QSD Genel Komutanı: Diyaloğa da direnişe de hazırız
QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî, çözüm için her çevreyle diyalogdan yana olduklarını belirtti, "Önümüzdeki yılı da direnişle geçireceğiz. Daha güçlü bir ilerlemenin sağlanacağına inanıyorum" dedi.
QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî, çözüm için her çevreyle diyalogdan yana olduklarını belirtti, "Önümüzdeki yılı da direnişle geçireceğiz. Daha güçlü bir ilerlemenin sağlanacağına inanıyorum" dedi.
ANHA'nın sorularını yanıtlayan Demokratik Suriye Güçleri (QSD) Genel Komutanı Mazlum Ebdî, 12 yıl öncesine dönmenin mümkün olmadığını, 13. yılda yeni gelişmelerin olacağını vurguladı.
Ankara ile Şam arasında çelişki ve sorunların ortak noktalardan daha fazla olduğunu dile getiren QSD Genel Komutanı, iki tarafın anlaşmasının çok güç olacağını söyledi.
Ebdî, “Çözümün Şam ile gelişeceğine inanıyoruz. Görüşmelerimiz var, ancak Şam da yaklaşımını gözden geçirmeli” dedi.
Mazlum Ebdî, Türk devletiyle diyalog kurmalarının şartının, işgal ettiği bölgelerden kendisine bağlı gruplarla birlikte çıkmaları olduğunu vurguladı.
Ebdî, "Özellikle Suriye rejimi, diyalog ve çözüm yollarını reddettiği için bize karşı doğru olmayan (haksız) bir savaş yürütüyor. Kuzey ve Doğu Suriye'deki farklı bileşenlerin birliğini fitne ve hilelerle bozmaya çalışıyorlar. Türk devleti ise Özerk Yönetim projesini ve QSD’yi ortadan kaldırmayı hedefliyor. Bazı bölgelerimizi işgal etti ve hâlâ daha birçok bölgeye göz dikmiş durumda" dedi.
"En büyük tehditlerden biri, içteki durumumuzdur. Şu anda bir kuşatma (ambargo) var, ayrıca ekonomik alanda da dışarıdan müdahaleler yaşanıyor. Özellikle Özerk Yönetim’in halka hizmet sunmasını engellemek amacıyla, bilinçli olarak dış imkanlardan mahrum bırakma girişiminde bulunuyorlar" vurgularında bulunan Ebdî, "Tehditleri aşmak için Kuzey ve Doğu Suriye'nin tüm bileşenleri ve kurumları el birliğiyle çalışmalıdır" dedi.
"Kuzey ve Doğu Suriye olmadan çözüm olur” diyenlerin çok kalmadığını belirten Ebdî, "Önümüzdeki yıl için de bölgedeki siyasi gelişmelerin önünü açacak plan ve projelerle ilgili olumlu adımlar atmayı hedefliyoruz. Bu nedenle, gelecek yıl önemli ilerlemelere tanıklık edeceğiz" diye ekledi.
"Türkiye gibi işgalci devletler ile Suriye rejimi, Kürt halkının gerçekliğini kabul etmekten korkuyor" diyen Ebdî, "Kürt halkının bir statüye sahip olmasını istemiyorlar. Herkesle diyaloğumuz var ancak Kürt halkının statüsünün tanınması noktasında sorunlar var; karşıtlığın sebebi de buradan kaynaklanıyor. 12 yıl öncesine dönmemiz mümkün değil" dedi.
TÜRKİYE-SURİYE İLİŞKİSİ
Ebdî, Türkiye-Suriye ilişkisine ilişkin şöyle dedi: "Suriye rejimi ve Türk devletinin anlaşabileceği bazı noktalar olsa da her iki tarafın da farklı istekleri bulunuyor. Rejim, Türkiye'nin muhalif gruplardan, İhvan-ı Müslim'den, İdlib, Efrin ve Serêkaniyê'deki silahlı güçlerden vazgeçmesini istiyor. Aynı zamanda, Türk devletinin bu bölgelerden çekilmesi gerektiğini vurguluyor. Böylece Türkiye'nin bu güçlere verdiği desteği keserek, asıl hedefi olan bölgeleri yeniden kontrol altına almayı amaçlıyor. Türkiye'nin benzer taleplerde bulunma ihtimali mevcut. Hatta Suriye rejimi de bu isteklere kapalı olmayabilir ve zaman zaman dile getiriyor. Ancak bu sürecin uygulanması oldukça zor; imkansız olmasa da çok güç. Bu konuda daha fazla zamana ihtiyaç var. Örneğin, 12 yıllık süreçte Suriye rejimi pek çok kişiyi karşına aldı ve Türkiye, silahlı grupları ve ailelerini İdlib'de bir araya topladı. Şimdi ise onları Efrîn'e götürüyor. Herkes bir çözüm arayışında, ancak Türkiye, bu grupların tekrar Türkiye’ye dönmelerine izin vermiyor; Türk kamuoyu da bu duruma karşı çıkıyor. Suriye rejimi de bu kişileri kabul etmiyor. Sorun oldukça derin ve kısa sürede çözülebileceğini düşünmüyorum."
