Türk devleti, 97 yıldır Kürdistan illerine tek bir fabrika dahi yapmazken, Kürt gençlerini ucuz iş gücü olarak metropoller illerinde çalıştırıyor. Sadece son 5 yılda 50’ye yakın Vanlı genç metropol illerinde çalıştığı inşaatlardan düşerek yaşamını yitirirken, onlarcası da sakat kaldı. Bu olumsuz koşullara rağmen yüzyıllardır kendi imkanlarıyla, yaşam koşullarını yaratan Kürtler, şimdi de kendi çabalarıyla ve herhangi bir devlet desteği olmadan hayat mücadelesinde var olmaya çalışıyor.

Bunlarda biride Sait Yaşar ve arkadaşları. Sabun ustası Yaşar’ın etrafında bir araya gelen Kürt gençleri bir imalat atölyesi kurarak sabun üretimine başladı. Sait Dede’nin sabun üretimi ile olan ilişkisi yüz yıl önce başlıyor. Dedesi Tütüncü Mehmet Efendi, Ermenilerin Van’da yaşadığı 1910’lu yıllarda Van Kalesinin dibinde sabun üretimi yapan bir Ermeni ustanın yanında çırak olarak çalışmaya başlar. Mehmet Efendi’nin bir Ermeni ustanın yanında başladığı bu çalışma yüz yıl sonra bugün torunları tarafından devam ettiriliyor.

17 ÇEŞİT SABUN YAPILIYOR

Konuya ilişkin konuşan Sait Yaşar, dedesinin bir Ermeni ustasından öğrendiği sabun üretiminin kendilerine miras meslek kaldığını ve hiç vazgeçmediklerini söyledi. 1910’lu yıllarda Van kalesinin dibinde başlayan sabun üretimini bugün de sürdürmenin mutluluğunu yaşadığını kaydeden Yaşar, "Dedem Tütüncü Mehmet Efendi 1920’de Van’da kalenin dibinde bir Ermeni’den öğrenmiş. Sabun ve mum yapmış.

Dedemizin yaptığı bu işi şu anda biz sürdürüyor. 17 çeşit sabun yapıyoruz. Zeytinyağlı, saç dökülmesi, sedef, egzama, kaşıntı problemlere çare olabilecek ve yüzde yüz doğal. İçinde kimyasal yoktur. Güney Kürdistan'a ihracat yapıyoruz. Arka tarafta imalat yapıyoruz. Elle yapıyoruz, ambalajlarından tutun içine giren her şey doğal. Geri dönüşümü olan ambalajlarla doğayı da korumak istiyoruz" diye konuştu.