Sanat eşittir ilaç: Sanat azaldıkça depresyon artıyor mu?

Avrupa’daki birçok bilim insanı ve doktor, özellikle salgın ortamıyla birlikte sanatsal aktivitelerin azalmasının insan beynine faydalarından mahrum kalınmasına neden olduğu görüşünde birleşiyor.

Son bir yıldır dünyadaki salgın ortamından en çok etkilenen sanat ve kültürel aktiviteler oldu. Bilim insanlarına göre, sanatsal aktivitelerin yokluğu hiç de küçümsenmeyecek düzeyde insan sağlığı açısından önemli.

Cenevre Üniversitesi nörobilim profesörlerinden Radek Ptak’a göre, sanatsal aktiviteler beyne oldukça faydalı. “Bizi etkileyen bir sanat eseriyle karşı karşıya olduğumuzda beynin birçok bölgesi ateşleniyor; vizyondan zevke kadar birçok bölgesi” diye konuşan Ptak, sanatın beyin için önemine vurgu yapıyor.

AĞRILAR DİNİYOR, SAKİNLEŞİLİYOR

“İyileştiren sanat” adlı bir makaleye imza atan Fransa’nın Toulon şehrinden nörolog Pierre Lemarquis’ye göre de sanatsal aktiviteler beyne dopamin salınımında tetikleyici rol oynuyor. Lemarquis, dopaminin yaşam heyecanı ve bir şeyler yapma isteğini arttırdığına işaret ederken, sanatsal aktivitenin aynı zamanda ağrıları dindiren, tedirginliği azaltan ve sakinleştiren beyindeki endojen morfin salınımını da arttırdığına vurgu yapıyor.

SALGINDA SANATIN DURMASI DEPRESYONLARIN ARTIŞINDA ETKİLİ OLDU

La Matinale adlı programda konuşan Lemarquis, sanatın biyokimyasal etkisine dayanarak ‘sanat eşittir ilaç’ diye belirtiyor. Lemarquis, sanatın getirdiği ‘Stendhal Sendromu’na da işaret ediyor. ‘Stendhal’ mahlasıyla yazan Fransız yazar Marie-Henri Beyle’den esinlenilen bu terim, bireyin sanat eserlerinin çokluğu, ihtişamı ve güzellikleri karşısında ‘kendisinden geçme’ halinde kullanılıyor.

Sadece müziğin bireyde olumlu etki yaratmadığını belirten Pierre Lemarquis, son salgınla birlikte müzeler, sinemalar, sergiler ve daha birçok kültürel aktiviteye getirilen yasakların bireylerdeki ‘hareket etme arzusunu’ kaybettirdiğinin altını çiziyor. Lemarquis’ye göre, salgın döneminde depresyonlardaki artışlar da doğrudan sanatsal aktivitelerdeki hızlı düşüşle bağlantılı.

SANATLA TEDAVİ: MÜZE REÇETELERİ

Sanatsal aktivitelerin önemini gören İsviçre’deki kimi tıp çevreleri, daha önce İngiltere’nin Londra şehrinde tecrübe edilmiş bir yönteme yöneliyorlar. Vaud kantonundaki bir hastanede geliştirilen proje kapsamında, depolarda duran tarihi sanatsal eserlerin özellikle çocuk hastaların ayağına getirilmesi planlanıyor.

Kanada’nın Montreal şehrinde ise depresyonda olan bireylerin yanı sıra kronik hastalar veya artık palyatif bakım aşamasında olan hastalara doktorlarca reçeteyle ilaç yerine reçeteyle ‘müze ziyareti’ yazılabiliyor.