Son yıllarda dünyanın yörüngesinde dönen uyduların sayısı katlanarak arttı. Elon Musk'ın mini uydulardan oluşan Starlink takımyıldızı geçtiğimiz Aralık ayında tek başına 4.700 operasyonel uyduya ulaştı. Bu sadece bir başlangıç: Güney Afrika doğumlu milyarder, bu sayıyı 10 katına kadar çıkarmayı planlıyor. Starlink birçok şirket arasında sadece bir tanesi. 2035 yılına kadar 100 bin uydu sınırının aşılacağından şüphe duyulmuyor.
Ancak Amerikalı fizikçi Sierra Solter'e göre yörüngedeki uzay aracı sayısındaki bu hızlı artış gerçek bir tehlike oluşturuyor. The Guardian'da yayınlanan açık mektubunda Solter, "iyonosferimiz ve atmosferimiz boyunca alevler içinde patlayan ve püsküren bir kamyon büyüklüğünde hizmet dışı bırakılmış bir uzay aracı: atmosfere yeniden girdiklerinde internet hizmet uydularının başına gelen şey budur" diyor.
Solter, "Megakonstelasyon 2030 civarında tamamlandığında, şirketler saatte bir kez bu tür bir operasyon gerçekleştirecek, çünkü bu binlerce uydunun sürekli olarak değiştirilmesi gerekecek” diyor.
Kuşkusuz bu durumun uzay ortamı için sonuçları olacak. Uzay kendi kendini temizleyen dev bir boşluk değil, gezegenimize bağlı kırılgan bir sistem durumunda. Dünyanın manyetik alanı olan manyetosfer, Dünya'da yaşamamız için yeterli oksijen tabakasını muhafaza ediyor. Ayrıca Güneş'in tehlikeli radyasyonunun çoğunu da saptırıyor. Fizikçi Solter, "Gezegenimizin etrafındaki uzay, yaşama beşiklik eden bir plazma kozasıdır" diye vurguluyor.
Bu koza binlerce tonluk eski uzay aracının yakılmasıyla tehlikeli bir şekilde bozulabilir. Bu da metalik enkaz bulutları yaratacak. Bunlardan biri Dünya'ya düştüğünde ya da başka bir araca yaklaştığında zaten endişe yaratıyor.
Sierra Solter, "Dünya hızlı hareket eden metalik enkazlarla çevrili bir mıknatıs," diyor ve ekliyor: "Her uzay aracının plazma izleriyle çevresini bozabileceğini biliyoruz; 100 bin tanesinin ve bunlarla ilişkili atıkların manyetosferi nasıl bozabileceğini hayal edin."
Buradan dünyanın manyetik kalkanını etkileyecek, hatta saptıracak kadar yoğun bir enkaz tabakası hayal etmek sadece kısa bir adım. Bunun sonuçlarının korkunç olacağı belirtiliyor.
Ozon tabakasında "basit" delikler olsa bile, gezegenimiz atmosferinin uzayda sanki zamanla çözülüyormuş gibi seyrelmesiyle karşılaşabilir. Bu durumda yıldızımızın yaydığı zararlı ışınlardan çok daha az korunmuş olacağız. Peki dünya yı yaşanmaz hale getirecek kadar mı? Solter'a göre bu risk göz ardı edilemeyecek kadar büyük.
YA UZAY ENDÜSTRİSİ SONUMUZU GETİRİRSE?
Bilim insanı aynı zamanda insanların ikiyüzlülüğüne de parmak basıyor. Ona göre asteroitlerden korkuyoruz ve onlardan biri, örneğin 1.200 kg ağırlığında, Dünya'ya doğru geliyor olsaydı, endişelenmiş olacaktık. Ancak bu Starlink'in uydularının oluşturabileceği bir kütleye denk geliyor ve diğer araçlar yedi tonu aşıyor. Yine de, hizmet dışı bırakıldıktan sonra, pek fazla soru sorulmadan yok edilmek üzere gezegenimize doğru aceleyle yola çıkarılıyorlar.
Bilim insanı, "Elon Musk ve Jeff Bezos gibi insanlar düzenli olarak uzayın insan ömrünün anahtarı olduğunu iddia ediyorlar" diyor ve şöyle noktalıyor: "Peki ya bunun tam tersi doğruysa? Ya uzay endüstrisi gezegenimizin sonunun aracı haline gelirse?"