Yazılı bir açıklama yapan KONGRA-GEL Eşbaşkanlık Divanı, PKK’nin kuruluş yıldönümünü kutlarken, bu süreçte Kürt Halk Önderi Abdullah Öcala’ın özgürlüğü için başlatılan küresel hamleye kilitlenmeye çağırdı.

KONGRA-GEL’in açıklaması şöyle:

“PKK’nin kuruluşunun 45. yıldönümü başta Rêber Apo olmak üzere tüm alanlardaki PKK ve PAJK üyelerine, şehit arkadaşlarımızın ailelerine, Kurdistan ve Ortadoğu halklarına, özgürlük ve demokrasi arayışı içinde olan tüm ilerici insanlığa kutlu olsun.

Büyük bedeller ve kahramanlıklarla yaratılan tüm kazanımların esas sahibi olan parti şehitlerimizi bu vesile ile sevgi, saygı ve minnetle anıyoruz. Amaçlarını gerçekleştirmenin sözünü yineliyoruz.

PKK Kurdistan’da özgürlüğün miladıdır. PKK’den önce, yapılan tüm isyanlarda yenilmiş, umudunu yitirmiş, teslim alınmış, “hayali Kurdistan burada meftundur” diye mezarda resmedilen bir halk gerçekliği vardı. Rêber Apo’nun PKK ile yürüttüğü büyük özgürlük mücadelesi, Kürt soykırımının önünü aldı.

PKK, Rêber Apo’nun eseridir. Tüm varlığı elinden alınmış, kendisi olmaktan çıkarılmış bir halkın yeniden doğuşunun, özgür yaşama dönüşünün destanıdır PKK. Bundan dolayıdır ki PKK özgür Kürd’ün doğuşunun miladıdır.

PKK, kapitalist modernitenin egemen güçleri ve soykırımcı sömürgeci sistem tarafından teryüz edilen Kurdistan tarihini ayakları üzerine oturttu. Öz gücüne dayanarak yürüttüğü direnişi ile halka öz güven kazandırdı. HPG ve YJA- STAR gerillalarının öncülüğünde kadın özgürlüğüne dayalı demokratik toplum devrimini yarattı.

PKK’nin öncülük ettiği Kurdistan Özgürlük Mücadelesinin bölgede yarattığı gelişmeleri kendileri için tehlikeli gören egemen güçler, Rêber Apo’ya yönelik uluslararası komplo planı ile sürecin önünü kesmek istediler.

Küresel hegemon güçler Rêber Apo’yu fiziki olarak İmralı zindanında tutmak suretiyle sonuç alacaklarını sandılar. Ancak hegemon güçler bu konuda da büyük yanıldılar.

Rêber Apo, kapitalist modernite güçlerinin yüzyıllık Kürt soykırım planının sürdürülmesi için yaptıkları uluslararası komploya karşı, alternatif demokratik modernite paradigması ile özgür yaşam mücadelesini küreselleştirerek, egemen sistemin planlarını sonuçsuz bıraktı.

Kadın özgürlüğüne dayalı demokratik, ekolojik toplum paradigması, “Jin- Jiyan- Azadî” sloganı ile başta kadınlar ve gençler olmak üzere dünyada özgürlük arayışında olan tüm çevreler tarafından sahiplenildi.

PKK’nin 45. yıldönümünü karşıladığımız bu süreçte dünyanın dört bir yanında Rêber Apo’nun dostları tarafından “Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa siyasi çözüm” kampanyası başlatıldı. Bu kampanya giderek daha çok büyüyecek ve yaygınlaşacak.

Yüz yıllık inkar ve imha politikası, Türk devlet sistemini her boyutta çürüme ve çöküş noktasına getirdi. Tekçi, soykırımcı, sömürgeci devlet sistemi; uluslararası ve bölgesel çelişkilere ve çıkar politikalarına dayalı olarak artık kendisini sürdüremez.

Faşist devlet sisteminin Kürt soykırımını esas alan savaş doktrini gerilla tarafından sonuçsuz bırakıldı. Devlet savaş politikalarında büyük bir tıkanmayı yaşıyor. Sistem ekonomik kriz ve çöküş içinde. AKP- MHP faşizmi özel savaş politikaları ile iktidarını sürdürmek istiyor. Ancak korkunun ecele faydası yoktur, ne yapsalar da çöküşü durduramazlar.

Mücadelemiz açısında ise PKK’nin 46. mücadele yılı her açıdan büyük gelişmelere açıktır. İçinde bulunduğumuz bu süreçte, dostlarımız tarafından başlatılan özgürlük hamlesini etkili bir şekilde geliştirerek, bütün gücümüz ile Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğüne kilitlenmeliyiz.

Rêber Apo’nun fiziki özgürlüğü, Kürt soykırım politikalarının çökmesi ve demokratik bir çözüm sürecinin başlaması demektir. Bunun için bulunduğumuz her alanda demokratik ulusun boyutlarına göre toplumsal inşayı yaparak, özgürlük paradigmasını yaşamsal kılmak suretiyle Rêber Apo’nun fiziki özgürlük sürecini geliştirmeyi esas almalıyız.

Bu temelde PKK’nin 45. parti bayramını başta Rêber Apo olmak üzere dağda, zindanlarda ve tüm alanlarda mücadele eden arkadaşlarımıza, Kurdistan ve Ortadoğu halklarına, enternasyonal yoldaşlarımıza kutluyor, 46. yıl mücadelesinde büyük başarılar diliyoruz.”