Kan 11 televizyon kanalına göre, Batı Şeria ve Ürdün Vadisi’nde bazı bölgelerin ilhak edilmesini içeren temel planda bazı değişikliklere gidildi.

İsrail devletinin hazırladığı yeni haritada başka alanlarda toprak egemenliğinden vazgeçerek, öngörülenden daha fazla ileri karakol kurulmasını planlanıyor.

Bu harita böylece ABD’nin çizdiği haritadan daha geniş alanları kapsayarak, önceki planda reddedilen 20 dolayında ileri karakol ve yerleşim noktasını içeriyor.

Temel planda Batı Şeria’nın yüzde 70’i Filistinlilere, yüzde 30’u İsrail’e verilirken, İsrail devleti ileri karakollar karşılığında Ürdün çölündeki alanlardan vazgeçmeyi öngörüyor.

Yeni harita için de Washington ile müzakereler gerekiyor. Başbakan Benyamin Netanyahu, Amerikan yönetimi ile tartışmalarını sürdüğünü belirterek, üstü kapalı bir şekilde 1 Temmuz’daki uygulamanın ertelendiği mesajını verdi.

İsrail Dışişleri Bakanı Gabi Ashkenazi de Ordu Radyosu’na verdiği demeçte, planın uygulanmasının bugün için olası görünmediğini ifade etti. Ashkenazi, “İsrail'in toprak egemenliğinin genişletilmesiyle ilgili bugün hiçbir şey olmayacağını düşünüyorum” dedi. 

Hükümetin ilhak planını 1 Temmuz’da açıklaması bekleniyordu. Erteleme, Netanyahu’nun Beyaz Saray’ın Yakın Doğu Özel Temsilcisi Avi Berkowitz ve ABD’nin İsrail Büyükelçisi David Friedman ile görüşmesi ardından geldi.

Channel 12 televizyon kanalının adını vermeyen bir kaynağa dayandırdığı haberine göre ABD İsrail’i Filistinlilere toprak kaybından dolayı daha fazla tazminat vermeye zorluyor.

Amerikan elçilerinin özellikle Filistinlilere, herhangi bir sınırlama olmaksızın inşaat yapabilecekleri bir alan önermesini tavsiye ettiği belirtiliyor.

Öte yandan ilhak planına uluslararası alandan tepkiler gelmeye devam ediyor. İngiliz Başbakan Boris Johnson, Batı Şeria’nın ilhak edilmesinin “uluslararası hukukun ihlali” olacağını ve İsrail’in de çıkarlarına ters olacağını ifade etti.

Uluslararası alanda 40 kadın siyasetçi de uluslararası toplumu ilhak planına karşı çıkmaya çağırdı. Aralarında Fransız eski Adalet Bakanı Christiane Taubira, İranlı Nobel Barış Ödüllü avukat Şirin Ebadi ve Güney Afrikalı eski bakan Barbara Hogan’ın olduğu kadınlar “Böyle bir tedbir bölgede yarım yüzyıllık barış çabalarını yok edecek ve kayda değer sonuçları olacak (...) İlhak yanıtsız bırakılmamalı ve sıkı bir uluslararası taahhüt hiç olmadığı kadar gereklidir” dedi.

Avrupa Birliği ülkeleri, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri ve Arap Birliği de ilhak planına karşı çıktı.

ABD Başkanı Donald Trump yönetiminin hazırladığı plan, Filistin’in önemli bir bölümünün ilhak edilmesini içeriyor. 28 Ocak’ta Trump tarafından açıklanan plan, 1967’den beri işgal altındaki Batı Şeria’da kurulan Yahudi kolonileri ve Ürdün Vadisi’nin ilhak edilmesini öngörüyor. İsrail’in doğu sınırı bu şekilde belirleniyor. Plan, Kudüs’ü de İsrail’in “bölünmez” başkenti olarak tanırken, Doğu Kudüs’ün varoşlarında bir Filistin başkenti kurulmasını öneriyor. Doğu Kudüs de 1967 yılından beri İsrail işgalinde.

Filistin halkının elinde mevcut durumda Gazze Şeridi ile Batı Şeria bulunuyor. Ancak Batı Şeria’daki yasadışı İsrailli yerleşimler o denli yaygın hale getirildi ki, artık Filistin açısından toprak bütünlüğünden bahsetmek zor görünüyor.