İnternet ve bilgisayarsız evden eğitim: Eşitsizlik büyüyor

Dünya genelinde 800 milyonu aşkın çocuk bilgisayardan mahrum iken, uzaktan eğitim imkanlarından yararlanamayacak olmaları ciddi bir sorun teşkil ediyor.

Son iki aydaki sokağa çıkma yasakları nedeniyle tüm dünyada 1,6 milyarı aşkın çocuk ve genç öğrencinin önemli bir bölümü eğitimine evde devam etmek zorunda kalıyor. Bu kapsamda öğretmenler öğrencilerine online destek sunarken, internet bağlantısı ve bilgisayar zorunlu iki temel çalışma aracı olarak duruyor.

Covid-19 krizi nedeniyle 2019-2020 eğitim yılının öğrencilerin başarı düzeyini etkileyeceği bilinirken, az da olsa uzaktan eğitimle bu açık kapatılmaya çalışılıyor. Ancak burada da dünya genelinde yaşamın diğer tüm alanlarında var olan eşitsizlikler kendini gösterecek.

YARIYA YAKINININ BİLGİSAYARI YOK

Küresel sağlık krizinin ne kadar süreceği ve virüsün yayılmasının ileriki ay ve yıllarda yeniden vuku bulup bulmayacağı kestirilemezken, 1,6 milyar çocuk ve genç öğrencinin bu krizden farklı boyutlarda etkileneceği görülüyor.

Birleşmiş Milletler Eğitim ve Bilim Komisyonu (UNESCO) tarafından yayınlanan son verilere göre, tüm dünyada evden eğitim için önemli araçlardan olan bilgisayardan yoksun olanların sayısı yarıyı geçiyor. Buna göre, toplamda 826 milyon öğrencinin evinde bilgisayar bulunmuyor. Bu ise uzaktan eğitimde ciddi bir zorluğa neden olacak.

YARIYA YAKINININ İNTERNETİ YOK

Öğrencilerin evlerinden eğitim görmesinde bilgisayarın yanında neredeyse zorunlu olan internet bağlantısı da ciddi bir sorun. İnternet bağlantısı veya kablosuz bağlantının olması halinde telefon veya tablet gibi çok az bir kesimde bulunan aletler de faydalı olabiliyor.

UNESCO verilerine göre ise, internet bağlantısı bulunmayan öğrenci sayısı bilgisayarı bulunmayanlara yakın bir düzeyde. Toplamda 706 milyon öğrencinin internet bağlantısı bulunmuyor. Bu ise yüzde 43’lük bir orana denk geliyor.

UNESCO’ya göre, internet bağlantısı ve bilgisayarın olmaması uzaktan eğitimde ciddi bir sorun olarak duruyor.

İNSANLIK NE DÜZEYDE TEKNOLOJİDEN FAYDALANABİLİYOR?

Giderek eğitimde de önemli bir yer edinen ve klasik sınıfta eğitim uygulamasıyla yetinilmemesini beraberinde getiren yeni teknolojilere erişimde de ciddi bir dengesizlik söz konusu.

Hootsuite adlı sosyal platform ile internet kullanımı alanında çalışan We Are Social adlı ajansın 2019’da yayınladıkları verilerine göre, 7,7 milyarlık dünya nüfusu içinde 5,1 miyar kişinin cep telefonu vardı. İnternete erişim oranı ise 4,4 milyar kişiye ulaştı. Bu yüzde 57’lik bir oran demek.

İnternete erişim oranı 1 yıllık sürede yüzde 9,1 artarken, nüfus artış oranının yüzde 1,1 olduğu düşünüldüğünde oldukça önemli bir artış.

EN AZ ERİŞİM ORTA AFRİKA’DA

İnternete erişim alanında kıtalar veya bölgeler arasındaki dengesizlik ise dikkat çekici boyutlarda ve ekonomik-sosyal gelişmişlik oranlarıyla bağlantılı olarak ilerliyor.

ABD ve Kanada’nın içinde olduğu Kuzey Amerika ile İskandinav ülkelerinde internete erişim oranı yüzde 95’i bulurken, Batı Avrupa’da bu oran yüzde 94’e ulaşmış durumda. Orta ve Doğu Avrupa’da yüzde 88 olan internete erişim oranı, Rusya’da yüzde 80 ile diğer kıta ve bölgelere oranla oldukça yüksek.

Bu oran Okyanusya’da yüzde 69, Güney Amerika’da yüzde 73, Orta Amerika ve Güneydoğu Asya’da yüzde 63, Ortadoğu ülkelerinde ise yüzde 66’ya ulaşabildi. En çok teknolojik üretimin yapıldığı Çin’in de dahil olduğu Doğu Asya’da yüzde 60, Hindistan’ın da bulunduğu Güney Asya’da ise yüzde 42’lik bir internete erişim oranı var.

Bu alanda en kötü durumda olan ise Afrika kıtası. Kuzey Afrika ile Güney Afrika’da yüzde 50-51 aralığında olan bu oran Batı Afrika ülkelerinde yüzde 41, Doğu Afrika ülkelerinde ise yüzde 32’de kalıyor.

Orta Afrika ülkelerinde ise internete erişim oranı yüzde 12’de kaldı.