'Bir Kürt olarak haklarımı hep arayacağım'

İki yıldan beri Alman polisi tarafından takip edilmesine tepki gösteren M.E, Kürdistan’daki katliamları ve Êzidîlere yönelik politikaları protesto etmek için yaptığı çalışmaların suç gibi gösterildiğine dikkat çekti.

Almanya’da Kürt yurtseverlere yönelik polis baskısı devam ediyor. Son olarak Saarland eyaletinde yaşayan M.E.’nin evine Salı sabahı saat 06.00’da baskın düzenlendi. Yaklaşık bir buçuk saat süren aramada 40’ın üzerinde polis görev aldı. Baskında M.E.’nin cep telefonu, evdeki dijital materyaller ve el yazmalarına el konuldu.

40 yıldır Almanya’da yaşayan M.E.’nin evi, 18 Aralık 2022’de birçok Kürt yurtseverin eviyle eşzamanlı olarak da aranmış ve bu kişiler hakkında yasal işlem yapılarak mahkeme açılmıştı. M.E., 2022’den bu yana polis tarafından düzenli olarak takip edildiğini belirtti.

M.E., önceki baskınlarda suç teşkil edecek hiçbir delil bulunamadığını, son baskının da yeni delil arayışı amacıyla yapıldığını söyledi. M.E., “40 yıldır Almanya’da yaşıyorum. Hiçbir zaman Alman devletinin kurallarının dışına çıkmadım. Bütün çalışmalarım Kürt kültürünün geliştirilmesi ve çocuklarımızın kültürlerini öğrenerek büyümeleri için yapıldı” dedi.

‘ÊZIDÎ OLARAK HAKLARIMI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİM’

Bir Êzidî olarak Kürdistan’daki katliamları ve Êzidîlere yönelik politikaları protesto etmek için yaptığı çalışmaların suç gibi gösterildiğini belirten M.E., şunları söyledi: “Eğer bu çalışmalar suç ise, bu suçu işlemeye devam edeceğim. Kürdistan’da yapılan katliamlara sessiz kalmam mümkün değil. Bundan sonra da Alman yasaları çerçevesinde, hukukun içinde kalarak haklarımı arayacağım.”

‘ÇOCUKLAR PSİKOLOJİK OLARAK ETKİLENİYOR’

Sabahın erken saatlerinde 40’tan fazla polisin küçük bir köydeki evine baskın düzenlemesinin kabul edilemez olduğunu belirten M.E., özellikle çocuklarının bu durumdan olumsuz etkilendiğini söyledi. M.E., “Çocuklarım okula gidiyor, bazıları çalışıyor. Baskın sonrası çocuklar büyük bir psikolojik yük altında kaldılar. Bu baskıların aileler üzerindeki etkisi çok ağır” dedi.

KÜRT KRİMİNALİZASYONUNA TEPKİ

M.E., Alman devletinin Kürt yurtseverlere yönelik yaklaşımını doğru bulmadığını ve Kürtlerin kriminalize edilmesinin etik olmadığını belirtti. Özellikle barış sürecinin geliştirildiği bir dönemde bu tür baskınların barışa hizmet etmediğini, bilakis barışın önüne engelleyici bir durum olduğunu belirtti. Kürtlerin üzerinde baskı uygulayarak kriminal göstermesi ve terörist olarak alman kamyonuna lanse edilmesini kesinlikle kabul etmediğini belirterek, baskılara karşı demokratik haklarını sonuna kadar savunacağını ifade eden M.E., bu tür baskıların Saarland’da yaşayan Kürt toplumunda ciddi tepkilere yol açtığını vurguladı.