Hasta tutsak Akgün’ün kızı: Duruşmanın sonunu görebilecek mi bilmiyorum!

Kayseri Hapishanesi’nde hukuksuzca tutulan yüzde 82 engelli raporu olan annesi Melek Akgün’ün sağlık durumunun kötüleştiğini aktaran Esin Alev Akgün, “Duruşmanın sonunu görebilecek mi onu da bilmiyorum, bu zulüm bitsin artık” dedi.

HASTA TUTSAK

Çağlayan Adliyesi’ndeki 6 Şubat 2024 tarihli saldırı sonrası sosyalistlere yönelik başlatılan cadı avında hukuksuz bir biçimde gözaltına alınıp tutuklanan hasta tutsak Melek Akgün’ün sağlık durumu giderek kötüleşiyor. Yüzde 82 engelli raporu olan böbrek ve kalp hastası annesi Melek Akgün’ü ziyaret eden kızı Esin Alev Akgün ANF’ye konuştu. Durumun ciddiyetini, “Bu koşullarda davanın sonunu görebilecek mi onu da bilmiyorum” diye aktaran Akgün, diyaliz hastası olma riskiyle karşı karşıya olan annesinin bir an önce serbest bırakılmasını istedi.

TUTSAK OLAN OĞLUNA PARA YATIRMAK ‘TERÖR FİNANSMANI’ SAYILDI

Esin Alev Akgün, annesinin 6 Şubat Çağlayan saldırısı sonrası bir komplo ile gözaltına alınıp tutuklandığını belirtti. Sırf yıllardır hapishanede olan oğlu için mücadele ettiğinden hedef seçildiğini vurgulayan Akgün, 6 Şubat 2004’ten bir yıl önce de sırf tutsak olan abisine ve maddi durumları iyi olmayan arkadaşlarına para yatırdığı için “terörizm finansmanı” iddiasıyla aynı şekilde hukuksuz bir şekilde hapsedildiğine dikkat çekti. O dönem sağlık sorunları da göz önüne alınarak 7 ay tutsak kalıp tahliye edilen annesinin bu kez 6 Şubat saldırısı bahane edilerek ev baskınıyla tekrar gözaltına alındığını dile getiren Akgün, “Dört gün gözaltında tutulduktan sonra getirildiği Çağlayan Adliyesi’nde basının çektiği noktada görüntü vermek için polisler tarafından darp edildi, saçı çekilerek yerlerde sürüklendi. Savcılıkta ise sadece Çağlayan saldırısını gerçekleştirenleri tanıyıp tanımadığı soruldu. Tanımadığını söyledikten sonra da tutuklandı” diye konuştu. Akgün, tutuklandıktan bir hafta sonra Marmara Hapishanesi’nden apar topar Kayseri Kadın Kapalı Hapishanesi’ne sürgün edilen annesinin zaten ciddi olan sağlık durumunun daha da kötüleştiğine dikkat çekti.

‘ANNEMİN YÜZDE 82 ENGELLİ RAPORU VAR VE SÜREKLİ KONTROL ALTINDA TUTULMALI!’

Annesi Melek Akgün’ün yüzde 82 engelli raporu olduğunu ve bir böbrek hastası olduğunu anlatan Akgün, “Annem tek böbrekli ve diğer böbreği de yüzde 40 çalışıyor. Kalbinde stent var ve kalp damar darlığı olduğu için tekrar anjiyo olması lazım. Sürekli kontrol altında olması gereken bir durumdayken tutuklanması yetmiyormuş gibi bir de bize çok uzak olan bir hapishaneye sürgün edilip daha da mağdur edildi” dedi. Annesinin tutsak edilmeden önce zaten sağlık sorunlarıyla boğuşan bir insan olduğunu belirten Akgün, “Annem haftanın 4 gününü hastane yollarında geçiren, ayda bir kere hapishanedeki oğlunu ziyaret eden bir insandı. Durum böyleyken ‘kaçma şüphesi’ olduğu öne sürülerek tutuklandı” diye tepki gösterdi.

