PAJK Zindan Komitesi Yönetimi’nden Yaser Meletî, AKP-MHP faşizmini sadece 20 yıllık bir iktidar olarak değerlendirmenin doğru olmadığını söyleyerek, Kürtlerin tarihsel olarak bin yıllara dayanan bir devlet geleneği ve faşizmle karşı karşıya olduğunu belirtti.

PAJK Zindan Komitesi Yönetimi’nden Yaser Meletî, Dengê Welat Radyosu’na konuştu. ‘Tecridi Kıralım, Faşizmi Yıkalım, Kürdistan’ı Özgürleştirelim’ hamlesi kapsamında devam eden açlık grevi ve ölüm orucu direnişe dikkat çeken Meletî, özgürlüğe giden yolda inanç ve kararlılığı vurgulayarak, “Bugünün direniş hamlesinin, dünümüzdeki şehitlerle bağını kurmak önemlidir. Şehitlerin kararlılıkları, inançları bu mücadeleye ölümüne olan bağlılıkları olmasaydı bugünkü mücadele kolay olmayacaktı” dedi.

AKP-MHP 20 YILLIK İKTİDAR DEĞİL

AKP-MHP faşizmini sadece 20 yıllık bir iktidar olarak değerlendirmenin doğru olmadığını belirten Meletî, Kürtlerin tarihsel olarak bin yıllara dayanan bir devlet geleneği ve faşizmle karşı karşıya olduğunu söyledi. Bunun karşısındaki mücadelenin de uzun soluklu olduğunu kaydeden Meletî, dolayısıyla AKP-MHP faşizmini ve tecridi tek başına İmralı süreciyle değerlendirmenin yetersiz olduğunu ifade etti.  “Çünkü Önderlik gerçeği aynı zamanda bir halk gerçeği, ezilenlerin gerçeğidir. Bu bakımdan Önderliğe uygulanan tecrit, demokrasiye ve halklara olan tecrittir” diyen Meletî, şöyle izah etti: “İnsanlığın bin yıllık iktidarına, hegemonik anlayışına, uluslararası sermaye güçlerine karşı geliştirilen bir paradigmasal gerçeklikten ve bunu geliştiren Önderlikten bahsediyoruz. Tecridin neden bu denli ağırlaştırılmış olduğunu, Kürt halkının değerlerine, kurumlarına, annelerine ve çocuklarına neden bu kadar vahşice saldırı gerçekleştirildiğini daha iyi anlayabiliriz.”

KÜRT HALKININ DURUŞU MEŞRUDUR

Kürt halkının son 20 yıldır AKP faşizmi karşısında ayakta durmaya çalıştığını söyleyen Meletî, şöyle devam etti: “Kürt halkının, AKP faşizmine karşı duruşu meşrudur. Direniş manipüle ve sabote edilmeye, komplolar uygulanmaya çalışılıyor. AKP-MHP faşizmi açısından bu anlaşılır bir durumdur, çünkü tamamen deşifre oldu. Türk toplumu karşısında ve uluslararası zeminde tutunacağı bir politikası kalmadı. Erdoğan’ın gerçek yüzü ortaya çıktı; kendi tabanını dahi kaybediyor. Dolayısıyla bu tecrit, sadece Kürt halkına uygulanmıyor.“

YİNE KADIN ÖNCÜLÜĞÜNDE GELİŞTİ

DTK Eşbaşkanı Leyla Güven’in öncülüğündeki direnişin, tüm alanlara yayılan bir özgürlük hamlesine dönüştüğünü belirten Meletî, “Yine kadın öncülüğünde gelişen bir süreçtir. Bêritan, Zîlan ve Berîvan öncülüğünde, kadınlar şahsında gelişen direniş kültürüne dayanıyor. Heval Leyla, bu birikim ve miras üzerinden yeniden bu süreci yaratmaya çalıştı. Bu mirasın bir toplumsal ayağı vardır. Zindanlarda başlaması, bu hamleye öncülük yapmasının, Kürt halkı ve Özgürlük Hareketi açısından manevi değeri vardır. 14 Temmuz Direniş Ruhu’yla başlayan bir süreçtir“ şeklinde konuştu.

ADALET BAKANLIĞININ AÇIKLAMASI

Türk Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün İmralı’daki yasağın kaldırıldığı açıklamasına işaret Meletî, bunun da manipülasyon ve hile olduğunu vurguladı. Meletî, şunları söyledi: “AKP-MHP faşizmi, zorlandığını ve sonunun geldiğini görüyor. Önümüzde İstanbul seçimleri var. Adalet Bakanlığının yaptığı açıklamanın İstanbul seçimleriyle bir bağlantısı olabilir. Kürt toplumunu kendine çekmek amaçlı yalanlara başvuruyor. 2012-2013 süreçlerinde aynı politik yaklaşımı gösterdi fakat bugünkü süreç farklıdır. Direniş hamlesi devam ediyor.“

ANNELERİN ERDEMLİ DİRENİŞİ

PAJK Zindan Komitesi Yönetimi’nden Yaser Meletî, AKP-MHP faşizmine karşı korkuyu aşan annelerin direnişinin, onurlu ve erdemli olduğunu vurgulayarak, şunları dile getirdi: “Mücadelenin öncülüğünü yapan annelerimizdir. Sadece anne kimliğiyle bakmak da eylemlerini basit görmektir. Duruşları politiktir, siyasaldır ve ideolojiktir. Anneleri tek başına AKP-MHP faşizminin saldırılarına maruz bırakmak doğru değildir. Toplumsal ayak eksiktir; kadınların ve gençlerin daha duyarlı yaklaşması gerekir.”