KCDK-E yaptığı yazılı açıklamada “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecridin sonlanması ve özgürlüğü için herkesi 17 Şubat’ta gerçekleştirilecek “Önder Apo’ya Özgürlük” merkezi Köln yürüyüşüne seferber olmaya çağırıyoruz” dedi.

Açıklamada “15 Şubat Komplosunun 25. yıl dönümü vesilesiyle 100 binlerin katılacağı merkezi Avrupa yürüyüşünü kamuoyuna duyuruyoruz” diye belirtildi.

KCDK-E şöyle devam etti:

“Avrupa ülkeleri demokratik, eşitlikçi ve sorunları diyalog yoluyla çözmekten yana olduğunu söylemektedir. Ancak insanlığın temel değerleri olan özgürlük ve eşitlik kavramları Kürtler söz konusu olunca bunların hiçbiri hatırlanmıyor ve üç maymunları oynuyor dünya.

Özgürlük ve eşitlik kavramlarının Kürtler içinde hayat bulması ve Kürt sorununu diyalog yoluyla çözmek isteyen Kürt halkının lideri Rebêr Öcalan 25 yıl önce Avrupa’ya geldiğinde bunları dile getirdi. Bu değerlerin koruyucu ve savunucusu olduğunu iddia eden Avrupa ülkeleri ise Rebêr Apo’ya bu yolu kapadı. Kürt sorunun diyalogla çözmesi için Avrupa’da kalmasına müsaade etmediği gibi uluslararası hukuku ve insanlık değerlerini kirli siyasi çıkarlara kurban ettiler.

Rêber Apo uluslararası bir komplo ile kaçırılarak İmralı adasındaki zindana götürülmesi 25. yılına girmektedir.  Önderliğimiz 25 yıldır İmralı adasında tek kişilik hücrede tutulmakta, hiçbir uluslararası hukuk kuralına uyulmayarak ağır bir tecrit altında tutulmaktadır.

İmralı adasında tüm dünya ile bağlantısını kopararak sesinin milyonlara ulaşmasını engellemek hedeflenmiştir. Türk devleti, tüm evrensel ilke ve normları, kendi hukukunu bile çiğneyerek İmralı’da özel bir işkence-tecrit sistemi yaratmıştır. Bu sistemde hiçbir hak ve hukuk yoktur. Tamamen Kürt düşmanlığı ve tasfiye planı çerçevesinde Rêber Apo, ağırlaştırmış bir tecrit ve izolasyon altında tutulmaktadır. Son 36 aydır da kendisinden hiçbir haber alınamamaktadır.

Rêber Apo’nun sağlığı ve güvenliği konusunda Kürt halkının öfkesi ve kaygısı yükselmiştir ve bu durumu kabul etmemektedir. Avrupa Konseyi, CPT, uluslararası kurumların ve güçlerin sessizliğinden cesaret alan faşist AKP-MHP iktidarı İmralı’daki tecrit sistemi ve kötü muameleyi tüm cezaevleri ve toplum üzerinde uygulamaktadır.

Rebêr Apo’yu milyonlar önderliği olarak kabul etmektedir. Nasıl ki Mandela Güney Afrika sorunun diyalog ve onurlu bir çözümün anahtarı olmuş ise, Rebêr Apo’da   Türkiye, Ortadoğu ve Kürt sorunun demokratik, barışçıl çözümün anahtarıdır.

Rebêr Apo’nun Kürt halkının demokrasi ve özgürlük mücadelesinin temsili ve önderidir. Rebêr Apo’nun İmralı’da yürüttüğü direniş, geliştirdiği paradigma ve kadın özgürlükçü ideolojisi dünyaya yayılarak evrenselleşti. Bugün tüm dünyada “Jin jiyan azadî” sloganıyla kadınlar ve halklar hak arayışına geçtiler. Kürdistan özgürlük mücadelesini uluslararası düzeye ulaştı. Sadece Kürtlerin değil bölgede yaşayan diğer tüm etnik ve inanç grupların kendilerini özgürce katabildiği demokratik konfederal sistem inşa edildi.

Kürt sorunun çözümü, Türkiye ve Ortadoğu’nun demokratikleşmesi, savaşın son bulması için Rebêr Apo özgür olmalıdır ki bu rolünü oynayabilsin. Bunun bilincinde olan dostlar dünyanın 100’den fazla merkezinde çağrı yaparak bunu ifade ettiler. Dünya çapında tanınmış siyasetçiler, hukukçular, gazeteci, akademisyenler, sendikacılar Rebêr Apo’nun özgürleştirilmesi mücadelesinde aktif olarak yer almaktadır.

KCDK-E, dostlar ve Kürt halkı olarak CPT, Avrupa Konseyi ve BM'yi acil devreye girerek İmralı işkence sistemine son vermeye ve acil heyet göndermeye çağırıyoruz.

25 yılı aşan bu uluslararası komplonun ve tecridin sonlanması, Rebêr Apo’nun özgürlüğüne kavuşması için 10 Ekim 2023’te başlayan hamlenin 15 Şubat komplosu yıldönümü sebebiyle protesto edilmesi için Avrupa çapında Köln’de gerçekleştirilecek merkezi yürüyüşte on binler bir araya gelerek “Öcalan’a Özgürlük” diyecek.

Bu nedenle dünya kamuoyuna tüm uluslararası kurumları, sendikaları, partileri, aktivistleri, demokrasi ve insan haklarından yana herkesi ‘25 yıldır süren tecrit, işkence ve hukuksuzluğa son verin!’ Köln merkezi yürüyüşüne aktif katılmaya çağırıyoruz.”