2016 yılında YPG, YPJ ve QSD savaşçıları Şehba bölgesinin bir bölümünü Türk devletine bağlı Cebhet El- Nûsra ile diğer çetelerden özgürleştirdi. Türk devleti 2018’in başlarında Efrîn’i işgal edilmesi sonrasında Şehba’nın sınırları değişti, kuzeyinde Türk ordusu ve çeteleri komşu olurken, güney, batı ve doğusuna Şam rejiminin egemenliği altına girdi. Bundan dolayı da Şehba bölgesi dört tarafından kuşatma altına alındı. Şehba’ya tek bir yol gidiyor; o da 4. Tugay’ın elinde.

Şam güçleri içinde çeteleşmiş 4. Tugay Halep’ten 10 km uzaklıktaki Ehdas köyünün kontrolünü sağlıyor. Bu köy üzerinden Şehba’ya giden bütün ürün ve yaşamsal maddelerden 4. Tugay yüksek oranda vergi alıyor ve bundan dolayı da Şehba’da başta yakıt ve gıda ürünleri olmak üzere her şey çok pahalı.

Şehba merkezinde yer alan alan “Sûka Reş” çarşısında mazotun litresi 4300 Suriye Lirası (SL)’ye, benzinin litresi 5700 SL’ye, gaz tüpü 90.000 LS’ye satılıyor. Bu yüksek fiyatlardan yüzünden Şehba ve Efrîn halkı kışı ağır koşullarda geçirmek zorunda kaldı. Şehba’da 100 binden fazla mültecinin yaşadığını da unutmamak lazım. Mülteciler Berxwedan, Serdem, Veger, Efrîn ve Şehba isimli kamplarda yaşam mücadelesi veriyor. Aynı şekilde Efrînli mülteciler de bu el yakan fiyatlardan en çok etkilenen kesim oluyor.

YÜKSEK FİYATLAR TARIMCILIĞI DA ETKİLEDİ

Akdeniz’e yakın olmasından dolayı Şehba verimli topraklara sahip. Ancak son üç yıldır Şehba’da ve Suriye’nin tamamında yağış neredeyse yok denilecek kadar azdı. Bu yüzden de çiftçiler ve tarımla uğraşanlar ekinlerini kuyu sularıyla sulamak zorunda kalıyor. Şüphesiz kuyular üzerinde kurulan santrifüjler mazotla çalışıyor. Böylelikle yüksek mazot fiyatları yüzünden tarım da ciddi ölçüde olumsuz şekilde etkileniyor.

Aynı şekilde sağlık sektörü de yüksek fiyatlardan muzdarip. Şehba bölgesinde üç hastahane hizmet veriyor; Avrîn, Til Rifat ve özel olarak da koronavirüs vakaları için ayrılan bir hastahane. Gümrüklerden dolayı yaşanan pahalılıktan dolayı Efrîn Bölgesi Sağlık Komitesi bu hastahanelere ilaç ve sağlık malzemelerini temin etmekte zorlanıyor.

‘ŞAM HÜKÜMETİNİN AĞIR AMBARGOSU ALTINDAYIZ’

ANF’ye konuşan Efrîn Bölgesi Meclis Eşbaşkanı Zelox Bekir, Şehba’nın etrafında 4 yıldır süren kuşatmanın bölge halkına verdiği zarara dikkat çekerek şöyle konuştu: “Şam hükümetinin ağır ambargosu altındayız. Kuşatma ve ambargoyu sadece bir yoldan kırabiliyoruz, o da 4. Tugay’ın denetiminde. Bu güçler bazen yolu kapatıyorlar ve yüksek miktarda vergi talebinde bulunuyorlar. Suriye rejimi Türk devletinin çeteleriyle işbirliği halinde Şehba halkına bu çileyi çektiriyorlar.”

Türk devletinin Kürt halkına uyguladığı imha siyasetinin bir parçası biçiminde Şam hükümetinin işbirliğinde Şehba ve Halep’te yaşayan Kürtlere karşı saldırı planı hazırlığı içinde olduğunu söyleyen Bekir, “Diğer taraftan Şam hükümeti de Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi’ni kıskaca alıp baskı yapmak istediğinde zayıf noktaları geliyor. Bilindiği gibi özerk yönetimin en zayıf noktası Şehba ve Halep’in Şêx Meqsûd ile Eşrefiyê mahalleleridir, zira buralar dört bir taraftan kuşatılmış durumdadırlar” dedi.

‘HER TÜRLÜ ZORLU MÜCADELEYE HAZIRIZ’

Şehba ve Efrîn halkının Türk devleti ile Şam hükümetinin imha konseptini boşa çıkarmak için söz verdiğini hatırlatan Zelox Bekir, her türlü zorlu mücadeleye hazır olduklarını bildirdi. Türk devleti ve Şam hükümetine hiçbir zaman boyun eğmeyeceklerini ifade eden Efrîn Bölgesi Meclis Eşbaşkanı “Efrîn’den çıkmak zorunda kaldıklarında Efrîn’e dönüşü sağlayacak direnişi sergileme yemini içtik. Bundan dolayı Efrîn, Şehba, Şêxmeqsûd ve Eşrefiyê halkı sonuna kadar direnişini sürdürecektir” dedi.

Şehba’da yaşamak zorunda kalan Efrînli mülteciler de benzer görüşleri dile getiriyorlar. Efrîn’den göç edenlerden Rengîn Mihemed, şu anda hiçbir şekilde günlük ihtiyaçlarını karşılayamadıklarını belirterek şöyle konuştu: “Bu durum asla bizleri zayıflatmayacak. Bizler Efrîn direnişi için Şehba’dayız ve direnişimiz her şart altında sürecektir.”