İşgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye'de sosyal altyapıyı ve sivil yaşam alanlarını hedef alan saldırılarına İsviçre'de yaşayan Kurdistanlıların tepkisi dinmiyor.
Başkent Bern ve Fribourg kentlerinde düzenlenen eylemlerle savaş suçları işleyen Türk devleti protesto edilirken uluslararası kamuoyuna duyarlılık çağrısı yapıldı.
BERN
Bahnhofplatz'ta Kurdistan'ın dört parçasından halkın ve dostlarının katılımıyla bir eylem düzenlendi.
Rojava Komitesi, Bern İklim Grevi’nin yanı sıra çok sayıda İsviçreli devrimci gençlik örgütünün katıldığı eylem öncesi, Kerkûk’ta dün gerçekleştirilen silahlı saldırıda katledilen Feryal Silêman Xalid şahsında Kurdistan Özgürlük Şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu gerçekleştirildi.
Ardından Bern Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eşbaşkanı Burhan Karakoç bir konuşma yaparak, Türk devletinin saldırıları sonucu Kuzey ve Doğu Suriye’de 2 bin 890 köyün karanlıkta kaldığını hatırlattı. Karakoç "Bunun faillerini hepimiz biliyoruz. Kürt halkına ait ne varsa Türk devleti göz dikiyor, vahşice ve insanlık dışı saldırılarını sürdürüyor" diye konuştu.
Son saldırılarda bölgenin bombalanmamış altyapı merkezi, hizmet alanı ve sivil yerleşim yerinin bırakılmadığına dikkat çeken Karakoç, "Rojava karanlıkta bırakılmak isteniyor ama bilmedikleri bir şey var; Rojava halkı, tüm Kurdistan halkıdır, onların sesi olmayı sürdüreceğiz" dedi.
Tüm Avrupa ülkelerinin saldırılar karşısında sessiz kaldığına dikkat çeken Karakoç şöyle devam etti: “Ama bizler hiçbir zaman sessiz olmayacak, halkımızla beraber onlara destek olacağız, direnişimizi sürdüreceğiz. Tüm kürt halkına çağrımızdır, Rojava'ya sahip çıkalım, dört parça Kurdistan’a sahip çıkalım, seslerini bütün dünya duyana kadar duyuralım."
Burhan Karakoç'un ardından PYD adına Abbas Omar söz aldı. Omar, Türk devletinin Kurdistan’ın özgürlüğü için savaşan gerilla karşısında uğradığı yenilginin acısıyla bütün kinini, öfkesini sivil Kürt halkından çıkarttığını söyledi.
Türk devletinin saldırılarına değinen Abbas Omar, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Katil Türk devleti bir hafta içerisinde düzenlediği 70’i aşkın saldırıyla elektrik alanları, gaz alanları dahil hizmet alanlarına ve buğday fabrikalarına saldırdı. Katil Türk devleti Rojava'nın dünya ile iletişimini kesmek istiyor ve dünya gündeminde gerçek dışı bilgiler yayarak ajanlaştırma politikasını gerçekleştirmek istiyor. Ama unuttuğu bir şey var; hiçbir Kürt halkı boyun eğmemiş, evinden çıkmamış, direniş için alanlarda olmuştur. Biz her zaman diyoruz; başarı bizimdir. Hiçbir şeyimiz olmasa bile direnişimiz devam edecektir, sesimiz yükselecektir."
Avrupa’daki Kürt halkına ve dostlarına duyarlılık çağrısı yapan Abbas Omar, son olarak şunları dile getirdi: "Bütün dünya bu olanları görüyor ama sessiz kalıyor. Biz onları sonuna kadar kınayacağız, düşmanımızı kınadığımız kadar kınayacağız. Avrupa’da yaşayan Kürtlere sesleniyorum Rojava'ya sahip çıkalım, omuz omuza verelim hem maddi hem de manevi konuda destek çıkalım. Düşmanımızı bitirelim, halkımız kazansın ve başarıya ulaşsın."
