17 baro, Hasankeyf'te buluştu: Vazgeçin!

Hasankeyf’te bir araya gelen 17 kentin baro başkanları, Ilısu Baraj Projesi’nden vazgeçilmesi gerektiğini belirtti.

Aydın, Antalya, İzmir, Tekirdağ, Kırklareli, Yalova, Amed, Bursa, Bitlis, Urfa, Şırnak, Ağrı, Bingöl, Mardin, Dersim, Muş ve Siirt baro başkanları ve avukatların katılımıyla, Hasankeyf ve Dicle Vadisi'nin sular altında bırakılmaması için basın açıklaması yapıldı. Batman Barosu’nun çağrısıyla Hasankeyf Seyir Terası’nda yapılan açıklamada, "Tarihi yaşatalım insanlığı yaşatalım Hasankeyf'i yaşatalım" ve "Bırakın Dicle özgür aksın" yazıl pankartlar açıldı.

'BARAJ VE HES'E FEDA EDİLMEK İSTENİYOR'

17 baro adına açıklama yapan Batman Barosu Başkanı Abdulhamit Çakan, Hasankeyf'in kurtarılabilir ve yaşatılabilir olduğunu dile getirerek, Hasankeyf'in binlerce yıldır kesintisiz bir şekilde insan yaşamına ev sahipliği yaptığına dikkat çekti. Türkiye'nin Ortaçağ’a ait bütünlüğünü koruyan tek tarihi alan olduğuna vurgu yapan Çakan, 1978 yılında sit alanı ilan edilmesine rağmen gerekli kazıların yapılarak sonraki nesillere bırakılması için ise hiçbir işlemin yapılmadığını söyledi. Kazı uzmanları tarafından 70 yıla yakın bir çalışmanın gerekli olduğunun belirtildiğini aktaran Çakan, "Tüm bunlar bilinmesine rağmen ömrü 50 yıl olabilecek Ilısu Barajı ve HES projesine feda edilmek isteniyor. Ilısu yapılırken ulusal ve uluslararası hiçbir sözleşmeye uyulmamıştır. En basitinden ÇED raporu dahi bulunmamaktadır" dedi. 

UNESCO VE AİHM'E TEPKİ

UNESCO'nun da Hasankeyf'e ilişkin sessiz kaldığını ifade eden Çakan, AHİM'in de kısa zaman önce verdiği ret kararıyla yıkıma ortak olduğunu vurguladı. Tüm yaşananlara, yıkıma rağmen Hasankeyf ve Dicle Vadisi'nin kurtarılabilir olduğunu söyleyen Çakan, "Yakında su tutmanın başlayacağının farkındayız. Bu baraj dolayısı ile çok ciddi anlamda maddi harcamaların da yapıldığının ve pek çok alanın kamulaştırıldığının da farkındayız. Ancak tüm bunlara rağmen Hasankeyf'in, Dicle Vadisi'nin tarihi ve kültürel dokusu düşünüldüğünde, bu baraj nedeniyle bunların yok olacağı göz önüne alındığında iptal edilmesi, ülkemizin daha faydasına olduğunu düşünmekteyiz" diye belirtti.

Baraj kodunun düşürülerek Hasankeyf'in sular altında kalmasını engelleyecek bir seçeneğin daha olduğunu öneren Çakan, “Hasankeyf gerisinde kalan kamulaştırılan alanların ıslah yolu ile park, mesire ve orman alanlarına dönüştürülmesi ayrı bir seçenek olarak düşünülebilir. Böylece bu bozkır yeşil bir havzaya da dönüşür. Sonuç olarak bütün yetkililere çağrıda bulunuyoruz. Hasankeyf ve Dicle Vadisi'nin kurtarılması için harekete geçmelerini bekliyor ve bu yolla ayrı ayrı saygı ve şükranlarımı iletiyorum" diye konuştu.  

Batı illerinden gelen baro başkanları da Hasankeyf'in yok edilmemesi için baraj projesinden vazgeçilmesini istedi.