Yüz yıllık gelenek elden ele yaşatılıyor

Hatay'ın Defne ilçesinde yüz yıllardır aile mesleği olan İpek böceği yetiştiriciliği ve ipek dokumacılığı zanaatını yaşatan Refik Büyükaşık, bu işin dedesinden babasına, babasından da kendisine kaldığını söyledi.

Hatay denince akıllarda mutfak lezzetlerinden, kültür zenginliğine kadar geniş bir yelpaze canlanır. Tabi sadece bunlar da değil sanat ve zanaat alanında da kendine özgü renkleri bünyesinde barındıran Hatay’da ipek dokumacılığı da önemli bir noktada duruyor.

Şehrin en iyi ipek dokumacı ustası olarak tanınan Refik Büyükaşık, başarısının sırrını paylaştı.

İlkokulda bu işe başlayan Büykaşık, tüm arkadaşları okuldan sonra sokakta oynarken o, babasının atölyesinde ipek ipliklerini toplamak ile meşgulmüş.

Büyükaşık, "Liseden mezun olduktan sonra babam üniversiteye gidip mühendis olmamı istedi” diye hatırlıyor.

Ancak bu işi yapmayı kafasına koyduğunu anlatan Büyükaşık, “Kendimi başka bir iş yaparken düşünemiyordum bile. Yıllar sonra denk geldiğim lise arkadaşlarımın bir çoğu belki mesleklerini ellerine aldılar ama çok da mutlu olduklarını hissedemedim. Onlar para kazanmak için o meslekleri yapıyorlar. Ben ise kendimi verdiğim bu işte zanaat sahibi olarak hobimi mesleğe dönüştürdüm" şeklinde konuştu.

İPEK KUMAŞ OLANA KADAR 36 İŞLEMDEN GEÇİYOR

İpekli bir kumaşın tohumdan kumaş halini alana kadar toplamda 36 işlemden geçtiğini ifade eden Büyükaşık, şunları belirtti: "Antakya’da Mart ayında dut yapraklarının yeşermesi ile beraber, ipek böceği tohumları alınır ve taze dut yaprakları ile beslenir. İlk hafta böcekler infizar olduktan sonra 1 hafta boyunca yapraklar ile beslenirler. İkinci hafta da ise yapraklar dezenfekte edilip, 29 gün içerisinde koza oluşur.

Koza oluştuktan sonra, Nisan ortası gibi kozalar olgunlaşmış olup işlemeye hazır hale geliyor. Sonraki uzun süreç ipeğin kozadan çekilme süreci. Bazen 10 günde 5 ton ipek çekilebiliyor. Bu kadar kısa bir sürede 5 ton ipeğin işlenmesi mümkün değil. O yüzden kaynatılıp beklemeye aldıklarımız oluyor."

BİNE YAKIN ÖĞRENCİ YETİŞTİRDİ

Kaynatılan kumaşların ham oldukları için sert olduğunu söyleyen Büyükaşık, kumaşları yumuşatmak için ise kül suyu ve defne sabunu ile kaynattıklarını söyledi.

İpeğin kendi rengini alana kadar yani yaklaşık 1 buçuk saat kaynadıktan sonra soğuk su ile durulanan kumaşların buharlı ütüler ile satışa hazır hale geldiğini söyleyen Büyükaşık, şal için ayrı, elbise için ayrı 40 farklı çeşitleri olduğunu kaydetti.

Şimdiye kadar Avrupa’dan gelen projeler kapsamında bu alanda eğitimler veren Büyükaşık, 1000’e yakın öğrenci yetiştirdi ve o kişilerinde şu an ipek dokumacılığı alanında önemli yerlerde yer aldığını söyledi.

Yurtdışı satışlarına da başladıklarını ifade eden Büyükaşık, şimdiye dek Hollanda, Amerika ve İngiltere gibi ülkelere de ipek gönderdiklerini belirtti.

Büyükaşık, "Bu işi sadece iş olarak bakan birinin başarılı olabileceğini düşünmüyorum. Kendini ona adamayı da göze almalı usta. Sen kendini ona verdikçe o daha kaliteli bir ipek olarak eline dökülecek" dedi.