Yûsif: Rojava Devrimi kadınlar için bir milat oldu

19 Temmuz Rojava devrimine ilişkin konuşan PYD Eş Başkanlık Konseyi Üyesi Foza Yûsif "Rojava Devrimi kadınlar için yeni bir milat oldu" diye konuştu.

PYD Eş Başkanlık Konseyi Üyesi Foza Yûsif, 19 Temmuz Rojava Devrimi yıldönümü vesilesiyle devrim sürecinin ortaya çıkışı, şekillenişi ve şu an Kuzey-Doğu Suriye'de yaşanan gelişmelere dair ANF’ye değerlendirmelerde bulundu. Birliktelik sağlayarak ve kazanımları koruyarak, devrime sahip çıkılması gerektiğini belirten Yûsif, "Ortadoğu’nun genelinde bugün büyük siyasi, askeri, biyolojik, ekonomik savaşlar yürütülüyor. Bu savaş her yerde yürütülüyor. Bizlerde bu savaşın merkezindeyiz.

Tüm siyasi, ekonomik ve diplomatik ambargolara, yaşanılan zorluklara ve tüm saldırılara rağmen en güvenlikli alan, umut dolu ve halkın tutunduğu bölge yine Kuzey-Doğu Suriye’dir. Bu karanlıkta mum gibi yanarak her yere aydınlık veren yine Kuzey-Doğu Suriye alanıdır. Bizler bu aydınlığı daha fazla büyüterek devam ettirmeliyiz. Aydınlığı, büyük bir ateşe çevirerek herkesi aydınlatmalıyız. Eğer sahip çıkmazsak ve savunma sistemimizi güçlendirmezsek, Kürt halkı olarak ve tüm halklar olarak birlikteliğimizi güçlendirmezsek büyük tehlikelere yüz yüzeyiz. Bunu hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız" diye konuştu.

Foza Yûsif ile yapılan röportajın ikinci bölümü şöyle:

Rojava devrimi ilk sürecinden günümüze kadar kadın öncülüğünde gelişen bir devrim oldu. Bununla birlikte demokratik ulus çerçevesinde büyüyen ve Kuzey-Doğu Suriye’de vücut bulan bu demokratik sistemin Ortadoğu, dünya halkları ve özellikle dünya kadınları üzerindeki etkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bu devrimin kendine özgü bir özelliği de çok sayıda kadının devrime dahil olmasıydı. En büyük farklarından biri de buydu. Kadınlar bu devrimde sadece destek verir pozisyondan çıkıp yaşamın bütün boyutlarında öncülük ettiler. Siyasi, savunma, kültürel alanlarda büyük rol oynadılar. Bazı alanlarda kadınlar yüzde 50 katılım sağladılar. Mesela siyasi alanda eş başkanlık sistemi dünyada sistemsel boyutta ilk kez Rojava Kürdistan’ında yaşama geçti. Şu anda da Kuzey ve Doğu Suriye'de de mevcuttur. Bu eşbaşkanlık sistemi aslında bütün dünya kadın örgütleri için devrimci bir adım ve bir model oldu.

Şu anda Kuzey ve Doğu Suriye’deki bütün komin ve meclislerde eşbaşkanlık sistemi vardır. Kadın adalet meclisi de dünyada ilk kez kadınların davalarına yine kadınların dahil olması ve bu temelde takip edip kadınlar kararları alma konusunda da etkili olabiliyorlar. Yine kadınlar savunma alanlarında YPJ, Asayiş, HPC’de tarihi öneme sahip bir rol oynamıştır. DAİŞ’in bitirilmesinde bütün direniş alanlarında kadınlar büyük bir rol oynamışlardır.

DEVRİME PARALEL TOPLUMSAL DEVRİM YAŞANDI

Diğer bir etki ise ailedeki iletişim şeklinde büyük değişim ve dönüşümler yaşanmıştır. Diyebiliriz ki toplumsal algı, düşünce, erkek egemen zihniyetin toplumumuzu sürüklediği kaostan çekip aldı. Siyasal anlamda yaşanan devrimin yanı sıra buna paralel toplumsal bir devrim de bununla beraber yaşanmış oldu. Bunlar toplumumuz için çok önemliydiler. Aileyi demokratize etme yönünde de büyük bir etkisi oldu. Kültürel ve siyasal alanda yaşanan değişimler kadın-erkek ve aile ilişkilerinde büyük bir etkisi oldu. Yani şöyle bir hakikat kendini gösterdi. Kadın devrimi, siyasal ve toplumsal devrimlerin temelini oluşturabilir. Aynı zamanda siyasal ve toplumsal devrimlerde kadın devriminin yolunu açıyor. Bunlar çok güçlü bir ilişki içerisinde birlikte yol kat ettiler.

