Merkezi hükümet, geniş özerkliğe sahip Katalonya Bölgesel Hükümeti başkanı Quim Torra ve beraberindeki heyetle üç saat boyunca görüştü.

2017’deki bağımsızlık teşebbüsünden bu yana, ilk kez gerilimi yatıştırmak için merkezi hükümetten bir adım geldi.

Her iki taraf yaptıkları ortak açıklamada, “Bu ilk toplantı diyalogun temellerini atmaya hizmet etti” dedi. Açıklamada, toplantıda siyasi niteliğinin tespit edilerek, siyasi bir çözüm gerektirdiği üzerinde durulduğu belirtildi.

Torra, “samimi ve dürüst bir tartışma” olduğunu belirterek, bu tartışmanın aynı zamanda “iki taraf arasındaki anlaşmazlıklar ve mesafenin açığa çıkmasını” sağladığını kaydetti.

Bağımsızlıkçı Katalanlar, kendi kaderini tayin hakkına ilişkin bir referandum hakkına sahip olmayı talep ederken, baskılara da son verilmesini istiyor. Bu da şu anlama geliyor; mahkum edilen ve sürgüne çıkmak zorunda kalanlara af getirildi. Mevcut durumda Madrid yönetimi her iki talebe de kapalı görünüyor.

İspanya hükümeti sözcüsü Maria Jesus Montero, “on yıllık çatışma ve yakınma”nın ardından iki hükümet arasında “hem kurumsal ilişkiler hem de duygusal ilişkilerin normalleşmesinde” ilerleme sağlandığını belirtti.

Montero, “Bizi birbirimizden ayıran çok şeyin farkındayız” diye kabul ederken, çok karmaşık görüşmeler olduğunu ve kısa vadede verim ummadıklarını da sözlerine ekledi.

Her iki tarafının heyetleri, ayda bir Barselona ve Madrid’de toplanmak üzere bir çalışma grubu kurmaya karar verdi.

Taraflar mevcut durumda, bu sürecin sonuçları konusunda hayalci olmadıklarını gösteriyor. Ancak diyalogun başlatılması, Katalonya’nın iki büyük partisinden biri olan Katalonya Cumhuriyetçi Solu’nun (ERC), Sanchez hükümetini desteklemek ve 2020 bütçesine olası destek için önkoşuldu. Bütçenin kabul edilmesi Sanchez’in hükümetinin devamlılığı için hayati önem taşıyor. Aksi durumda Parlamento Sanchez’in sosyal programlara ilişkin harcamalarını engelleyecek ve yeniden seçimlere girmeye zorlayacak. 2019’da ERC, hükümete destek vermeyi reddettiği için seçimlere gidilmişti.

Sosyalistler ve radikal sol Podemos’un kurduğu hükümet, ceza hukukunda da bir jest yapmayı planlıyor. Diğer bir ifadeyle isyan suçunun yeniden düzenlenmesi ve cezaların hafifletilmesi amaçlanıyor. Eğer düzenleme geçerse, mevcut durumda dokuz Katalan yöneticiye verilen ağır hapis cezaları azalmış olacak.

7,5 milyon nüfuslu Katalonya, farklı diliyle Kastilyanca konuşulan İspanya ve halkından ayrı bir ulusun toprağı. İspanya’nın yüzde 16’sı kadarını oluşturan Katalonya, ekonomik olarak milli gelirin yüzde 20’sini sağlıyor.

1 Ekim 2017’de düzenlenen bağımsızlık referandumundaki sonucu tanımayan İspanya yönetimi, Katalonya’daki özerk yönetimi ve kurumları feshetmişti. Sonrasında düzenlenen seçimlerde de bağımsızlık yanlıları bölgesel parlamentoda çoğunluğu ele geçirmişti.

Dönemin Katalonya Bölge Başkanı Carles Puigdemont Belçika’ya iltica ederken, çok sayıda bakanın da aralarında olduğu Katalan yöneticiler tutuklanmıştı. Son olarak 14 Ekim’de 9 Katalan yöneticiye ağır hapis cezaları verilmişti.