TEV-DEM yaptığı yazılı açıklamada “Uluslararası toplumu, insanlığa karşı terör saldırıları gerçekleştiren işgalci Türk faşistlerinin tehditlerine karşı halkın iradesini korumak için ahlaki görevlerini yerine getirmeye çağırıyoruz” dedi.

TEV-DEM’in açıklaması şöyle:

“Türkiye'nin ulusal güvenliğini koruma bahanesiyle, Osmanlı devletini yeniden kurma planları, Türkiye'deki AKP hükümeti ile uluslararası toplumu bir bütün olarak tehdit eden siyasi bir sorun haline geldi. Bu durum aynı zamanda siyasetini, ekonomisini kaybetmesinden ve uluslararası ve bölgesel toplumun politikalarına karşı güç çatışmasından kaynaklanmaktadır. NATO'daki rolü nedeniyle Rusya ile Ukrayna arasındaki savaştan özellikle yararlanmaya çalışan Türk devleti bölgeye yönelik saldırılarını arttırdı.

Türkiye suç rejimi liderliğinin aralıksız açıklamaları ve sınır boyunca ve işgal altındaki Suriye toprakları içinde güvenli bölge kurulması yönündeki tehditleri, içinden geçtiği zor aşamaya daha fazla dayanamayan faşist rejimin zayıflığını göstermektedir. Bununla birlikte siyasi faşizm son demlerine doğru gidiyor. Erdoğan'ın iddia ettiği ‘güvenli bölgelerde’ Efrin, Serêkaniyê ve Girê Spî'de insanlığa ve doğaya karşı en tehlikeli suçlar işleniyor.

Bu faşist hükümetin katıldığı Astana görüşmeleri, bölge ve dünyadaki birçok ülkeye yaptığı ziyaretler gibi aldatıcı diplomatik ve siyasi düzenlemeler, Kürt halkının iradesine karşı büyük bir savaş yürütmek için destek kazanmayı amaçlamaktadır. Aynı zamanda bölge halkının güvenlik ve istikrarını yok etmek, uluslararası terörizme hizmet etmek amacı taşımaktadır. Ayrıca Suriye, Irak ve muhtemelen komşu ülkelerdeki işgalini pekiştirmeyi ve genişletmeyi amaçlıyor.

AKP ve MHP hükümetinin izlediği canice politikalar, Türkiye’yi insanlığa karşı suçların işlendiği devlet haline getirdi.  Uluslararası toplum da Türk devletinin bu suçlarına karşı rahatsızlık duyuyor. Bu durum Türkiye'nin geleceğini de tehdit ediyor. Gelecek hükümetler, Erdoğan'ın suçlarının cezasını uluslararası adalet mahkemelerinde ödeyecek.  Daha önce Osmanlı devletinin halklara karşı uyguladığı soykırımlardan kaçtığı gibi onlar da kaçacak.

TEV-DEM olarak bölge halkını bir bütün olarak birlik ve beraberliğini güçlendirmeye çağırıyoruz. Beraber bölgenin değerlerine ve kazanımlarına sahip çıkmak için birlikte çalışmaya ve işgalci Türk devleti ve çetelerinin yarattığı vahşete karşısında durmaya davet ediyoruz. Uluslararası toplumu, insanlığa karşı terör saldırıları gerçekleştiren işgalci Türk faşistlerinin tehditlerine karşı halkın iradesini korumak için ahlaki görevlerini yerine getirmeye çağırıyoruz. Ancak uluslararası toplum, Türk devletinin bu vahşi politikalarına hâlâ sessiz kalıyor. Bu aynı zamanda toplum ile uluslararası kurumlar arasında güven kaybı yaratmaktadır. Bu nedenle uluslararası topluma ve garantör devletlere, tavırlarını netleştirmeleri ve ahlaki yükümlülüklerini yerine getirmeleri çağrısında bulunuyoruz. Türk devletinin saldırıları ve bölgedeki tehlikeli işgalini genişletme planları karşısında sessiz kalmama çağırıyoruz.”