BM’nin farklı kurumları ve uluslararası bağışçılar tarafından yayınlanan rapor, BM’ye bağlı Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ile Dünya Gıda Programı (WFP) tarafından Güvenlik Konseyi’ne sunuldu.
Bu araştırma dört yıl önce başlatılmıştı. 2019’daki durum, son dört yılın en ağır bilançosunu oluşturuyor. Rapora göre geçen yıl çatışmalar ve iklim sorunlarından dolayı 55 ülkede 135 milyon dolayında kişi ağır beslenme güvensizliği koşullarındaydı.
Yine en ağır bedeli, Afrika ödüyor. Nüfusun yarısından fazlası, diğer bir ifadeyle 73 milyon kişi beslenme krizinden etkilendi.
Nüfusu en fazla etkilenen ülkeler arasında yüzde 61 ile Güney Sudan, yüzde 53 ile Yemen ve yüzde 37 ile Afganistan başı çekiyor.
Raporda, “2019 yılında çatışmalar beslenme krizinin temel motoru olarak kalmaya devam etti ancak aşırı iklim koşulları ve ekonomik şoklar da giderek daha önemli hale geldi” denildi.
Rapor Aralık ayında ortaya çıkan Covid-19 pandemisinin durumu ağırlaştıran bir faktör olabileceği uyarısı yapıldı.
Ekonomik alanda, beslenme krizinden etkilenen 55 ülkede durumun çok hızlı bir şekilde kötüleşebileceğine vurgu yapılan raporda, “bu ülkelerin krizin hem sağlık hem de ekonomik sonuçlarına karşı koymak için çok sınırlı kapasitelerinin olduğu ya da hiç olmadığı” kaydedildi.
Krizin yol açtığı lojistik problemlerin dışında, pandeminin başka ülkelerde de beselenme güvensizliği düzeyini arttırabileceğine dikkat çekiliyor. Bu çerçevede özellikle petrol ihracatçısı ülkelere işaret edilirken, petrolün tarihi düşüş yaşadığı ifade edildi.
FAO’nun temel ekonomistlerinden Abdulreza Abbasian, AFP’ye yaptığı değerlendirmede “Batı’da okullar kapalı, çok sayıda insan yakınıyor, ama çocuklara yemek verilmeye devam ediyor. Yoksul ülkelerde, okullar kapandığında, öğle yemeği yok demek” dedi.