2019 yılında 212 çevreci katledildi
İngiliz sivil toplum örgütü Global Witness tarafından yayınlanan bir rapora göre 2019 yılında çevrecilere yönelik cinayetler rekor bir düzeye ulaştı. Geçen yıl en az 212 çevreci öldürüldü.
İngiliz sivil toplum örgütü Global Witness tarafından yayınlanan bir rapora göre 2019 yılında çevrecilere yönelik cinayetler rekor bir düzeye ulaştı. Geçen yıl en az 212 çevreci öldürüldü.
2012 yılında beri kayıtlar tutan İngiliz sivil toplum örgütü, “Yıkıcı endüstriler ve CO2 yayıcılara karşı gezegeni savunmaya özellikle ihtiyacımız olan bir dönemde, çevre ve toprak savunucularına yönelik cinayetler, sayıca hiç bu kadar fazla olmadı” dedi.
29 Temmuz’da yayınlanan rapora göre çevrecilere yönelik cinayetler, 207 kişi ile bir önceki rekor olan 2017 yılını aştı. 2019 yılında yerli liderleri, doğayı korumakla görevli olanlar veya sıradan aktivistlere yönelik cinayetlerde en az 212 kişi öldürüldü.
Raporda gerçek rakamların çok daha yüksek olabileceğine de işaret edildi. 2019 yılında cinayetlerin yarısı iki ülkede gerçekleşti. Kolombiya 64 cinayetle listenin başında yer alırken, bu ülkeyi 43 çevreci cinayetiyle Filipinler takip ediyor.
Dünyanın geri kalanında olduğu gibi her iki ülkede yerli halkların temsilcileri, 2019’da katledilenlerin yüzde 40’ını oluşturuyor. Bunlar doğaya en yakın yerde yaşayanlar olurken, topraklarını savundukları için saldırıların hedefi oluyor.
Maden sektörü 50 ölüm ile çevre savunucuları açısından en ölümcül sektörü oluşturuyor. Gıda endüstrisi ikinci sırada yer alıyor. Çoğunluğu Asya’da olmak üzere 34 aktivist palm yağı, şeker veya tropikal meyvelerin işletilmesine karşı çıktıkları için katledildi.
Ormanlar küresel ısınmaya karşı hayati bir önem oluştururken, orman işletmesine karşı yapılan mücadelede 24 kişi hayatını kaybetti. Bu alanda 2018 yılına kıyasla yüzde 85’lik bir artış var.
Global Witness’ten Rachel Cox, “Çok sayıda insan ve çevre hakkı ihlali, doğal kaynakların işletilmesi, küresel siyasi ve ekonomik sistemin yolsuzluğundan doğuyor” dedi.
Raporda, bunlardan sorumlu olan şirketlerle “bizi kaçınılmaz bir iklim değişikliğine sürükleyenlerin” aynı şirketler olduğuna dikkat çekildi.
Rachel Cox, “Eğer gerçekten halkın güvenliği, sağlığı ve rahatını merkeze alan yeşil bir hamle istiyorsak, aktivistlere karşı saldırıların kökenine yönelmek, çevreyi korumak ve iklim krizini frenlemek için onları izinde gitmeliyiz” dedi.