Almanya seçimleri: Aile ve göç vaatleri neler?

Almanya’da 24 Eylül’de yapılacak federal genel seçimlere onlarca parti katılırken, Federal Meclis’te temsil edilen partiler ile bu seçimde meclise girmesi beklenen iki partinin çocuklu ailelere yönelik yardımları ile göç konusunda farklı vaatleri var.

En az 6 partinin Federal Meclis’e girmesine kesin gözüyle bakılıyor. Aile ve sosyal politikalar noktasında partilerin farklı farklı vaatleri dikkat çekiyor.

AİLE VE ÇOCUK YARDIMLARI

Başbakan Angela Merkel’in CDU’su ile ortağı CSU, çocuklu ailelerin ev edinmelerinin kolaylaştırılmasını vaat ederken, çocuk parasının ise aylık 25 euro kadar arttırılmasından yanalar. CDU/CSU çocuk sahibi bireylerin vergiye tabi olmayan gelirlerinin miktarını yükseltme ve çocukların gün boyunca okullarda bakımına ilişkin hakların iyileştirilmesini öne çıkarıyorlar.

Koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti (SPD) ise, kreş ve anaokulları ücretlerinin aşamalı olarak kaldırılmasını, çocuk parasının ailelerin gelirlerine ve çocuk sayılarına oranla derecelendirilmesini istiyor. Martin Schulz’un başbakan adayı olduğu SPD’nin programının ana vaatlerinden biri de ‘Familiengeld’ adlı yeni aile yardımı. Buna göre, çiftlerin çocuk bakımı nedeniyle haftalık çalışma saatlerini 26 ile 36 saat arasına kadar düşürmeleri durumunda 150’şer euro yardım alacaklar. Bu uygulama evli olmayan çiftler ve yalnız başına çocuk büyüten bireyler için de geçerli olacak.

DIE LINKE ÇOCUK YOKSULLUĞUYLA MÜCADELEDE KARARLI

Sol Parti (Die Linke)’nin programında 192 euro olan çocuk parasının 328 euroya kadar çıkarılması, ‘Çocuk Temel Gelir Yardımı (Kindergrundsicherung) adıyla aylık 564 euroluk bir yardımın devreye konulmasını vaat ediyor. Bununla yoksul milyonlarca ailenin çocuklarına daha insani bir yaşam standardının sağlanması hedefleniyor. Bu yardımların finanse edilmesi için zenginlere servet vergisi getirilecek. Die Linke ayrıca, ebeveynlerin çocukları 6 yaşına gelene kadar işten çıkarılmalarının zorlaştırılmasını vaat ediyor.

Liberal Demokrat Parti (FDP)’nin programında ise aile yardımlarının gelirlerden bağımsız olarak ‘Yurttaş Yardımı’ adı altında verilmesi planlanıyor. Yine kreş ve ana okulların yanı sıra sportif derneklerde kullanılmak üzere eğitim amaçlı yardım çeklerinin verilmesi vaat ediliyor.

IRKÇILAR ‘ULUSAL NÜFUS POLİTİKASI’ ÖNERİYOR

Almanya İçin Alternatif Parti (AfD)’nin politikasını ‘Ulusal Nüfus Politikası’ adı altında yayınlaması dikkat çekerken, ‘kendi devletinin halkının muhafaza edilmesi’ gibi ifadelere yer veriliyor. AfD, bekarlar yerine evli çiftlerin daha fazla desteklenmesini ve daha fazla çocuk sahibi olunmasının teşvik edileceğini vaat ediyor.

GÖÇ KONUSUNDA ‘SEÇİCİLİK’ HALEN REVAÇTA

CDU’nun Bavyera’daki ortağı CSU, ülkeye alınacak mülteci sayısının yıllık 200 bin kişiyle sınırlanmasını istese de, ortak programda ‘mülteci sayısının düşük tutulması’ ifadesine yer verildi. Sınırdışıları arttırmayı hedefleyen iki parti, Balkan ülkelerinin yanı sıra Cezayir, Tunus ve Fas’ın da ‘güvenli ülkeler’ statüsüne alınmasından yana. Hristiyan demokratlar ayrıca Türkiye’yle yapılan mülteci girişinin önlenmesine yönelik anlaşmasının benzerini Afrika ülkeleriyle yapacaklar. 

SPD ise iltica hakkına dokunulmamasını savunsa da, mülteci sayısının kontrol edilmesi gerektiğini öne sürüyor. Afganistan’a sınırdışıları durdurmayı ve en az iki yıl ülkede kalarak çalışmakta olan bireylerin sınırdışı edilmeyeceğini vaat ediyor. SPD ayrıca mültecilerin aile birleşimine yönelik kısıtlamaları kaldırmayı ve puan sistemine dayalı bir göç yasası hazırlayacağını vaat ediyor.

DIE LINKE ÜLKEDE 5 YIL YAŞAYAN YABANCILARA OTURUM HAKKI

Sınırdışıları tümüyle reddeden Die Linke, en az 5 yıl Almanya’da yaşayan geçici otrumlu veya kaçak yabancılara oturum hakkının tanınmasından yana. Die Linke ayrıca göçmenlere yönelik SPD tarafından dile getirilen göç yasasındaki ‘puan sistemi’ veya göçmen ‘seçimine’ karşı çıkarken, aile birleşiminin birinci derece dışındaki aile bireyleri için de geçerli olmasını istiyor.

YEŞİLLER ÜST SINIRA KARŞI ÇIKIYOR AMA ‘PUAN SİSTEMİ’NDE ISRARCI

Yeşiller’in programında mültecilere yönelik ‘üst sınır’ uygulamasına karşı çıkılırken, savaş ve krizlerin olduğu ülkelere sınırdışıların yapılmayacağı vurgulanıyor. Programa göre, iltica başvurusu yapan bireylerin yaşadıkları şehir ve çevresi dışında seyahat etmelerine getirilen yasak kaldırılacak ve ilticacıların toplu halde barınmaları uygulamasına son verilecek. Yeşiller, aile birleşiminin kolaylaştırılmasını ve Türkiye ile imzalanan mülteci anlaşmasının sonlandırılmasını da vaat ediyorlar. Ancak Yeşiller de tıpkı SPD gibi ‘puan sistemine dayalı’ bir göç yasası öneriyorlar.

Liberal FDP de mülteci kotasına karşı çıkıyor ve kriz bölgelerine yönelik sınırdışıların ancak savaşlar bittikten sonra mümkün olmasını vaat ediyor. FDP’nin de programında ülkede daimi olarak kalacak yabancıların ‘Almanya tarafından bizzat seçilmesi’ gibi bir ifadeye yer veriliyor. FDP, AB ülkelerinin mülteci paylaşımının zorunlu olmasında ısrarlı.

AFD SINIRLARI KAPATACAK!

Aşırı sağcı AfD ise, savaşlardan kaçan mültecilerin sayısının sert bir şekilde düşürülmesini ve diğer göçmenlerin sayısının ise sıfırlanmasını vaat ediyor. AfD’nin önerileri arasında sınırların kapatılması ve tel örgülerle göçün engellenmesi, ‘asgari sınırdışı’ sayısının belirlenmesi, sınırdışı edilecek vatandaşlarını kabul etmeyen ülkelere kalkınma yardımlarının kesilmesi, mültecilere sosyal yardımların ‘sadece ihtiyaç düzeyinde kalması’ gibi vaatler bulunuyor.