Bagok Direnişi Rojava’da 15 Ağustos etkisi yarattı
Kamuran Hesen Mehdî, 1 Nisan 1988’deki Bagok Direnişi’nin Rojavayê Kurdistan’da ikinci bir 15 Ağustos Atılımı etkisi yarattığını belirterek, KDP’nin o dönemki tavrını hatırlattı.
Kamuran Hesen Mehdî, 1 Nisan 1988’deki Bagok Direnişi’nin Rojavayê Kurdistan’da ikinci bir 15 Ağustos Atılımı etkisi yarattığını belirterek, KDP’nin o dönemki tavrını hatırlattı.
Kamuran Hesen Mehdî, “KDP, dün 15 Ağustos Atılımı, silahlı propaganda ve Bagok Direnişi’nin yayılmasına karşı kara propaganda yaptı. Bugün de Rojava Devrimi, PKK ve gerilla şahsında tüm Kürtlere saldırmaya devam ediyor” dedi.
Kamuran Hesen Mehdî, Qamişlolu. 1 Nisan 1988’de PKK gerillalarının Bagok Dağı’nda 10 bin asker, tank ve helikopterlerle saldıran Türk ordusuna karşı sergilediği direnişten etkilenerek Kürt Özgürlük Hareketini tanır. Kürt Özgürlük Hareketi’ne 1990’da gençlik çalışmalarıyla yurtsever düzeyde katılım sağlar.
Günümüze kadar da mücadelesini sürdüren Kamuran Hesen Mehdî, Bagok Direnişi’nin başta Kuzey Kürdistan sınırında yer alan Qamişlo, Amûdê, Dirbesiyê gibi kentler olmak üzere tüm Rojava şehirlerinde dilden dile dolaştığını ve halka ruh verdiğini söyledi.
Mehdî, Bagok Direnişi’nin Cizîrê Bölgesi halkı için ikinci bir 15 Ağustos Atılımı etkisi gösterdiğini ifade ederek, şöyle devam etti: “Mardin, Rojava’nın Qamişlo, Amûdê, Tirbespî ve Dirbesiyê sınırında. Bagok da tam Qamişlo’nun üzerinde. Aslında Mardinliler ve Rojava’nın bu hattında yer alanlar birbirlerinin akrabaları; o dönem gidiş gelişler oluyordu. Ben 16 yaşındaydım. Kürtlük duyguları olan bir gençtim. Bagok Dağı’ndaki direnişten kısa süre sonra yaşananları bir akrabamızdan duydum ve çok etkilendim. O süreçte televizyon, radyo yoktu. Düşman her ne kadar saklamaya ve gerçekleri çarpıtmaya uğraşsa da bu direniş bilgisi dilden dile taşındı. Yine Önder Apo’nun militanları da Rojava’da halk içinde görev yapıyordu. Ev ziyaretlerinde bu direnişten de bahsediyorlardı.”
HALKTA BÜYÜK COŞKU YARATTI
Bagok’ta yaşanan savaş ve direnişin başta Cizîrê Bölgesi olmak üzere Rojava’nın tüm kentlerinde 15 Ağustos’u da aşan düzeyde bir etki yarattığına dikkat çeken Kamuran Hesen Mehdî, şunları söyledi: “15 Ağustos Atılımı da önemli etki yaratmıştı ama coğrafik olarak biraz daha uzak bir alanda gerçekleştiği için o süreçte herkes tarafından duyulmamıştı. Hareket’in dostları ve politik kişiler, 15 Ağustos’u duymuştu ama Bagok’ta 20 gerillanın 10 bin Türk askerine karşı gösterdiği direniş duyulduğunda, halkta büyük bir coşku oluştu. Halk adeta böyle bir direnişi bekliyordu. Halkta büyük bir inanç yarattı. Biz de o zaman çok gençtik. Büyük moral aldık. O zaman arkadaşlar kendi aramızda toplanmıştık. Daha isimlerinin gerilla olduğunu bile bilmiyorduk. ‘Kürt savaşçılar çok büyük bir ordu olan ve tank, top, uçaklarla saldıran Türk ordusuna karşı büyük bir direniş geliştirmiş. Binlerce asker Kürt savaşçıların üzerine gitmiş ama bu ordu kırılmış’ diyorduk. Adeta yüreğimizde bir şölen vardı. Bu durum bizim kişiliklerimizi de etkiledi. Kendimize ve halkımıza olan inancımız gelişti.”
