Babası KDP’li ve Zêrevanî güçlerinin komutanlarından, Şengal’i DAİŞ’in işgal saldırıları ve katliamıyla yüz yüze bırakıp kaçanların içindeydi. Rûstem Başûr ise Kürt Özgürlük Hareketi’ne katıldı, Şengal’in özgürleştirilmesine katıldı. Bir YPG savaşçısı olarak Minbic’i özgürleştirme hamlesinde yaralandı. Rojava gazisi Rûstem Başûr, mücadeleye devam ediyor.
Rûstem Başûr, genç bir YPG savaşçısıyken DAİŞ’e karşı geliştirilen Minbic hamlesinde yaralandı ve o günden beri yürüyemiyor. Kendisiyle Rojava Gaziler Federasyonu binasında karşılaşıyoruz. Espirileri ve canlılığıyla dikkatimi çekiyor. Rûstem’in yaptığı kahveyi yudumlarken konu Başûrê Kurdistan, KDP, gerilla ve Türk devletinin gerçekleştirdiği işgal saldırılarına geliyor. Rüstem, sorularım üzerine kendi hikayesini anlatmaya başlıyor.
Daha önce de Başûrê Kurdistanlı gençlerin Rojava Devrimi’ne katılımına ve devrimi savunmak için nasıl canını verdiğine tanık olmuş birisi olarak benzeri bir hikayeyle karşılaşacağımı düşünüyorum ama Rûstem’inki farklı. Dihok’un Çemankê köyünde PKK ve Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşıt bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Rûstem Başûr’un hayatı, 2014’te babasının da içinde bulunduğu KDP’nin 12 bin kişilik gücünün Şengal’den çekilerek Êzidîleri soykırımla yüz yüze bırakmasıyla değişir. Bu durum, Rûstem’in KDP sistemi içerisindeki yaşamını sonlandırarak Kürt Özgürlük Hareketi’ne katılmasına neden olur. Rûstem, babasının soykırıma terk ettiği Şengal’e bir özgürlük savaşçısı olarak gider ve Şengal’in özgürleştirilmesi için savaşır.
Bugün Kuzay-Doğu Suriye Gaziler Federasyonu bünyesinde araştırma çalışmaları yapan ve Kürdistan tarihi hakkında broşürler yazan Rûstem Başûr, hikayesini anlattı.
AİLEM PKK KARŞITIYDI
Rûstem Başûr, Çemankê köyünde çok feodal ve KDP’ye her şekilde destek olan bir ailede doğduğunu ve KDP sistemi içinde büyüdüğünü belirterek, şöyle devam etti: “Dihok’ta lise okuyordum. Bazen köyümüz Çemankê’ye geliyordum. Köyde çok fazla PKK anti propagandası yapılıyordu. Bir gün televizyon izliyorduk. Gerillaların görüntüleri vardı. Birden babam kafama kül tablasını fırlattı ve ‘Ben size bunları izlemeyeceksiniz demedim mi’ dedi. O kadar karşıydı. Gerillalar bazen köye geliyordu. Dükkandan bir şeyler alıp gidiyorlardı. Ben onları izliyordum. Gerillaların hareketleri beni etkiliyordu. Onları görünce mutlu oluyordum. Okuyan ve araştıran biriydim. Küçük yaşta PKK’ye katılmaya karar verdim. Yolda Zêrevan güçleri beni yakaladı. Babam Zêrevan komutanıydı. Öyle bir ailem olmasına rağmen PKK’yi sevdiğim için beni tek başıma bir zindana attılar. Baskı yaptılar. Bir tanesi anneme küfür etti ve bana vurdu. PKK’ye katılmamı engellemek için baskı yapıyorlardı.”
BABAM DA ŞENGAL’İ TESLİM EDENLERDENDİ
Zêrevanî güçleri komutanı babası tarafından KDP zindanından çıkarılarak ailesinin evine götürülen Rûstem Başûr, bir süre daha Dihok’ta kalır. KDP güçlerinin 3 Ağustos 2014’de Barzanilerin talimatıyla Şengal’den çekilerek Êzidîleri soykırımla yüz yüze bırakması, Rûstem’in artık KDP sistemi içinde yaşamaya son noktayı koymasını sağlar.
Rûstem Başûr, babasının da Şengal’den çekilen KDP güçleri içinde yer aldığını ve üst düzey bir Zêrevan komutanı olduğunu belirterek, “Bu bende çok ciddi bir tepki yarattı. KDP, Kürtlere bir kez daha ihanet etmiş ve Şengal’i DAİŞ’e bırakıp çekilmişti. Bu hem benim hem de Başûrê Kurdistan halkının düşüncesini değiştirdi. Toplumda da bende de çok ciddi sorular, çelişkiler ve tepki gelişti. Yeniden Kürt Özgürlük Hareketi’ne katılmaya karar verdim” dedi.
