HRW sadece 7 Ağustos'ta yetkililerin 29 mahkumu toplu olarak infaz ettiğini bildirdi.

HRW raporunda bu infaz dalgasını kınayarak “İnsan Hakları İzleme Örgütü, doğasında bulunan zalimlik nedeniyle ölüm cezasının her koşulda kullanılmasına karşıdır” ifadesine yer verdi.

İran, 22 yaşındaki Kürt genç kadın Jina Emini'nin Tahran’da katledilişinin ardından, 2022 isyanı sırasında tutuklanan Kürt aktivist Reza Resai'yi kısa bir süre önce idam etmişti. 

İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün İran araştırmacısı Nahid Naghshbandi “İranlı yetkililer son cumhurbaşkanlığı seçimlerini gerçek bir değişimin kanıtı olarak sunarken bir dizi bariz infaz gerçekleştiriyor” dedi.

İran hükümeti ölüm cezasını ülke içindeki muhalefeti kontrol altına almak için sık sık kullanıyor; bu cezalar genellikle protesto gösterilerine yanıt olarak ve genellikle de adil yargılanma haklarının ciddi şekilde ihlal edildiği davaların ardından veriliyor.

Naghshbandi, “İran'ın ölüm cezasını adil olmayan yargılamaların ardından, özellikle de hükümette reform yapmak isteyenlere karşı bir sindirme aracı olarak kullanması, gücün tüyler ürpertici bir şekilde kötüye kullanıldığını ortaya koymaktadır” dedi.

İran İnsan Hakları Örgütü, İranlı yetkililerin 2024 yılının ilk altı ayında 249 kişiyi idam ettiğini ve bunların 147'sinin uyuşturucuyla ilgili suçlardan idama mahkûm edildiğini bildirmişti. 

Uluslararası Af Örgütü de İran'ın 2023 yılında toplam 853 infazla dünya genelindeki tüm infazların %74'ünden sorumlu olduğunu bildirdi.