1997’de KDP’nin pususunda şehit düşen gerilla Rûxweş’in babası, “Başından beri Kürt düşmanlarıyla birlikte Kürtlere karşı hainlik içerisindeler. Bu ihaneti hiçbir zaman unutmayacağız. Kanımızın son damlasına kadar bunlara karşı mücadele edeceğiz” dedi.
Rûxweş Şevket Mihemed. Gerilladaki adıyla Necbîr, 1973 yılında Efrîn’in Şitka köyünde dünyaya gelir. Ailesi Kürt Özgürlük Mücadelesi ile 1983 yılında tanışır ve yakından ilgilenir. Ailesinin yurtseverliği Necbîr’in de küçük yaşlarda özgürlük mücadelesiyle iç içe olmasına neden olur. 1989 yılında henüz 16 yaşındayken çalışmalara dahil olur.
4 yıl boyunca Halep ve çevresinde örgütlenme çalışmaları yürüten Necbîr, aynı zamanda halka eğitim verir. Mahsum Korkmaz Akademisi’nde eğitim gördükten sonra 1993’te gerillaya gider. Bir süre Botan ve Besta’da gerilla olarak mücadele eden Necbîr, 1997 yılında Garê’ye bağlı Bergarê bölgesinde KDP’nin kurduğu pusuda şehit düşer.
HER İŞİN ERBABIYDI
1983 yılında özgürlük mücadelesiyle tanıştıklarını belirten Şevket Henan, böylece hayatlarında yeni bir sürecin başladığı belirtti.
Şevket Henan Mihemed, kızı Necbîr’i, “Çok heyecanlı, güler yüzlüydü. Her yere koşuşturur, hep çalışır pozisyondaydı. Kararlıydı. Yanlışı gördü mü eleştirirdi. Akıllı, çok çalışkandı. Her konuda kendini geliştirme çabasındaydı. Her işin erbabıydı” ifadeleriyle anlattı.
‘COŞKUYLA GERİLLAYA UĞURLADIK’
Necbîr’in 14 yaşındayken bile özgürlük mücadelesi için çabaladığını ifade eden baba Mihemed, katılım öyküsünü şöyle anlattı: “Zeytin hasadı dönemiydi. Bir gün bana, ‘Bana günde bir kova zeytin verirsen seninle zeytin toplamaya gelirim’ dedi. Zeytini ne yapacağını sorduğumda, ‘Mücadeleye yardım da bulunacağım’ dedi. Mücadeleye o kadar meraklı ve ilgiliydi. 16 yaşındayken çalışmaya dahil oldu ve 4 yıl kadar Halep’te çalışma yürüttü. Bir gün arkadaşlarla birlikte eve geldi ve gerillaya katılmak istediğini söyledi. Arkadaşlar da bize ‘Razı mısınız?’ diye sorunca razı olduğumuzu belirttik. Rûxweş’i coşkuyla yolcu ettik. Rûxweş’e sarıldım ve elimi sırtına koydum; ‘Yolun açık olsun, güle güle’ diyerek uğurladım.”
VARLIKLARINI KÜRT DÜŞMANLARINDA GÖRÜYORLAR
Şevket Henan, KDP’nin başından beri hainlik yapmakla uğraştığını belirterek, “Başından beri işleri hainlik yapmak. Kürt halkı ne kadar Kürt Kürt’ü öldürmesin dediyse de ihanetleri sonlanmadı. Bugüne kadar da Türk devletiyle ihanetlerini sürdürüyorlar. KDP, ‘Türk devleti var oldukça biz de varız’ diyor” ifadelerini kullandı.
İhanetin ancak yapanların ortadan kaldırılmasıyla son bulabileceği vurgusunda bulunan Şevket Mihemed, “Her şeyi yapalım ama ihanet yapmayalım. Bu ihaneti ve ihanetçileri hiçbir zaman unutmayacağız. Hain insana ne yaparsan yap, her zaman hainlik yapar. Dermanı onu yok etmektir. Başka çözümü yoktur. Kanımızın son damlasına kadar ihanete karşı durmalıyız. Dilimiz, Kürtlüğümüz yoksa biz de yokuz” dedi.
BÖYLELERİ KÜRTLERE NE YAPABİLİRLER Kİ?
KDP’nin Xelîfan’da pusuya düşürerek şehit ettiği gerillaların cenazelerinin teslim edilmesi için Rojava’da başlatılan eyleme de değinen Şevket Henan Mihemed, “Aileler cenazeleri almak için 4 ay eylem yaptılar. Ancak umurlarında bile olmadı. Sanki bir şey yokmuş gibi yaklaşıyorlar. Kürt analarının acı ve ağlayışları umurlarında olmayanlar Kürtlere ne verebilir ki?” dedi.
Yarın: Ehmed Muslim, KDP tarafından şehit düşürülen kardeşi Berbang’ı anlattı