ŞENGAL’İ ÖZGÜRLEŞTİRMEYE KOŞTU
Rûstem Başûr, Kürt Özgürlük Hareketi’ne katıldıktan sonra Şengal’in DAİŞ’ten özgürleştirilmesi hamlesinde yerini alır. Rûstem Başûr, o günleri şöyle paylaştı: “KDP’nin ihaneti Êzidîleri dünyada görülmemiş bir katliamla yüz yüze bırakmıştı. Şengal, Başûrê Kürdistan’ın bir paçasıydı ama KDP güçleri DAİŞ’i durdurmak için hiçbir şey yapmamıştı. Bu gerçeği, hele hele babamın bunlardan biri olmasını kaldıramıyordum. Kendimi Şengal’de DAİŞ tarafından katledilen Êzidîlerin yerine koyuyordum. ‘Beni savunması gereken güçler, beni katliamla yüz yüze bırakıp kaçsa bir daha asla onlara güvenmem’ diye düşünüyordum. Bu süreçte sayıları çok daha az olmasına rağmen halkı canı ve kanı pahasına savunan gerillaları, YPG-YPJ savaşçılarını da görmüştük. O nedenle ben de katıldıktan ve bir eğitim aldıktan sonra kendi önerimle direkt Şengal’e geçtim. Şengal’i Özgürleştirme Hamlesi’nde yerimi aldım. Bu benim için bir onur ve vicdan borcuydu.”
ROJAVA GAZİSİ OLDUĞUM İÇİN GURURLUYUM
Minbic’in DAİŞ’ten özgürleştirilmesi hamlesinde yer alarak gazi olan Rûstem Başûr, artık yürüyemiyor. Rûstem Başûr, bunun kendisinin durduramadığını belirterek, şunları ifade etti: “Önder Apo, Kürdistan gazileri için ‘Gaziler benden de daha fazla devrim değerlerine sahip çıkmalıdır’ diyor. Ben de bu perspektife göre hareket ediyorum. Benim için YPG’de yer alıp halkım için savaşmış olmak, bir Rojava gazisi olarak toplumum uğruna bir parçamı vermiş olmak kutsaldır. Belki bazı insanların bizim artık çok fazla iş yapamayacağımıza dönük duygusal ya da yer yer güvensiz yaklaşımları oluyor ama ben bunu önüme engel yapmıyorum. Şimdi de kalemimle halkıma, mücadeleye hizmet etmeye çalışıyorum. Şu anda da Kürdistan’ın yasaklı kimliği ve dili üzerine bir araştırma çalışması yapıyorum.”
YILLAR SONRA BABASIYLA DİYALOG
Rûstem Başûr, bir Rojava gazisi olarak yıllar sonra babasıyla gazilik ve vatan üzerine konuştuklarını söyleyerek, şunları dile getirdi: “Bir süre önce babamla telefonda bağlantıya geçtim. Hem Güney Kürdistan’daki durumu anlamak hem de babamın duruşunun değişip değişmediğini öğrenmek istedim. Ben Özgürlük Hareketi’ne katılmadan önce iki kız kardeşim de pêşmergeydi ama ben katılınca ayrıldılar. Telefonda babamın halen aynı şekilde devam ettiğini öğrendim. 2004’ten bu güne kadar da KDP’ye bağlı Zêrevan güçlerinde yerini alıyor. Babam benim devrim gazisi olduğumu biliyor ama ‘Ben biliyorum, sen ülke için bir parçanı verdin ama ülke sana ne veriyor’ diye sorabildi. Yani ‘sana para olarak ne veriyorlar’ demek istedi. Onların mantığı, gerçeği öyle.”
BAŞÛR HALKI GERÇEĞİ GÖRMELİ
Rûstem Başûr, Barzanilerin, Türk devletinin PKK’yi tasfiye saldırılarında başarılı olması için diplomasiden askeri desteğe kadar çabaladığını belirterek, Türk devletinin hizmetinde olduğunun görülmesi gerektiğini söyledi.
Rûstem Başûr, şunları ekledi: “Onurlu Başûrê Kurdistan halkı, soykırımcılarla bir olup Kürtlere saldıran KDP yöneticilerine başkaldırmalı. Yine vicdanlı pêşmergelere çağrı yapmak istiyorum. Barzaniler ne geçmişte ne de günümüzde Kürt ulusal birliğini istedi. Vicdanlı ve onurlu pêşmergeler, KDP’nin PKK’ye ve PKK şahsında Kürtlere karşı yürüttüğü bu savaşa katılmamalıdır.”