Erkeğin kendisinde de olumlu değişimler var. Hem kadınlarla birlikte bir devrim yapıp özgür bir toplumu örgütlemeye çalıştılar. Bunu da olumlu bir gelişme olarak görüyorum. Bunları söylerken devrimi sonlandırdığımızı ve özgürlük için gerekli olan her şeyi yaptığımız anlamına gelmiyor. Özgürlük gün be gün gelişen, güçlendirilmesi, örgütlendirilmesi gereken bir şeydir. Fakat elde edilen kazanımlarda azımsanmayacak düzeydedir. Biz kadınlar olarak devrime ve kazanımlarına sahip çıkmamız gerekiyor.

İşgal edilen bölgelerde kadın kazanımları olan yüzyılın geriletildiğini gördük. İnsanlık tarihinde karanlık yıllar olarak bilinen ve yaşanan kanunlar geri dönüş yapıldı. Kadının başı ve beyinleri kapatıldı. Kadınları diri diri boğup diri diri gömüldüler. Efrin, Gİrê Spî ve Serêkaniyê de yaşananlar bu gerçekliği gösteriyor. DAİŞ ve ortakları en fazla kadının özgürlüğünü hedef aldığını söyleyebiliriz. Kadınlar da kadın devrimi ve elde ettikleri kazanımlarla zorba olan sistemden intikam aldılar.

GÜN BE GÜN ÖRGÜTLENİYORUZ

Dünyadaki bütün kadınlar için bu kısa yıllar içerisinde büyük bir miras oluştu. Rojava’nın kadın devrimi 2011 yılında başlamadı. Kürt kadın mücadelesinin 30-40 yıllık bir mücadele ömrü var. Objektif ve subjektif olan koşullar daha somut ortaya çıkmasına yol açtı. Daha büyük bir etkiyle ortaya çıkması için uygun koşullar hazırlandı. Bu yıllarda açığa çıkan kazanımlar dünyadaki feminist hareketler için düşünsel, kadın bilimi boyutunda ve özgür toplumun gelişmesinde büyük bir rol oynadı. Aynı zamanda erkeğin değişim ve dönüşümünün gerçekleşmesi içinde büyük bir değişim oldu.

19 Temmuz Rojava Devrimi nasıl ki siyasal olan sistemi demokratize ettiği kadar, kadın devriminde erkek zihniyetini de demokratize etti. Yani 19 Temmuz devrimi köle kadın ile iktidarcı erkeğe karşı yapıldı, diyebiliriz. Bu da toplumumuzda büyük bir değişim ve dönüşümün yaşanmasını sağladı. 19 Temmuz Devrimi kadınlar içinde yeni bir milat ve yeni bir yaşamın yoluydu. Kadınlar da artık eve ve erkeğe mahkum değiller ve alternatif bir yaşam yaratılmış onlar için. Kadının rol oynayabileceği yönler var. Bu da Rojava Kurdistanı'nda, yine Kuzey ve Doğu Suriye’deki ve dünyadaki kadınlar için tarihi ve büyük adımlar atıldı. Kadın hareketlerinde birçok gelişim oldu. YPJ ve Kongreya Star öncülüğünde adımlar atıldı.

Şu anda Kuzey ve Doğu Suriye kadın meclisi var ve tüm kadın hareketleri içerisinde yer alıyor. Yine genel Suriye Kadın Meclisi oluşturulmuş. Yani gün be gün devrimin çatısı altında kadın örgütleri, örgütlemesi güçleniyor ve büyüyor. Kadın devrimini kalıcılaştırmak için bütün kadınların devrimin kazanımlarına sahip çıkması gerekiyor. Aynı zamanda kadının kendi örgüt ve örgütlenmesini büyütmesi gerekiyor. Çünkü kadın devrimi üzerinde de çok büyük tehditler var. Heval Hevrîn, Yade Aqide, Barin, Avesta, Zehra, Hebun ve Yade Emine ve günlük olarak kadına yönelik yapılan saldırılarda da görülüyor ki devrim karşıtı olan güçler bu değişimlerin olmasını istemiyorlar. Bundan dolayı biz kadınların özgürlük için yaşanan değişim ve dönüşümleri kalıcılaştırmak için gece gündüz çalışması ve savunması gerekiyor. Bu konuda kadınlara büyük bir rol düşüyor.

DAİŞ'in yenilgisinden sonra Türk devletinin bölgeye dönük saldırıları oldu ve bazı yerler işgal edildi. Hala da işgal saldırıları devam ediyor. Kuzey-Doğu Suriye halklarının yıllardır verdiği bedel ve mücadele ile elde edilen kazanımların korunması ve kalıcı hale gelmesi için neler yapılabilir? Buna dönük mesajınız nedir?

Belirttiğimiz gibi bu on yılda büyük değişim ve dönüşümler oldu. Yine çok büyük kazanımlar ve başarılar sağlandı. Fakat Suriye'de hala savaş devam ediyor ve 19 Temmuz devrimine yönelik büyük tehlikeler var. Devrimin gelişmemesi, kalıcı olmaması için yine gerekli olan değişim ve dönüşümün olmaması için birçok karşıt güç var. Bu güçler saldırarak devrimi boğmak istiyorlar. Başta Kürt halkı olmak üzere tüm Kuzey ve Doğu Suriye halkları olarak bu kazanımlarımızın kıymetini çok iyi bilmemiz gerekiyor. Cerablus, İdlib, Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê de yaşanan durumlar bizlere çok iyi göstermektedir ki düşman halklar arasındaki kardeşliği istemiyor.

