Xelîl: Türk iktidarına had bildirilmeli
PYD Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, “DAİŞ çetesinden kurtulmak isteniyorsa Türk devletine had bildirilmeli. AKP-MHP iktidarı olduğu sürece DAİŞ büyür, canlanır ve tehlike olmaya devam eder” dedi.
PYD Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, “DAİŞ çetesinden kurtulmak isteniyorsa Türk devletine had bildirilmeli. AKP-MHP iktidarı olduğu sürece DAİŞ büyür, canlanır ve tehlike olmaya devam eder” dedi.
PYD Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, rejimin Hesekê saldırısı sırasındaki açıklamalarını esas almadıklarını belirterek, “Bu açıklamayı yaptın, artık yan yana gelemeyiz, demiyoruz. Bunu sorun yapmıyoruz. Gerçeği görmeliyiz. Gerçek şudur; hep birlikte bu ülkeyi korumalıyız. Bu ülkeyi huzura götürmeliyiz” diye konuştu.
PYD Eşbaşkanlık Konseyi Üyesi Aldar Xelîl, ANF’nin sorularını yanıtladı.
Kuzey-Doğu Suriye’de DAİŞ’e karşı mücadele hangi boyutta?
DAİŞ’e karşı mücadele her açıdan devam ediyor. DAİŞ, halkların iradesine, özgürlüğe, demokrasiye ve eşitliğe karşı savaşın sembolü ve Türk devleti gibi güçlerin bölgeye dönük saldırılarında maşasıdır. Belki binlerce elemanı öldürüldü, askeri ve siyasi varlığı sonlandırıldı, toprak hakimiyeti kalmadı, ancak DAİŞ var. Özellikle bu son dönemlerde geniş bir şekilde kendini örgütlemiş. Gizli hücre yapılanmalarını oluşturmuş. Kuzey-Doğu Suriye’deki güvenlik güçleri buna karşı görevlerini yerine getiriyor, ancak bölge halkını DAİŞ tehlikesinden korumak için en üst düzeyde destek gerekiyor.
Türk devleti ile DAİŞ ortaklığı devam ediyor mu?
Gerçekler ortadadır; herkes de bildiği için artık tartışılmıyor bile. Türk devleti bizzat DAİŞ’i besliyor ve örgütlüyor. DAİŞ’in esas planlarını o belirliyor. Bu bölgede o kadar karışıklık çıkartıp vahşi uygulamalar yapması için kendisi destekliyor. Efrîn, Serêkaniyê, Girê Spî, Cerablus, Bab, Ezaz’dan İdlib’e (zaten merkezleri olmuş durumda) kadar buraların hepsi Türk devletinin işgali altında. Buralarda çeteleri örgütlüyor, yetiştiriyor ve salıyor. DAİŞ liderlerinin Türk üslerine yakın yerde olduğu tespit edildi, öldürüldü.
DAİŞ tüm dünya tarafından ‘terörist’ olarak görülürken Türk devletinin bu ortaklıktaki amacı nedir ve nereden cesaret alıyor?
Dünya sessiz kalıyor. Demokratik devrim ve halkın iradesinden rahatsızlar. Türk devleti Suriye topraklarını tek başına mı işgal etti? Türk devleti uluslararası hegemonik güçlerle ittifak yapmasa tek başına hiçbir zaman Suriye’nin bir karış toprağını işgal edemez. Bu güçler, eğer Türk devletine göz yummasaydı DAİŞ de Irak ve Suriye’de bu kadar ilerleyemezdi. Eğer göz yummasalardı Türk devleti İstanbul, Antep ve diğer Bakurê Kurdistan şehirlerinde DAİŞ kampı kuramazdı.
İşgal altındaki bölgelerde yaşananlara karşı sessizlik de bundan mı?
Efrîn, dört yıldır işgal edilmiş. Demografik değişim yapılıyor. Halkı göçertiliyor, tutuklanmalar oluyor. Çete kampları kuruldu. Çete aileleri yerleştiriliyor. Diğer işgal altındaki bölgelerde böyle. Kimse bunları görmüyor mu? Mesele bir devletin bu terörü ve vahşiyane sistemi besleyip büyütmesi. Türk üslerine yakın yerlere çete başlarının öldürülmesi tehlikeyi bitirmiyor. Gidenin yerine yenisi getirilir. Gerçekten DAİŞ çetesinden kurtulmak isteniyorsa Türk devletine had bildirilmeli. Türk devleti ve özellikle de AKP-MHP iktidarı olduğu sürece DAİŞ büyür, canlanır ve tüm bölgeyi her zaman tehlikeye sokar.
Yeni bir Türk işgal saldırısı da konuşuluyor. Mümkün mü?
Günlük olarak bize dönük saldırılar oluyor. Askeri, siyasi, diplomatik ve ekonomik saldırılar var. Her açıdan saldırı altındayız. Ne zaman yeni bir işgal saldırısında bulunacağını bilmiyorum ama şunu biliyoruz; DAİŞ’in intikamını almak ve gelişen demokratik projeyi kırmak, bölge halkları arasında karışıklık yaratmak, demokratik bir sistemin kurulmasını engellemek için ellerinden geleni yapacaklar. Biz de daha fazla örgütlenmeye ve savunma sistemimizi geliştirmeye çalışıyoruz.
Hesekê saldırısı döneminde BAAS rejiminden Özerk Yönetimi hedef alan açıklamalar yapıldı. Rejim ile ilişkiler ne durumda?
Rejim çözüme gelmiyor, diyalogu kabul etmiyor. Meseleye uzaktan bakıyor, net bilgi sahibi değil. Çözüm için kararını da vermemiş. Türlü türlü açıklama olmuş olabilir, ancak biz bu geçici şeyleri esas almıyoruz. Bu açıklamayı yaptın, artık yan yana gelemeyiz, demiyoruz. Bunu sorun yapmıyoruz. Gerçeği görmeliyiz. Gerçek şudur; hep birlikte bu ülkeyi korumalıyız. Bu ülkeyi huzura götürmeliyiz.