nin 21 yıllık iktidarı ve 14 Mayıs seçimleri üzerine konuştuk.

Türkiye’de iktidarın son 21 yıllık tarihini değerlendirdiğimizde ne diyeceksiniz?

Türkiye’nin kuruluş kodları ret ve inkâr ve üzerinedir. Cumhuriyet, bu coğrafyadaki bütün renkleri yok ederek, kendini var etmiştir. Ermeniler, Asuri-Süryaniler, Rumlar ve Kürtler, büyük baskı gördü. Bu politikalar, 100 yıldır acımasızca devam ediyor. Son 21 bir yıldır da bu iktidar, bunu sürdürüyor. Nasıl ki, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk kuruluşunda Şêx Seîd, Agirî, Dêrsim ve daha sonraki Kürt aydınların mücadelesi katliam ve baskılarla karşı karşıya kaldıysa bugün de benzer şeyler yaşanmakta. AKP de 2002’de farklı bir politikayla iktidara geldiği halde sonraki yıllarda izlediği politika, maalesef geçmişi aratmadı ve bu devam ediyor.

Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler 14 Mayıs’ta. Bahsettiğiniz politikalar, günümüzde nasıl uygulanıyor?

Seçimler, demokratik bir mücadele ve irade yöntemidir. Bugün Yeşil Sol Parti, seçimlere giriyor. Bu parti sadece Kürtlere hitap etmiyor, bütün kesimlere hitap ediyor. Kardeşlik ve barışı savunuyor. Sayın Öcalan da yıllardır barış çağrıları yapıyor. Hiçbir zaman savaş ve şiddetten yana olmadı. Kürt sorununun barışçıl bir yol ile çözmek için hep diyalog çağrısı yaptı. Kürtlerin hak ve özgürlüğünü talep etti. Bu talepler karşılanmadı. O zaman Kürtler de mecbur kalıp kendi meşru savunmasını yapmak zorunda kaldı. Nitekim 40-50 yıllık savaş bu şekilde oldu. Kürtler ölüm, zülüm ve katliamlara karşı kendini savunmak zorunda kaldı. Tabii ki savaş iyi bir şey değil. Ben sanatçı olarak savaşa karşıyım ama bazen zulme karşı insan savaşmak zorunda kalıyor. Bundan dolayı insanlar ölüyor ama bu devlet bunları düşünmüyor. Her gün uçak, ağır silahlar, tank ve toplarla saldırılarını sürdürüyor. İnsanları öldürüyor. Biz de kesinlikle buna karşı durmalıyız. Bugün seçimlerle buna karşı mücadele etmeliyiz. Her gün partilerimizi kapatılıyorlar, siyasetçilerimizi tutukluyorlar. Buna rağmen büyük bedeller ödenerek, bir direniş de var. Örneğin Sayın Selahattin Demirtaş, her gün barış, kardeşlik ve birliktelikten bahsediyor. Selahattin Demirtaş savaş ve ölümden mi bahsediyor? Yok ama yine de cezaevinde. Yine birçok sanatçı, yazar ve siyasetçiler sürgünde yaşıyor. Her gün Filistinlilerin hak talebinde bulunan devlet, yanıbaşındaki Kürtlere zülüm ediyor, öldürüyor ve yok sayıyor. Bir seçim hakkını bile elinden almış. Partilerini kapatıyorlar ve siyasetçilerini tutukluyorlar. Bu zülüm ve haksızlık zihniyeti hiçbir dinde yok. Onun için Kürtlerin de asla ve asla bu uygulamamaları kabul etmemeleri gerekiyor.

Peki ne yapmaları lazım?

Bugün Türkiye genelinde seçimler var. Kürtler de barış ve demokratik bir şekilde kurdukları partiyle seçime giriyor. Ancak buna rağmen iktidar ve tek adam sistemi bunu bırakmıyor. “Ben Türk’üm, güç bende, sultanım ve her şeyin benim gibi olması lazım” zihniyetiyle baskı yapılıyor. Tek adam iktidarı ve devletçi mantıkla yaklaşılıyor. Demokrasi ve özgürlükler ayaklar altına alınıyor. Her yerde zorbalık ve zülüm hâkim. Onun için Kürtler birleşmeli ve ne olursa olsun 14 Mayıs’ta her şey değişmeli. İsviçre ve Belçika örneğinde olduğu gibi, bir sistem kuralım birlikte yaşayalım. Bu çok zor değil. Bugün İstanbul, İzmir ve Ankara’da milyonlarca Kürt var. Bu insanların artık geri dönmesi söz konusu değil. Oralarda kendilerine bir yaşam kurmuşlar, yatırımları var. Onun için doğru politikalar yapılmazsa Kürtlerle başınız belaya girer. Kürtler artık eski Kürt değil. Kürt gençleri, artık daha bilinçli, politik ve kendilerini her yönüyle geliştirmiş.

14 Mayıs seçimleri için Kürt halkına ve demokratik kesimlere yönelik çağrınız nedir?

Kürtlerin kazanımlarını, topraklarını ve değerlerini koruyup, savunmaları lazım. Dillerini ve kültürlerini sevmeliler. Çocukları için bir gelecek hazırlamaları lazım. Seçimlerde herkes bir araya gelmeli. Artık oylarını farklı bir partiye vermemeliler. Bu partiler onlara zülüm ediyor ve parçalıyor. Kendi partileri dostluğu, barışı ve kardeşliği savunuyor. Yeşil Sol Parti’nin söylem ve programı bu değerleri savunuyor. Hiç kimsenin ve partinin karşıtlığı ve düşmanlığını yapmıyor.

Efrîn, Serêkaniyê, Kobanê ve Rojava’ya yönelik her gün saldırılar gerçekleşiyor. Bütün bunları bugünkü iktidar yaptı. Onun için herkes buna karşı oy kullanmalı. Bir değişiklik olsun ki, bu zülüm ve baskılar son bulsun. Belki Suriye’de de durum de iyiye gider. Onun için Kürt halkına sesleniyorum; 14 Mayıs sizin başarı ve zaferiniz olsun. Partiniz var, hizmetinizdedir. Tarihten beri büyük bedeller ödüyor. Bugün bu partinin ismi de Yeşil Sol Parti’dir. Bütün Kürt partileri destek vermeli, dayanışma içerisinde olmalı. Yeşil Sol Parti ortadadır, her yönüyle meydandadır. Destek verin, yalnız bırakmayın. Zindanların boşaltılması, önder, siyasetçi ve sanatçılarımızın özgürlüğüne kavuşması için 14 Mayıs’ta iradenizle sandığa gidin oylarınızı kullanın.