İsviçre'nin Zug kentinde Kuzey ve Doğu Suriye'ye yönelik saldırılar protesto edildi.

Kürdistan Özgürlük Şehitleri için bir dakikalık saygı duruşunun ardından Zug Kürt Halk Meclisi adına Koçer Sêrt bir konuşma yaptı.

Sêrt, Kürt halkının insanlık tarihinin en karanlık dönemlerinden biriyle karşı karşıya olduğunu belirterek, “Dünyanın dört bir yanına yayılan Kürt halkımızın temel görevi, Rojava Kürdistanı’ndaki halkımızı yalnız bırakmamaktır" dedi.

Rojava halklarına yönelik insanlık dışı saldırılar karşısında sessiz kalmalarının mümkün olmadığını kaydeden Koçer Sêrt, şöyle devam etti: “Rojava sadece bir toprak parçası değil, tüm dünyanın gözü önünde özgürlük, eşitlik ve insanlık değerlerinin korunduğu büyük bir direniş destanıdır.  Ama bugün bu topraklar Türk devletinin çeteleri ve IŞİD gibi barbar örgütler tarafından işgal edilmiş olup, halkımıza yönelik insanlık dışı saldırılar devam etmektedir. Rojava'da evlerini terk etmek zorunda kalan sayısız insan açlık, sefalet ve göçle karşı karşıya kaldı. Türk devleti çeteleri ve DAİŞ'in vahşi saldırıları sonucu çok sayıda kadın, çocuk ve yaşlı öldürüldü, çok sayıda kişi esir alındı. Kürt kadınları ve çocukları tecavüz, işkence, zorla köleleştirme gibi insanlık dışı yöntemlere maruz bırakıldı. Bu vahşi saldırılar yalnızca halkların yok edilmesine yönelik değil, aynı zamanda tüm insanlığın onurunun ihlalidir.  Halkımızın kimliği, varlığı ve özgürlüğü hiçe sayılarak yerlerinden uzaklaştırılmıştır. Rojava'daki bu zulüm sadece bir halkın acısı değildir.  Yaşadığımız bu felaket, evrensel insan haklarının ihlali, tüm insanlığın karşı çıkması gereken bir suçtur.  Sayısız insan kendi topraklarında öldürüldü.  Çocuklarımız, annelerimiz, babalarımız, büyüklerimiz hepsi bu vahşi saldırılarla karşı karşıya kaldı. Ancak tüm bu vahşet karşısında halkımız geri adım atmamış, her türlü zorluğa, yoksulluğa, katliama karşı manuel direniş göstermiştir. Rojava'da gösterilen kahramanlık tüm insanlığın onuru uğruna verilen mücadeledir.  Kadınlarımız, çocuklarımız ve yaşlılarımız bu zulme karşı canlarını vererek topraklarını savundular. Kürdistan'ın batısı, dünyanın her yerinde zulme karşı karşılaştığı asil ve kutsal direnişin simgesidir. Bugün Kürt halkını ve dünyanın dört bir yanında yaşayan tüm halkları, onurumuza sahip çıkalım, kendi toprağımız ve vatanımız olsun, Kürdistan'da yaşayalım, onurumuzu koruyalım. Tüm dostlarımızı, tüm insani değerleri koruyan herkesi bu büyük direnişe katılmaya ve Rojava halkına sahip çıkmaya çağırıyoruz.”

“Zulüm karşısında sessiz kalmak insanlığa ihanettir” vurgusunda bulunan Sêrt, insanlığa şöyle seslendi: “Bu sadece Kürtlerin mücadelesi değil, tüm insanlığın mücadelesidir.  İnsan haklarını, özgürlüğü, adaleti ve barışı talep ediyoruz. Kürt halkını ve tüm dünya halklarını bu büyük direnişe destek vermeye çağırıyoruz. Her birimiz bu direnişi büyütmeli, bu kahramanlığı daha da güçlendirmeliyiz."

