1998-99 yıllarındaki Arnavut isyanı sırasında Sırbistanlılarla işbirliği yapmakla suçlanan romanlar, Mahala'da olduğu gibi sık sık saldırıların hedefi oldu.

Birleşmiş Milletler Mahala sakini 600 dolayında Romanı bir demir çelik kompleksi çevresindeki altı kampa yerleştirdi.

Bu kamplar oluşturulurken, burada zehirli bir hava solunduğu, toprağın kurşun ve zehirli ürünlerle zehirlendiği hesaba katılmadı.

Kurşun zehirlemesi yaşayan çocuklardan birinin babası olan Florim Masurica, adalet istiyor.

Fransız haber ajansı AFP'ye konuşan Velid Jaşari isimli kamp sakini, "Oğlum sakat doğdu, bacakları felçli" diyor.

İnsan hakları örgütleri, 2005 yılında çocuklardaki belirtiler konusunda alarm vermişti. Bunlar diş etlerinin kararması, baş dönmesi, öğrenme zorlukları, kasılma ve yüksek tansiyon gibi semptomlar şeklinde ortaya çıkmıştı.

O dönemde BM'nin Kosova'daki bir heyeti de kampları ziyaret etti. Ancak bu zehirlenme üzerinden altı yıl geçmişti ve artık çok geçti. Kurşun bir kez kan sistemine girdikten sonra, sonraki yıllarda yıkıma devam ediyor.

Temmuz 2006'da BM'nin belirlediği bir grup uzman, 138 Roman'ın şikayetlerini inceledikten sonra, Romanların bu kamplara yerleştirilmesi ile insani muamele hakkının ihlal edildiği sonucuna vardı.

Uzman grup, BM'den kamuoyu önünde özür dilemesini istedi. Ancak BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, derin üzüntüsünü ifade etmekle yetindi.

İstisnai bir tedbir olarak da, söz konusu romanlar için mali bir fon hayata geçirilmesine karar verildi.

Eski Roman Milletvekili Kujtim Pacaku, bir zararı sadece para ile tazmin etmenin ahlaka aykırı olduğu tepkisinde bulundu. Pacaku, bir soruşturma başlatılması ve sorumlulukların ortaya konulması gerektiğini belirtti.