Resmi haber ajansı Sana’ya göre Beşşar Caferi, Güvenlik Konseyi’nin İdlib ile ilgili acil oturumunda Türk devletinin işgaline dikkat çekti.

Caferi, bu oturuma davet eden ülkelere şu soruları yöneltti: “Türk kuvvetlerinin Suriye topraklarında varlığı ve bunun askeri bir saldırganlık ve bir işgal eylemi midir; Türk rejiminin, işgal ettiği Suriye topraklarında Türkçeyi dayatmaya, meydanlarının ve sokaklarının adlarını Türk isimleriyle değiştirmeye ve Türkçe müfredatını çocuklarımıza dayatmaya çalıştı mı çalışmadı mı; doğal kaynaklarımızı, kaynaklarımızı ve tarihi eserlerimizi, uluslararası hukuk ve barış yasaları altındaki meşru eylemleri yağmaladı mı yağmalamadı mı?”

Türk rejiminin Astana mutabakatlarına uymadığını ifade eden Caferi, uluslararası meşruiyetten uzaklaşan Erdoğan rejiminin taahhütlerini yerine getirmekten kaçındığını, kendisine tabi “terörist” örgütlerle birlikte varlığını ve güçlerini artırmak için çatışmasızlık bölgelerini istismar ettiğini ifade etti.

Erdoğan rejiminin İdlib, Halep ve Lazkiye kırsallarında “terörizm gerçekliğini dayatmaya çalıştığını” ifade eden Caferi, Suriye’nin kuzeybatı bölgelerinde “Türk rejimine bağlı terör örgütlerinin zorbalıkları, yağmalamaları, öldürme, kaçırma, tutuklama, işkence, tecavüz, haraç uygulama, tarımsal ürünlerin yağmalanması, tarihi eserleri çalmaları, insan kaçakçılığı ve insani yardımları satmaları” gibi suçlarına dikkat çekti.