BAGOK DİRENİŞİ VE PKK BİZE İNANÇ KAZANDIRDI
Hesen Mehdî, 1980’li yılların başında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve PKK’nin Rojava’da çalışma yürütmeye başladığını fakat o süreçte halkın büyük bölümünün halen KDP güdümündeki partilere bağlı olduğunu hatırlatarak, şunları dile getirdi: “O süreçte Rojava halkının çoğunluğu KDP’nin dostuydu. Benim ailem de öyleydi. Aslında PKK öncesi başka bir Kürt hareketi olmadığı için Kürtlük duygusuyla KDP’yi destekliyorduk. Barzaniler ayaklandığında Rojava halkı da bir Kürt ayaklanması olduğu için büyük destek vermişti ama KDP’nin 1979’da silah bırakması nedeniyle büyük bir inançsızlık gelişmişti. Bagok Direnişi ve sonrasındaki direnişlerde gördük ki PKK militanları çok az sayıda da olsalar en büyük ve faşist ordunun karşısında destansı bir biçimde direniyor. Bizim için çok büyük ve görülmemiş bir şeydi. Biz bunda zaferi gördük. Halkta yeniden mücadeleye inanç gelişti. Apocuların etrafında toplanmaya başladı. 1988’de direnişin duyulması ardından en fazla gençler etkilendi. Halep’ten, Şam’dan, üniversitelerden gerilla saflarına büyük katılımlar oldu. Bu durum, Rojavayê Kurdistan halkını Hareket’in etrafında daha da kenetledi.”
KDP’LİLER DİRENİŞİ VE SİLAHLI MÜCADELEYİ KARALADI
KDP güdümündeki partilerin tıpkı 15 Ağustos Atılımı sonrası yaptıkları gibi Bagok Destanı’nın yayılması ardından da Kürt Özgürlük Hareketi ve başlattığı silahlı mücadeleye karşı kara propaganda geliştirdiğine dikkat çeken Kamuran Hesen Mehdî, şöyle konuştu: “15 Ağustos Atılımı sonrası karşıt bir bildiri yayınladılar. ‘Savaş zamanı değildir, bu Kürtler için büyük bir tehlikedir’ diyorlardı. Kürt direnişine karşı çıkıyorlardı. Kürt halkının uyumasını, erimesini, silkinerek mücadeleye girişmesini istemiyorlardı. Yaklaşımları böyleydi. Başka ne olabilir ki? Tek istekleri Kürtlerin uyanmaması ve Kürtler üzerinde ağalık yapmaya devam etmekti. Bagok’taki savaşta gerillanın yaptığı kahramanlık duyulduğunda ve bizleri etkilediğinde yine aynı yaklaşımı sürdürdüler. KDP ve Rojava’da KDP güdümündeki partiler harekete karşı kara propagandaya, iftiraya ağırlık verdiler. Halkın, Özgürlük Hareketi’nin etrafında toplanmasını engellemeye çalıştılar, çünkü halk Önder Apo’nun fikirlerinden etkileniyor ve yavaş yavaş Hareket etrafında kenetleniyordu.”
KDP BUGÜN DE DÜNKÜ GİBİ SALDIRIYOR
Kamuran Hesen Mehdî, KDP ve güdümündeki partilerin 15 Ağustos’tan Bagok Direnişi’ne, Rojava Devrimi’ne ve günümüze dek Kürt’e ve Kürt Özgürlük Hareketi’ne yaklaşımının aynı olduğunu işaret ederek, şöyle sürdürdü: “Rojava’ya yaklaşımları aynıdır. Rojava Devrimi yaşandı, Özerk Yönetim kuruldu. Birçok saldırı oldu ve direniş gelişti. Şimdiye kadar hiçbir destekleri olmadı, Özerk Yönetim’i tanımadılar. Tam aksine işgalci Türk devletiyle bir oldular. Faşist Türk devleti Rojava’da işgal saldırıları geliştirdi. Efrîn, Serêkaniyê ve Girê Spî’yi işgal etti. KDP güdümündeki partiler işgale katıldı. Türk devleti kaç yıldır Güney Kürdistan dağlarını işgal ediyor, gerillalar direniyor. KDP, PKK’yi suçlayıp Türkiye’yle el ele Kürt halkını temsil eden PKK’yi ezmeye çalışıyor. Gerillaları kuşatıyor, vurduruyor. Bu şehadetlerden KDP’de sorumludur. Geçmişte açıkça Kürt’e karşı savaşa girdi, şimdi bunu daha örtülü yapıyor ama haberlerde dinliyoruz ki açıktan da savaşa girmeye hazırlanıyor.”
PKK’YE ÇOK ŞEY BORÇLUYUZ
Kamuran Hesen Mehdî, Rojava Kürdistanlıların Önder Öcalan ve PKK’yle yeniden ruh kazandığına ve kendisi olduğuna dikkat çekerek, şunları ekledi: “Önder Apo’nun ve PKK’nin Rojava’daki çalışmaları geliştiğinde, yılmadan her koşulda direnen gerillayı gördüğümüzde bizde Kürt mücadelesine karşı bir inanç gelişti. Ben ve ailem de KDP’liydik ama Kürt Özgürlük Hareketini tanıdığımızda neredeyse tüm diğer Rojavalılar gibi yeni bir ruh kazandık. KDP bizlerde inançsızlık geliştirmiş ama PKK yeniden inancı geliştirdi. Kürt Özgürlük Hareketini tanıdığımızda moralimiz ve umudumuz büyüdü. Harekete katıldık, PKK sempatizanı olduk, destek sunduk. Ruh kazandık, kişiliğimizi ve yaşamımızı yeniden yapılandırdık. Hatta Kürtlük ahlakını bile yeniden PKK ile kazandık. Biz Rojava halkı olarak PKK’ye çok şey borçluyuz.
Bagok Direnişi üzerine: