İzlanda’da seçimin favorisi Korsan Parti

İzlanda’da son kamuoyu yoklamalarının sonuçları bugün yapılacak seçimde geleneksel partilerin büyük oy kaybına uğradıklarını ve seçimin favorisinin bundan 4 yıl önce kurulan Korsan Parti olduğunu gösteriyor.

MMR adlı kamuoyu araştırma şirketinin son yayımladığı araştırma sonuçları, Bağımsızlık Partisi’nin % 21,9 ve Korsan Parti’nin % 19,1 oranında oy alacaklarını gösteriyor. Eğer şirketin yaptığı kamuoyu yoklamaları tutarsa Korsan Parti parlametodaki 63 sandalyeden 15’ni elde edecek ve hükümet ortağı olabilecek.

Korsan Parti seçim bildirgesinde karar sürecine halkın katılma hakkını güvence altına alan demokratik yeni bir Anayasa, internet özgürlüğü, internet üzerinden oylamaya katılma, rüşvet ve yolsuzluğa karşı etkili mücadele etme vaad ediyor.

KORSAN PARTİNİN BAŞARILARI GELENEKSEL PARTİLERE TEPKİNİN SONUCU

Siyaset Bilimi Profesörü Eirikur Begmann, 2008 yılında İzlanda’da baş gösteren ekonomik krizden sonra halkın politikacılardan hayal kırıklığına uğradığını, bu yılın ortalarında patlak veren Panama skandalının güvensizliği daha da arttırdığını söylüyor. Korsan partinin başarılarının partiye verilen destekten çok geleneksel partilere yönelik bir tepki olduğu değerlendirmesini yapıyor.

Begmann, İsveç’in Dagens Nyheter gazetesine yaptığı açıklamada 2008 yılında başgösteren küresel krizin İzlanda’da yıkıcı etkiler yarattığını, daha önce bankalardan krediler alarak ev ve lüks araçlar satın alanların borçlarını ödeyemediklerini, 3 bankanın iflas ettiğini, borsanın çöktüğünü, İzlanda kronunun çok değer kaybettiğini hatırlatıyor.

Protestolar karşısında İzlanda Hükümeti istifa etmek zorunda kalmıştı. Yapılan seçimlerden sonra burjuva partileri olarak adlandırılan Bağımsızlık Partisi ve İlerleme Partisi yeniden hükümet kurmuşlardı. Bu arada iflas eden bankalar kamulaştırılmış ve genel müdürleri de hapis cezaarına çarptırılmıştı.

PANAMA BELGELERİ İZLANDA’DA SİYASİ KRİZE YOL AÇTI

Ekonomide belirli iyileştirmeler olur ve turizm gelirleri artarken bu yılın ortalarında patlak veren Panama Belgelerinde İzlanda Başbakanı Sigmundr David Gunnlaugsson ve eşinin offshore bankalarında paralarının olduğunun anlaşılması ülkede siyasi bir krize yol açtı. Onbinlerce kişinin parlamento binası önünde gösteriler yapmasından sonra başkaban istifa etmek zorunda kaldı.

Gunnlaugsson’un başkanı olduğu İlerleme Partisi’nin oyları da % 8’lere kadar geriledi. Yapılan kamuoyu yoklamalarında seçmenlerin yarısına yakınının yarın yapılacak seçimlerde geleneksel partiler yerine diğer partilere oy vereceklerini gösteriyor.

GENÇLER ANARŞİST VE LİBERALLER KORSAN PARTİ’Yİ TERCİH EDİYOR

Korsan Partisi kendisini sağ veya sol bir parti olarak tanımlamayı reddediyor. Sistemin değişmesini savunan partilerle işbirliği yapacağını söylüyor. Halka daha fazla yetki tanınması, sağlık sisteminin reforme edilmesi, demokratik bir anayasa yapılması, daha liberal bir narkotik politikası uygulanması gibi talepler gençlerin, özellikle de anarşist ve liberallerin partiye ilgisini arttırıyor.

Korsan Parti, Anayasanın oluşturulacak Vatandaş Konseyi tarafından yeniden yapılmasını talep ediyor. Anayasada halkın ülkenin doğal kaynakları hakkında söz sahibi olması, halkın % 10-15’nin istemesi durumunda halk oylaması yapılması ve devlet başkanının görevlerinin belirlenmesi de Korsan Parti’nin talepleri arasında yer alıyor.

YÖNETİCİLER VE HALK ARASINDA KONTRAT YAPILMALI

Korsan Partisi’nin sözcüsü Asta Helgadottir, finans krizinden sonra yeni bir toplum düzeninin kurulması için büyük bir talep olduğunu söyledikten sonra bunun için “Yöneticiler ile halk arasında bir kontratın yapılması önemli. Biz halkın karar süreçlerinde daha fazla yer almalarını istiyoruz. Bu nedenle Anayasa önemli” diyor.

Korsan Partisi’nin bir protesto partisi olduğu iddialarını ise “Hayır, biz değişim isteyen normal bir siyasi partiyiz. Bizim gündeme getirdiğimiz yeni şeyler var ve geçmiş yıllardaki çalışmalarımızla değişimin mümkün olduğunu gösterdik” diyerek reddediyor.

İsveç’teki koalisyon medellerini örnek alan Korsan Parti daha şimdiden seçimler sonrası yapılacak işbirliğini Yeşil Sol Hareket, Aydınlık Gelecek ve Sosyal Demokratlarla tartışıyor. Koalisyon içinde yer alması durumunda seçimlerden birinci çıksa bile başbakanlığı üstlenmeye pek istekli görünmüyor.

AMACIMIZ İKTİDAR DEĞİL, DEĞİŞİM

Helgadottir, “Bizim en önemli amacımız geleneksel iktidar değil değişim ve politikayı etkilemektir. Eğer bize başbakanlık önerilirse düşünebiliriz” diyor.

Siyaset bilimciler, Korsan Partisi ve muhalefetin koalisyon hükümeti kurması durumunda Sol Yeşil Hareket’in popüler lideri Katrin Jakobsdottir’in başbakan olabileceğini tahmin ediyorlar.

Son kamuoyu yoklamaları içinde Korsan Partisi’nin yer alacağı böylesi bir koalisyonun mümkün olduğunu, Yeşil Sol Hareket’in % 16, İlerleme Partisi’nin % 10, Rönesans’ın % 9,3, Aydınlık Gelecek’in % 8,8, Sosyal Demokratların da % 7,6 oranında oy alacaklarını gösteriyor.