Her halkın ve inancın, büyük sevinçlerle bir araya geldiği, özlem duygularını yansıttığı, küslüğün ve dargınlığın giderildiği bazı özel günleri vardır. Bu günler, insanın daha fazla yaşamda tutunmasını, birlik ve beraberlik köprüsünün kurulmasını, coşku ve heyecanla yaşam yürüyüşünü sağlar. İnsanlığın gelenek ve inançlarına göre böyle günlerin adı bayramdır. Müslümanlar da Ramazan ve Kurban bayramlarını kutlar. 

Rojava’da 19 Temmuz 2012’de gerçekleştirilen devrimin ardından bereketli ve yoksul topraklarda bayramı karşılamanın, Kuzey ve Doğu Suriye halkları açısından önemi büyüktür. Ortadoğu’da barbarlığı ve katliamlarıyla kan kusturan, faşist Türk devleti ve onun kolladığı DAİŞ çetesine karşı direnişin verildiği demlerde bayram kutlamaları yapılıyor. İşgalci güçler, tarihi boyunca yokluk, yoksulluk, gerilik ve kimliksiz dolu bir dönemi yaşatmak istiyor. Böylesi kapsamlı saldırıların karşısında Kuzey ve Doğu Suriye halkları, bağlı kaldıkları inanç ve gelenekler vesilesiyle ortaklaşma, dayanışma ve bir olma duygularını öne çıkarır.

DAYANIŞMAYI GÜÇLENDİRİYOR

Kuzey ve Doğu Suriye'de kutlanan bayramlar, savaşın gölgesinde gerçekleşen umut dolu ve dayanışma ruhunu canlı tutan önemli bir geleneği temsil ediyor. Bu bayramlar, insanların bir araya gelerek zorluklar karşısında birlik içinde olmanın gücünü gösterdiği bir fırsat sunuyor.

DUALARA GÖZYAŞI EŞLİK ETTİ

Kuzey ve Doğu Suriye’de bayram akşamı halklar, şehitliklerde mum yaktı. Yaşanan bu duygusal anlar, halkların şehitliklerdeki vefa ve minnet dolu adımlarıyla bir kez daha şehitlerin yüreklerde yaşadığının göstergesi oldu. Bayramın ilk gününde ise ziyaretçi akını şehitliklere taşındı, insanlar sevdiklerinin hatıralarını ziyaret ederek dualar etti. Şehitliklere yapılan bu anlamlı ziyaretlerde, halkların yüreklerindeki sevgi ve bağlılık ateşi, gözlerindeki hüzünle birleşerek atmosferi duygusal bir dokunuşla kapladı. Mumların aydınlattığı mezar taşları arasında, dualar ve gözyaşları birlikte aktı. Bu kutsal ziyaretler, halkların ortak acılarını ve toplumsal dayanışma ruhunu bir kez daha hatırlattı. Şehitliklerde gerçekleşen bu anlamlı buluşmalar, halkların geçmişlerine duydukları saygıyı ve bağlarını güçlendirdi. Duygusal anların hâkim olduğu bu kutsal atmosfer, insanların manevi dünyalarına dokunarak geçmişten günümüze uzanan bir köprü kurdu.

ÇOCUKLARIN NEŞESİ MUTLULUK SAÇTI

Çocukların masum gülüşleri, savaşın yıkıcı etkilerine es geçerek, insanlara umut ve neşe verirken, geleceğe dair inancı canlı tutuyor. Çocuklar şeker toplamaktan ve gülüşlerini etrafa saçmaktan geri kalmadı. Tatlı bir telaş içindeki minikler, bayramın coşkusunu tüm enerjileriyle yaşadı. Çocukların masumiyet ve neşe dolu gülüşleri, insanların yüzüne mutluluk saçtı. Çocuklar, şirin bayram kıyafetleriyle sokaklarda dolaşarak komşu komşuya tatlı jestlerde bulundu. Şeker toplama geleneğini sürdüren minikler, eğlenceli anlar yaşadı. Sokaklardaki neşeli çocuk kahkahaları, bayramın sevincini ve coşkusunu tüm mahalleye yaydı. Çocukların yüzlerindeki gülümsemeler, insanların yüreklerine dokundu. İnsanların günlük hayatın yoğunluğundan uzaklaşarak çocukların içindeki saf mutluluğu paylaştığı bu anlar, bayramın birlik ve dayanışma duygusunun ne kadar kıymetli olduğunu hatırlattı. Çocukların masum sevinçleri, bayramın ruhuyla bütünleşerek herkesi mutlu etti.

BİRLİK VE BERABERLİK DUYGUSU

Bayram ziyaretlerinde bulunan halk, coşkulu bir atmosferde bir araya gelerek sevinci doruklarda yaşadı. Bayramın ilk gününden itibaren evleri ziyaret eden misafirler, sıcak karşılamalar ve samimi sohbetlerle birbirlerini mutlu etti. Bayram ziyaretlerinde güleryüzlü ev sahipleri, misafirlerini en iyi şekilde ağırladı ve sofralarını zengin lezzetlerle donattı. Mekânlar, bayram süsleriyle renklendi, ev sahipleri sevdiklerini evlerine davet etmenin heyecanını taşıdı. Ziyaretler sırasında yaşanan samimi kucaklaşmalar ve içten tebessümler, halkın birlik ve beraberlik duygusunu pekiştirdi.

Bayram ziyaretlerinde bulunan halkın sevinci, bayramın ruhunu yansıtarak insanların birbirlerine olan sevgi ve saygısını ortaya koydu. Birlikte geçirilen keyifli saatler, bir arada olmanın ve birbirlerini hatırlamanın önemini vurguladı. Bayram ziyaretlerinde halkın mutlu ve neşeli halleri, bayram coşkusunun toplumsal bir birlik ve dayanışma ruhuyla taçlandığını gösterdi. Tüm bu sevgi dolu kucaklaşmaların, birlikte yaşamanın ve manevi temelde dayanışmayı sağlamanın, elbette verilen bedellerle bağı vardır.

HEPSİ ŞEHİTLERİN SAYESİNDE

Eğer Rojava Devrimi gerçekleşmemiş olsaydı ve bu uğurda şehit düşen kahraman ve yiğit Kürtler olmasaydı, bayramlar asla bu kadar özgür ve güven içinde geçmezdi. Kendi inanç ve geleneklerini yaşatmayı bir kenara bırakalım, kendi dillerini konuşmayı ve kendi gerçek isimleriyle çağrılmayı yaşayamayacaklardı. Bugün Rojava’da bayramlar kutlanıyorsa, ailelerin özgürce birbirlerini ziyaret etmeleri sağlanıyorsa, bunun en büyük mimarı Halklar Önderi Önder Apo’nun yaşam felsefesi doğrultusunda ülkesini savunan ve sonuna kadar mücadele edip ölümsüzlük iksirini içen ulusal ve onursal şehitlerimizin sayesindedir.