İsveçli vekil: Türkiye Kürtlerle değil IŞİD’le savaşsın

İsveç Liberal Parti Milletvekili Fredrik Malm, Türkiye’nin Ortadoğu’da güç olabilmesi için sadece komşularıyla olan ilişkilerini iyileştirmesinin yeterli olmayacağını söyledi.

Kobanê direnişinden sonra Kürtlerin terörizme karşı savaşan bir halk, Türkiye’nin de terörizme destek veren bir ülke olmakla ünlendiklerini söyleyen İsveç Liberal Parti Milletvekili Fredrik Malm, Türkiye’nin Ortadoğu’da güç olabilmesi için sadece komşularıyla olan ilişkilerini iyileştirmesinin yeterli olmayacağını, bu nedenle de PKK ile yeniden barış görüşmesine başlaması ve Rojava’da Kürtlere karşı tutumunu değiştirmesi gerektiği değerlendirmesinde bulundu.

“Dünyada Bugün” adlı dergide, bugün yayımlanan “Kürtler ve Hıristiyanlar IŞİD terörüne karşı savaşıyor” başlıklı makalesinde Malm, geçtiğimiz hafta Atatürk Havalimamına DAİŞ çetelerinin gerçekleştirdiği saldırıyı ele alıyor, DAİŞ çetelerinin bu tür saldırıları her yerde gerçekleştirebileceğine ancak Türkiye’nin özel bir durumu olduğuna dikkat çekiyor.

Türkiye’nin Esat ve Kürtlere karşı savaştıkları için DAİŞ çetelerine destek verdiğini, sınırdan geçişlerine göz yumduğunu ancak bundan bir yıl önce isteksiz de olsa DAİŞ çetelerine karşı daha aktif bir tutum aldığını söyleyen Malm, Türkiye’nin Esad rejimini yıkma dışında farklı niyetleri olduğuna, Suriye’nin kuzeyinde yaşayan Kürtlerin demokratik özerliklerini kazanmalarına  karşı olduğuna dikkat çekiyor.

YPG’nin Suriye’nin kuzeyindeki büyük bir bölgeyi ele geçirdiği ve buralarda bir çok kanton ve yerel yönetimler oluşturduğunu gibi aralarında İsveç’in de bulunduğu pek çok ülkede temsilcilikler açtığını hatırlatan Malm, Türkiye’nin Suriye politikasının batıda yarattığı etkiyi şu cümlelerle özetliyor:

“Kısman başarısız, kısmen de talihsiz Suriye politikası Türkiye’nin batıdaki imajına ciddi zararlar verdi. Irak ve Suriye cephelerinde Kürk güçleri, Hıristiyan, Arap, Ezidi güçler sivilleri, İslam Devleti’nin saldırılarına karşı koydu. Bu savaşta dış dünya, kendilerini soykırım tehditinde bulunan cellatlara karşı kahramanca direnen Kürtlere büyük sempati gösterdi. Kürtler karada en önemli bir güç olduklarını gösterdiler ve son yıllarda İslam Devleti’nin elindeki bölgeleri geri aldılar.”

Türkiye’nin cihatçılara destek vermek, sınırdan giriş çıkışlarına destek vermekle suçlandığını, Kobanê kuşatmasında Türkiye’nin DİŞ’e karşı savaşan Kürtlere yardım etme niyetinin olmadığının anlaşıldığını söyleyen Malm, Ama Kobanê kurtarıldı ve İslam Devleti’nin durdurulabileceğinin sembolü oldu” diyor.

Malm, Suriye savaşının etkilerini Türkiye’de gösterdiğini, sınır bölgelerinde milyonlarca ilticacının yaşadığını ve Türkiye’nin İslam Devleti’nin terörüne maruz kaldığını belirttikten sonra Türkiye’nin kendisine karşı tehdit oluşturan DAİŞ’e karşı gevşek davranamayacağını belirtiyor.

DAİŞ’ın Türkiye’de bulunan hücrelerinin yeni saldırılar yapma riski olduğunu hatırlatan Malm, bu trajik gidişatı değiştirebilmek için Türkiye’nin PKK ile yeniden görüşmelere başlaması, Kuzey Suriye’de bulunan Kürtlere karşı tutumundan vazgeçmesi gerektiğini söylüyor ve ancak bunu yaptığı takdirde Ortadoğu’da istikrar gücü olma rolünü üstlenebileceği değerlendirmesini yapıyor.