Kürt sorununun çözümsüzlünün, hak ihlallerinin kaynağı olduğunu kaydeden Amed Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç, öncelikle bu hak ihlallerinin ortadan kaldırılması için Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl çözümün sağlanması gerektiğini vurguladı. 

ANF'ye konuşan Amed Barosu Başkanı Abdulkadir Güleç, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin, insanların yaşam hakkını güvence bağlayan ve bunu tanımlayan bir bildirge olduğunu hatırlattı. Savaş bölgelerindeki ihlallere dikkat çeken Güleç, uluslararası toplumun daha fazla duyarlı olması gerektiğini söyledi. Suriye’deki rejimin düşmesinin ardından hakim olan grupların da geçmişteki fiillerine işaret eden Güleç, “İnsanların canına ve mal güvenliğine kast ettiler. Umarız uluslararası toplum ve Batılı güçler, ciddi yaklaşıp sivil halkın zarar görmesi için gerekli tedbirleri alır" dedi. 

TEDİRGİN EDEN İNSAN HAKLARI İHLALLERİ

Türkiye gibi Avrupa Konseyi üyesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni imzalayan ve AİHM’i kabul eden bir devletin cezaevlerinde ciddi sorunların olmasına dikkat çeken Güleç, şöyle devam etti: “650 ağır mahpus, halen hapishanede tutuluyor. Bunların bir an önce tahliye edilmesi gerekirken sağlığa erişim hakları çok kısıtlı. Eğer sağlığa erişim hakkı yoksa onların yaşam hakkına kast edilen bir durum söz konusu. Özelikle hak savunucuları üzerinde ciddi baskılar var. Avukatlara dönük gerçekleştirilen dayanaksız soruşturmalar ve yargılamalar devam ediyor. Öte yandan basın özgürlüğüyle ilgili ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Gazetecilere dönük baskılar ve operasyonlar var. Birçok kişi özgürlük ve güvenlik hakları ihlal edilerek tutuklanıyor. Bu uygulamalar bizi tedirgin ediyor. Maalesef yargı bağımsız değil, bağımsız mahkemeler yok.” 

TÜRKİYE SINIFTA KALDI

Hak ihlalleri konusunda Türkiye'nin sınıfta kaldığını belirten Güvenç, şunları söyledi: “Türkiye, yargılama yetkisini tanıdığı AİHM’in kararlarını yerine getirmiyor. Bu, aslında Türkiye’nin sınıfta kaldığını gösteriyor. Evrensel haklar anlamında Türkiye’nin bir yaptırıma maruz kalmasını istemem ama gereğini yerine getirmesi gerekiyor. Buradan Avrupa Konseyi'ne de çağırı yapmak istiyoruz; bu hak ihlalleriyle ilgili gerekli duyarlığı göstermesi gerekiyor. Mahkeme kararını uygulamayan devletlere uygulanan prosedür neyse sözleşmenin gereğini de yerine getirmesi gerekiyor. Türkiye’nin insan hakları karnesi maalesef çok kötü bir durumda.”

KÜRT MESELESİNDEKİ ÇÖZÜMSÜZLÜK

Türkiye’de yaşanan hak ihlallerinin Kürt sorunuyla bire bir bağlantılı olduğuna dikkat çeken Güleç, "Kürt meselesinin çözümsüz bırakılmasının ciddi hak ihlallerine neden olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Eğer bugün gazeteciler cezaevindeyse bunun büyük bir kısmı Kürt sorununun çözümsüzlüğünün bir sonucudur. Cezaevinde uygulanan tecrit politikaları da Kürt sorununun çözümsüzlüğüyle doğrudan bağlantılıdır. Öncelikle bu hak ihlallerinin ortadan kaldırılması için Kürt meselesinin demokratik ve barışçıl çözümün sağlanması gerekir. Bunun yolu da yöntemi de açık bir şekilde bellidir" dedi.