'SURİYE REJİMİ ÇÖZÜM İÇİN YAKLAŞIMINI GÖZDEN GEÇİRMELİ'
"Suriye rejimiyle 12 yıldır diyalogla çözüme ulaşmaya çalışıyoruz. Suriye rejimiyle çözümün olacağına inanıyoruz" diyen Ebdî, "Bugünden itibaren çalışmalarımıza devam edeceğiz. Aramızda görüş alışverişi var. Ancak anlaşma yok. Çünkü Suriye rejimi daha çözüme hazır değil. 2011 öncesi duruma dönmek için şartları var. Konuyu sadece af bağlamında değerlendiriyor. Suriye'de Kürt sorunu çok büyük. Şimdiye kadar rejim haftada sadece 2 Kürtçe dersi kabul etti. Geniş kapsamlı bir çözüm yaklaşımı yoktur. Daha önce sınır kapısı, ekonomik konular, ticaret, eğitim gibi uygulanması kolay olan kimi konularda anlaşmaya varmak istedik. Ama rejim buna da açık değil. Suriye rejimi, çözüm konusundaki yaklaşımını gözden geçirmeli ve Özerk Yönetim'in çabalarını bir fırsat olarak görmeli. Suriye'yi huzura kavuşturacak ve sorunları çözecek olan yol budur" şeklinde konuştu.
'TÜRKİYE'YE ŞARTIMIZ İŞGALİN SONA ERDİRİLMESİ'
Tüm kesimlerle diyaloğa açık olduklarını söyleyen Ebdî, "Türkiye ve ona bağlı olanlar için temel şartımız öncelikle işgalin sona erdirilmesinin tartışılmasıdır. Onların şartları var, bizim de şartlarımız var. Şartımız Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê'deki işgalin sona ermesidir. Bu çerçevede sorunları kendi aramızda çözmek için bu güçlerle görüş alışverişine açığız. Türk devleti de silahlı grupları destekliyor, işgalci bir güçtür. İşgali bitirmeleri konusunda onlarla görüş alışverişi için hazırız. Fakat bu biraz zordur. Çünkü Türk devleti şimdi saldırı pozisyonunda ve Kürtlere saldırıyor. Medya Savunma Alanlarına ve buraya her gün saldırıyor. Ama ilkesel olarak çözüm için diyaloğa açığız."
Ebdî, "Türk devleti ile Şam hükümeti arasında bu ülkenin diğer bölgeleri üzerinde hesap yapılması yanlıştır. Irak hükümeti böyle bir şey geliştirmek istiyorsa Kuzey ve Doğu Suriye temsilcilerini çağırmalıdır" dedi.
'13. YIL DA DİRENİŞLE GEÇERSE DAHA GÜÇLÜ İLERLEME OLUR'
QSD Genel Komutanı Mazlum Ebdî, "Biz ve halkımız nasıl 12 yılı büyük bir emek ve direnişle geçirdiysek, önümüzdeki yılı da öyle geçireceğiz. Daha güçlü bir ilerlemenin sağlanacağına inanıyorum. 13’üncü yıl çözüm yılı olmalı, Suriye'nin genel sorununu çözecek adımlar atılmalıdır. (...) Zor kısmını geçtik, artık kimse göç yoluna düşmesin. Devrimimiz bunu hak etmedi. Eksikliklere rağmen yönetimimizin yanında olalım, eksiklikleri eleştirelim ama el ele verelim, birlikte ilerleyelim" diye kaydetti.