Eyleme katılan HDP eski milletvekili Ferhat Encü da Türk devletinin 100 yıldır Kürt halkının varlığını yok etme üzerine sürdürdüğü politikalara değinerek şu konuşmayı yaptı: “Türk devleti Kürtleri yok etme üzerinden kendini yaşatıyor. Bu işgal saldırılarında sadece Türk devletinin eli yoktur; işgalci Türk devleti bu kadar saldırıyı yapıyorsa gücünü dünya ülkelerinin sessizliğinden alıyor. Başta Avrupa devletleri olmak üzere uluslararası tüm devletler bu saldırıların ortaklarıdır. Bu devler şunu çok iyi bilsin ki, DAİŞ barbarlığı Kürt halkının sayesinde, genç arkadaşlarımızın sayesinde, Rojava devrimiyle yok edilmiştir. Bizler bu devletlerin bu sessizliğini kabul etmeyeceğiz."
Bern İklim Grevi aktivistleri de ANF'ye konuşarak, ekolojik, kadın özgürlükçü ve demokratik yaşam modeli sunan Rojava Devrimi’nin savunulması çağrısı yaparak Türk devletinin Rojava Devrimini alan saldırına karşı Kürt halkının yanında olduklarını dile getirdi.
Kurumlar adına yapılan konuşmalarla devam eden eylem, Almanca basın metninin okunması sonrası sonlandırıldı.
FRIBOURG
Devrimci Gençlik Hareketi (TCŞ) ve Mücadeleci Genç Kadınlar’ın (TekoJIN) çağrısıyla merkez tren istasyonu önünde bir araya gelen Kurdistanlılar, Türk devletinin soykırım temelinde Kuzey ve Doğu Suriye'yi hedef alan saldırılarını protesto etti.
Kurdistan Özgürlük Şehitleri anısına bir dakikalık saygı duruşu sonrası CDK-Fribourg Eşbaşkanı Orhan Hazar bir konuşma yaptı.
DAİŞ çetelerinin yönünü Kobanê'ye çevirdiği dönemleri hatırlatan Hazar, “Bu barbarları püskürten yine Kürtler ve Rojava halkı oldu. Kurdistan halkı kendi haklarını ne zaman savunmak istese işgalci Türk devleti saldırıyor. Bu dakikadan sonra bu insanlık dışı saldırılara karşı sessiz kalmayacağımızı tekrar belirtiyoruz, alanlarda olacağımız sözünü veriyoruz" dedi.
TCŞ ve TekoJIN adına konuşan Özgür Amed ise, tüm Kürdistan topraklarında insanlık dışı kirli bir savaşın yürütüldüğünü dile getirdi. Kürdistan’ın özgürlük gerillalarının fedaice mücadele ettiğini belirten Amed, "Her türlü teknik olanaklar kullanılarak sürdürülen işgal girişimine karşı Özgürlük Gerillası, kendisini ve halkını koruyor. Rojava topraklarında da gençler öz savunmaya geçmiştir; kendisini ve topraklarını işgal eden faşist Türk ordusu karşısında dik duruşlarını sergiliyorlar" diye konuştu.
İşgalcilere karşı devrimci operasyonlar gerçekleştiren Kurdistan Özgürlük Gerillaları’nı selamlayan Özgür Amed, “Özgürlük gerillalarının mücadelesine cevap oluncaya dek biz Avrupa’da yaşayan Kürt gençleri olarak her zaman mücadeleye sahip çıkacağız. Bunun haricinde düşmanın ne kadar ağır darbeler yediğini cenazeleri sakladığını hepimiz biliyoruz, kendi askerlerini yaktıklarını dahi görüyoruz. Ama saklayamıyorlar, faşist Türk devletinin yaptığı her şeyi Özgürlük Gerillası tek tek ortaya çıkarıyor. Buradan yoldaşlarımıza, şehitlerimize cevap olacağımızın sözünü veriyoruz. Savaşa aykırı ve insanlık dışı savaş politikaları yürüten işgalci Türk ordusu yenilmeye mahkum olacaktır. Ve biz Kürt gençliği olarak her zaman alanlarda olacağız. Önderliğimizin izinde olarak işgalci Türk devletini yeneceğiz" vurgusunda bulundu.
Konuşmaların ardından eylem, yarın Zürih’in Helvetia meydanında, saat 13.00’te ve Lozan’ın St. Laurent meydanında saat 16.00’da gerçekleştirilecek eylemler için yapılan çağrı ardından sonlandırıldı.