‘TEK BÖBREĞİNDE KİST ÇIKTI VE DİYALİZ OLMA RİSKİYLE KARŞI KARŞIYA’

Annesi kendilerine uzak bir hapishaneye sürgün edildiği için ziyaretine 1 yılda sadece 3 defa gidebildiğini ifade eden Akgün, geçen perşembe günü gittiğinde ise böbreğinde kist çıktığını öğrendiğini ve bundan dolayı çok endişelendiğini söyledi. Annesinin tek böbrekle yaşadığına ve onun da sadece yüzde 30 çalıştığına dikkat çeken Akgül, “Böbrek fonksiyonu yüzde 10-15'e düştüğü zaman diyalize girmesi gerekiyor. Bu bakıma göre değişen bir oran. Böbrek aynı noktada da kalabilir ama eğer sağlıklı bakılmazsa çok aniden düşebilir, yani diyaliz aşamasına da gelebilir. Şu an öyle bir riski var. Bu Perşembe görüşüne gittiğimde tek kalan böbreğinde de kist oluştuğunu söyledi bana. Hapishanede olduğu süre boyunca 60 kere hastaneye gitmiş. Sonuçta romatizma ile kemik erimesi varsa, kalp ve böbrek hastasıysan, yediğinin, içtiğinin, yattığın yerin, soluğun, havanın bile o kadar önemi var ki hapishane bu yaşamın sürdürülebileceği bir ortam değil. Neredeyse 10 günde bir hastanede.

‘DALGA GEÇEN REVİR DOKTORU ONU KIVRANIR HALDE BIRAKTI’

20 yıldır kortizon kullanıyor, ilaçlarını kullanıyor, ondan bir sorun çıkarmıyorlar ama revir doktoru büyük sıkıntı. Hep bir engel çıkarıyormuş. Annem görüşte bana en son romatizmasından dolayı bir atak geçirdiğini, çok ağrısı olduğunu, ateşinin çıktığını ama revire gittiğinde doktorun resmen kendisiyle dalga geçtiğini söyledi. Revire gidip romatizma hastası olduğunu, ağrıdan duramadığını ve serum takılmasını istediğinde doktor ona, ‘Sen şimdi romatizma hastası mısın? Nasıl yani?’ demiş ve hiçbir müdahalede bulunmamış. Onu öylece kıvranır halde bırakmış. Annem hücreye döndüğünde ağrıdan bayılmış ama doktor ısrarla bu defa gardiyanlara ‘Romatizması mı var gerçekten?’ diye sorarak bu tavrını sürdürmüş. Nabzına baksa zaten romatizmasının olduğunu görecek ama sırf eziyet olsun diye müdahale etmeden bu şekilde dalgasını geçmiş. Annem o doktor hakkında şikayette bulundu, ben de bulunacağım.”

‘ANNEMİN HAPİSHANEDE TUTULDUĞU HER AN SAĞLIK SORUNLARININ ARTMASINA NEDEN OLUYOR’

Annesinin sağlık sorunlarından dolayı çok endişelendiğini vurgulayan Akgün, bu işkencenin bir an önce sonlandırılmasını istedi. Annesinin torun sahibi bir kadın olduğunu, vaktinin çoğunluğunu hastanelerde geçirdiğini kaydeden Akgün, onun hapishanede tutulduğu her anın sağlık sorunlarının daha da artmasına neden olduğuna işaret etti. Annesinin yargılandığı dosyanın tamamen boş olduğunu vurgulayan Akgün, “İlk duruşması tutuklandıktan 6 ay sonra yapıldı. İddianame zaten tamamen polis fezlekeleriyle hazırlanmış. Kendini kurtarmak için etkin pişmanlıktan yararlanan itirafçılar dışında dosyada bir şey yok. İtirafçılar da sadece ‘tanıyorum’ diyor. Annem zaten tutuklu yakını ve daha önce basına da çıktı. Tanıyabilirler. Sırf bu yüzden hapishanede tutuluyor. Resmen abim yıllardır hapishanede olduğu için ona sahip çıkan ve bırakmayan annemden intikam alınıyor” diye konuştu.

‘BU ZULÜM BİTSİN ARTIK!’

Annesi Melek’in duruşmasının 11 Şubat tarihinde görüleceğini aktaran Akgün, bu eziyet ve hukuksuzluğun derhal sonlandırılmasını, hastalıkları katlanarak kritik hal alan ve anjiyo olması gereken annesinin bir an önce serbest bırakılmasını istedi. Adalet Bakanlığı’ndan CİMER’e kadar çok sayıda başvuru yaptığını ama hiçbir sonuç alamadığını belirten Akgün, “Devlet baskısını yıllardır yaşıyoruz aile olarak. Sistematik bir biçimde hep hedefteyiz. Ellerinde herhalde bir liste var ve dışarda biri balon patlatsa evi basıp annemi alıyorlar. Artık bu zulmün bitmesini istiyorum, annemin üzerinden ellerini çekmelerini istiyorum. 5 yıl ömrü ya var ya yok. Yüzde 82 engelli bir insan, bu koşullarda duruşmanın sonunu görebilecek mi onu da bilmiyorum. Çok kaygılıyım ve bu işkencenin artık sonlandırılmasını istiyorum” vurgusunda bulundu.