QSD: Türk devletinin suçlarını durdurmalı
QSD; Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’yi boydan boya bombalayan Türk devletinin işlediği savaş suçları karşısında bölgeye karşı sorumluluğu olan güçlerin görevini yerine getirmesini istedi.
QSD; Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’yi boydan boya bombalayan Türk devletinin işlediği savaş suçları karşısında bölgeye karşı sorumluluğu olan güçlerin görevini yerine getirmesini istedi.
QSD Basın İrtibat Merkezi, işgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik topyekun saldırılarına ilişkin açıklama yaptı.
Açıklama şöyle:
“Efrîn’in Şêrawa ilçesindeki yerleşim alanları ve Zirgan bölgesi, işgalci Türk devleti ve çeteleri tarafından bu sabahtan bu yana ayrım gözetmeksizin Serêkaniyê ve Efrîn’den gelen göçmenlerin varlığına rağmen bombalanıyor.
İşgalciler sabahtan bu yana Zirgan'ın merkezinde 7 binden fazla sivilin bulunduğu evlere, sağlık tesislerine ve iletişim tesislerine 320'den fazla top mermisi ateşledi. Bombardıman devam ediyor ve bölgenin geniş alanları hedefleniyor.
İşgalciler, Şêrawa ve Til Rifet ilçesinde 140'tan fazla top mermisi ile çevreyi ve sivil yerleşim alanlarını hedef aldı ve ağır maddi hasara yol açtı.
Türk devletinin sivil bölgeleri gelişigüzel bombalaması, işgalci Türk ordusunun bölgedeki sivillere karşı yürüttüğü toplu cezalandırma politikasının bir parçası olarak bölgeyi gerçek bir savaş alanına dönüştürdü.
ASKER-SİVİL GÖZETMEKSİZİN HEDEFLİYOR
Bu, Türk devletinin, özellikle sivil alanlara karşı askeri teçhizat ve uzun menzilli silah kullanımı ile askeri ve sivil hedefler arasında ayrım yapmadığını gösteriyor.
SAVAŞ SUÇLARINI SORUŞTURUN
Türk devletinin, savaş alanını yerleşim bölgelerine taşımakta ısrar etmesi ve sivilleri öldürme veya yerinden etme seçeneğini koyması açık bir savaş suçudur. Uluslararası hukuk kurumlarını, Türk devletinin 2018 yılından itibaren işlediği suçları soruşturmaya ve failleri özel mahkemelerde adalete teslim etmeye çağırıyoruz. Tarafları da Türk işgalinin halkımıza karşı canice suçlar işlememesi için kararlı önlemler almaya çağırıyoruz.”