Bölgede istikrarı ve demokratik sistemi istemiyor. Amaçları o ki bizleri milliyetçilik dincilik ve mezhepçilik üzerinden boğmaktır. Burayı kan gölüne çevirmek istiyorlar. Bunun üzerine çıkarlarını korumak istiyorlar. Başta da Türk devleti olmak üzere tüm hegemonik güçler bölge açısından çıkarlarını korumak istiyorlar. Bunu yapabilmek için tüm halkları bu çıkarlar uğruna kurban edebilirler. Her şart ve koşulda halk olarak birliğimizi ve beraberliğimizi korumamız gerekmektedir. Halkların kardeşliği ve demokratik ulus stratejimizi her geçen gün giderek daha fazla sahiplenelim, büyütelim ve daha fazla örgütleyelim.

Yine yaşadığımız süreçte bölge açısından kendini yani öz savunma da temel esastır. Bu nedenle yaşanan savaştan kaçmak ya da farklı yönlere yönelmek çare değildir. Önemli olan hep beraber gücümüzü ve enerjimizi ortaklaştırarak bir olmaktır. Yine düşünce ve fikirlerimizde de birliktelik sağlayarak kazanımlarımızı koruyarak, sahip çıkmalıyız.

BİRLİKTELİĞİ KORUMAK HAYATİDİR

Bu temelde oluşturulan Kürt birliği inisiyatifi, 19 Temmuz devrimi vesilesiyle de tekrar belirtmek isteriz ki önemli bir adımdır. Bu aynı zamanda devrimin kalıcı hale gelmesi ve devrimin savunulması açısından da önemli bir adımdır. Yine demokratik ulus perspektifi ile oluşturulan birlik birçok oluşumdan ve farklı halklardan oluşuyor. Bu birlikteliği korumak hayati derecede önemlidir. Ne kadar birlik ve beraberliğimizi korursak o kadar özgürlüğümüzü de korumuş oluruz. Özgürlüğümüz ve birlikteliğimiz birbirine bağlıdır.

Parçalı duruş zayıflığı getiriyor ve bununla beraber kendimizi müdahalelere açık hale geldiğimizin anlamına gelmektedir. Eğer birlik olursak tehlikeler olmaz ve var olan tehlikeler büyümez ve işgal olmaz. Birliğimizle Suriye’nin birliğini savunabiliriz ve Suriye’yi demokratik yapabiliriz. Birliğimizle halkımızın haklarını garanti altına almış oluruz. Yine birlik ve beraberliğimizle 19 Temmuz devrimini kalıcılaştırabiliriz.

Bundan dolayı yaşamın her alanında siyasi, askeri, toplumsal olarak birbirimize sahip çıkmalıyız. Bu özgür günlerin kıymetini bilmeliyiz ve hep beraber bu günleri, kazanımları tüm Suriye için demokratik bir sistem haline getirebilmek için çaba harcamalıyız.

SURİYE’NİN SORUNLARINA ÇÖZÜM YOLUDUR

Belirttiğimiz gibi devrim Dera'da başladı fakat Qamişlo'da, Reqa'da, Dêrazor'da, Minbic'de ve Kobanê'de ürün verdi. 19 Temmuz Rojava Devrimi aynı zamanda Suriye’nin demokratikleşmesinin garantisi oldu. Tüm Suriye halkı demokratik özerk sisteme sahip çıkmalıdır. Çünkü tüm Suriye’nin sorunları için kurtuluş ve çözüm yoludur. Demokratik ulus sadece Kuzey ve Doğu Suriye için değil aynı zamanda tüm Suriye için de çözüm yoludur. Ne kadar bu devrim savunuluyorsa o kadar Suriye’nin geleceği ve Suriye’nin birlikteliği de savunuluyor. Bu düşünce ve fikirle herkes hareket ederse daha doğru olur.

Bu temelde 19 Temmuz Rojava Devrimi'nin yıldönümü vesilesiyle başta dört parça Kürdistan’da yaşayan tüm Kürt halkını, Suriye halklarını ve özgür insanları kutluyorum. Tüm şehit ailelerini kutluyorum. Aynı zamanda bütün 19 Temmuz devrim ve özgürlük şehitleri önünde saygıyla eğiliyorum ve sözümü yineliyorum. Şu ana kadar direnişimizle ve birlikteliğimizle birçok mucizeleri ve olmaz denilenleri gerçekleştirdik. Halkların birlik ve beraberliği, kadın özgürlüğü ve demokratik güç tüm engelleri aşabilir. Bu inançla 19 Temmuz devrimi tüm halkalara kutlu olsun.