BM’den Ayasofya tepkisi
BM özel raportörleri yaptığı açıklama ile dünya mirası olarak kabul gören Ayasofya’nın statüsünün değiştirilmesine tepki göstererek, kararın dini ve kültürel bölünmelere neden olabileceğine dikkat çekti.
BM özel raportörleri yaptığı açıklama ile dünya mirası olarak kabul gören Ayasofya’nın statüsünün değiştirilmesine tepki göstererek, kararın dini ve kültürel bölünmelere neden olabileceğine dikkat çekti.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Uzmanları yaptığı yazılı açıklama ile UNESCO dünya mirası olarak kabul edilen Ayasofya’nın, Türk devletinin tarafından müzeden, camiye dönüştürülmesi kararına tepki gösterdi.
BM Kültürel Haklar Koruma alanındaki özel raportörleri Karima Bennoune ve Din ve İnanç özgürlüğü raportörü Ahmed Shaheed tarafından yapılan açıklamada, “Ayasofya, Türkiye'nin ve tarihinin çeşitliliğini ve karmaşıklığını yansıtan ve Dünya Mirası statüsü ile sonuçlanan olağanüstü evrensel değeri koruyan kültürlerarası bir alan olarak muhafaza edilmelidir” denildi.
‘TARİHİ BİR HATA OLUR’
Açıklamada devamla, “Bu zor küresel kriz anında, dini ve kültürel grupları birleştirmek yerine, Türkiye'de ve ötesinde bölen eylemlerde bulunmak tarihi bir hata olur.
Bu anlamda, ‘Ayasofya’nın Kubbesi herkesi kapsayacak kadar büyük olmalı’ sözünü hatırlatıyoruz. Eski bir Hristiyan bazilikası olan Ayasofya 537 yılında inşa edilmiş, 1453’te camiye dönüşmüş ve 1934’te müze haline getirilmiştir. Site, Hristiyanlar ve Müslümanlar ve dindar olmayan insanlar da dahil olmak üzere tüm inançlardan insanlar tarafından kullanılmıştır ve kutsanmıştır. Bu anlamda Ayasofya, inançlar ve kültürler arası diyalog örneği olarak gösterilebilir ve öyle kalmalıdır” denildi.
Ayasofya’nın müzeden camiye dönüştürülmesi kararıyla, Türkiye’nin 1972 UNESCO Dünya Mirası Konvansiyonu kurallarını ihlal ettiğine dikkat çeken özel raportörler açıklamasında, Türk devletinin, Ayasofya’nın bakımı için çelişkili raporlar sunduğunu dikkat çekti. Özel raportörler, “Türkiye hükümetini düzenlemeleri netleştirmeye ve kültürel miras uzmanlarını bu mirasın korunmasından sorumlu olmaya devam etmelerini istiyoruz. Uluslararası ve teknik standartlara tam olarak uyulmalıdır” diye ekledi.
‘KILIÇ GÖSTERİMİ ENDİŞE VERİCİ’
Ayasofya camiye dönüştürülme açılışında ortaya çıkan görüntülere ve bu durumu bir ‘fetih’ olarak nitelendirilmesine tepki gösteren özel raportörler, “Site hakkında kullanılan fetih dili, üst düzey bir dua sırasında Diyanet İşleri Başkanı tarafından fetih sembolü olarak yorumlanabilecek bir kılıç gösterimi endişeleri artırdı.
Tüm bu gelimler ışığında, uzmanlar Ayasofya’nın statüsünün değişmesinin, dünya mirası olan bir alanın kültürlerin buluşmasından öte sadece bir inanca ve bir kültürü yansıtacak düzeye gelmesinden korkuyorlar. Bu düzenleme aynı zamanda tüm inançlardan ve dindar olmayan insanların siteye erişimini engelleyebilir.
Bu anlamda, Hristiyanlar da dahil olmak üzere dini azınlıkların kültürel mirasa erişim hakkının engellenmesi noktasında büyük endişe duyuyoruz’ diye dikkat çekti.
‘AYASOFYA’NIN ORTAK MİRAS OLARAK KALMAYA DEVAM ETMELİ’
Ayasofya’nın dünya mirası olarak korunmasına devam edilmesi için Türk hükümetine çağrıda bulunulan açıklamada, “Türk hükümetini tüm kesimlerle diyalog kurmaya davet ediyoruz. Ayasofya’nın bazilik yapısı korunmalı ve bu alan farklı inanç ve kültürlerin ortak mirası olarak kalmaya devam etmelidir” denildi.