KÖLELİĞİ KABUL ETMEYECEĞİZ, SAVAŞA ÖNCÜLÜK EDECEĞİZ

TCŞ ve TekoJIN adına konuşan Necmettin Akdağ ise şu açıklamayı yaptı: “Devrimci Gençlik Hareketi olarak, işgalci Türk devleti ve ona bağlı faşist çetelerin Kuzey ve Doğu Suriye topraklarına yönelik başlattığı alçakça saldırılara karşı bir kez daha haykırıyoruz; bu savaşın kazananı direnen halklar olacak! Ortadoğu’da süren savaş, bölgedeki tüm halkların yaşamını altüst etmekte, emperyalistlerin çıkarları uğruna insanlık değerlerini ayaklar altına almaktadır. Suriye’de süren bu kanlı savaş, halkların birlik ve özgürlük mücadelesine kasteden faşist planların bir parçasıdır. Ancak biz gençler bu kirli düzene boyun eğmeyeceğiz!

Savaşın tek çözümü, halkların öz savunmasını büyütmekten geçmektedir. İşgalci Türk devleti ve çeteleri, Kürt halkının özgürlüğüne, devrimci kazanımlarına düşman bir zihniyetle hareket etmektedir. Bu zihniyeti yok etmek, gençlerin ve genç kadınların omuzlarında bir görevdir. Korkakça saldıran işgalcilere karşı direnişe öncülük edecek, özgürlüğün ve adaletin sancağını yükselteceğiz!

HALKIMIZI VE TOPRAKLARIMIZI KORUMAYA YEMİN ETTİK

Bizler, Devrimci Gençlik Hareketi olarak, halkımızı ve topraklarımızı kanımızın son damlasına kadar korumaya yemin ettik. Bu yolda Önder Apo’nun ideolojisi, Şehit Asya ve Şehit Rojger’in cesaretiyle savaşı büyütecek, faşizmi yerle bir edeceğiz. Dünyanın dört bir tarafında mücadeleyi büyütecek bu faşist saldırıları ve zihniyeti yerle bir edeceğiz.

ÖZSAVUNMA BİLİNCİYLE EYLEM ZAMANI

Rojava devrimini gençliğin cesareti ve kadınların öncülüğüyle kazandık. DAİŞ gibi barbar çeteleri yerle bir ettik, işgalci Türk devletine karşı direnişin destanını yazdık. Şimdi daha büyük bir zaferin eşiğindeyiz. Devrimci ruhu yeniden alevlendirip halkların kurtuluş bayrağını dalgalandırmanın tam zamanıdır!

Türk devletinin Rojava’ya yönelik saldırıları, yalnızca Halep’le sınırlı kalmayacak, tüm bölgeyi ve halkların özgürlük mücadelesini hedef alacaktır. Bu saldırılar, Kürt halkının iradesini ve devrimini yok etme planının bir parçasıdır. Ancak tarih, halkların ve gençliğin örgütlü direnişiyle faşizmin her seferinde bozguna uğratıldığını göstermiştir. Bugün de bu tarihsel görevi üstlenme sırası bizdedir.

Avrupa gençliği olarak, bulunduğumuz her yerde halkımızın sesi olalım. Sokaklara çıkarak faşizme karşı mücadeleyi yükseltip, sessiz kalan devletlerin suç ortaklığını dünyaya duyurmalıyız. DAİŞ çetelerine karşı verilen direnişle özgürleşen bu toprakları savunmanın sorumluluğu hepimizin omuzlarındadır.

Şimdi, sokağa çıkma, direnişi büyütme ve özgürlüğü savunma zamanıdır! Faşizmi her yerde durdurmak için harekete geçelim!”

Sık sık “Bijî Serok Apo”, “Bê Serok Jiyan Nabe”, “Bijî Berxwedana Rojava”, “Şehîd Namirin”, “Hoch die Internationale Solidaritat ve “Jin Jiyan Azadî” sloganlarını atan Kürdistanlılar”ın eylemi, Almanca basın metninin okunması ardından sona erdi.