10 Ekim Katliamı’nda hayatını kaybedenler Kadıköy’de anıldı
DİSK, KESK, TMMOB, TTB'nin çağrısıyla 10 Ekim'de katledilenler Kadıköy’de anıldı.
DİSK, KESK, TMMOB, TTB'nin çağrısıyla 10 Ekim'de katledilenler Kadıköy’de anıldı.
Devlet-IŞİD ortaklığıyla gerçekleşen 10 Ekim Ankara Gar Katliamının 8. yılında, katledilen 104 can binler tarafından Kadıköy İskele Meydanı’nda anıldı.
Polis ablukası altında gerçekleşen anmaya, Yeşil Sol Parti ve CHP milletvekillerinin yanı sıra çok sayıda siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütü temsilcileri katıldı.
Katledilen 104 canın resimlerinin okuduğu anmada, İsrail devletinin işgal ve katliam politikalarına karşı direnen Filistin halkına selam gönderildi.
Bir dakikalık saygı duruşuyla başlayan anmada, katledilen 104 kişinin ismi okunarak, “ Yaşıyor” diye haykırıldı.
Anmada 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği adına söz alan katliamında hayatını kaybeden Dicle Deli'nin babası Faik Deli, “Bizi zulümle, baskıyla, hatta ölümle korkutmak isteyenler bilsinler ki bizim yaşadığımız hayat Soma’da katledilen madencilerden, Madımak’ta yakılan Koray Kaya’dan, Şenyaşar ailesinin fertlerinden kalan ömürdür, 33 düş yolcusundan kalan ömürdür. Bu ömrü bize borç olarak bıraktılar ve bu borcu ödemekte kararlıyız” dedi.
Anmada açıklamasını okuyan DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu, barış dedikçe saldırıların, savaşların ağır ekonomik faturalarının işçiler, emekçiler tarafından nasıl ödendiğini de gizlemek isteyenler olduğunu vurguladı. Her savaşın bir faturası olduğunu hatırlatan Arslanoğlu, şöyle konuştu: “Her savaşın kazananları ve kaybedenleri vardır. Savaşların kazananları belli, silah üreticileri, silah satıcıları, onlarla işbirliği yapanlar kazanırken, her ne hikmetse dünyanın neresinde olursa olsun bu faturayı ödeyenler de çocuklar, kadınlar, emekçiler, yani halklardır. Dünyaya ve coğrafyamıza hakim olan bu kurulu düzenden beslenenler, 10 Ekim 2015’te Ankara’da DİSK, KESK, TMMOB ve TTB tarafından düzenlenen “Emek, Barış ve Demokrasi” mitingini kana buladılar. 104 canımız, yoldaşımız, arkadaşımız, eşimiz, dostumuz, çocuğumuz, her yaştan onlarca insan vahşice, hunharca, acımasızca katledildi.”
Katliamın ardından bugüne kadar hiçbir sorumlu mahkemelerde hesap vermediğine, tek bir kişi bile istifa etmediğine dikkat çeken Aslanoğlu, dava avukatları somut delilleri ortaya koyduğu halde, katliam sorumlusu olmasına olan ve X-Y diye kodlanan kişiler hakkındaki dosyada hiçbir şey, tek bir işlem bile yapılmadığına işaret etti. Katliamla bağlantılı oldukları tespit edilen ve açık kimlikleri bilinen DAİŞ militanları hakkında hiçbir işlem yapılmadığı gibi, bütün evraklar avukatlar tarafından mahkemeye sunulmasına karşın savcılığın aldığı kısıtlılık kararıyla dosya gizlenmeye çalışıldığını belirten Aslanoğlu, “Katliamın planlayıcısı şahıs ihbar edildiği, katliamdan bir gün önce kimlik bilgileri tespit edildiği halde hakkında hiçbir işlem yapmayan ve yargılama boyunca delilleri gizleyerek, evrak göndermekten imtina ederek görevini yapmayan kamu görevlileri hakkında da tek bir işlem yapılmadı. Katliamın doğrudan faili olan kişiler hakkında görevlerini yapmayan ve hakkında suç duyurusunda bulunulan Gaziantep Emniyeti personeli hakkında soruşturma dahi açılmadı. Katliama ilişkin görevlerini ve sorumluluklarını yerine getirmeyen Ankara Emniyeti personeli hakkındaki suç duyurusunda ise hızla ve hiçbir inceleme yapılmaksızın dosya kapatıldı” dedi.
10 Ekim katliamı davasında 8 yıldır adalet mücadelesi veren avukatların gerçekliği kimi yönleriyle apaçık ortaya sermiş olmasına karşın, siyasi iktidar hala gerçekleri ve gerçek failleri gizlemenin, örtbas etmenin telaşı içerde olduğunun altını çizen Aslanoğlu, “ Çünkü bütün suçları, sorumlulukları ve suç ortaklarıyla birlikte yakalandılar. Katillerin kim olduğunu anlamak için katliamın kimleri ve neyi hedef aldığını görmek yeterlidir. Katliamı planlayanları, engel olmayıp destek verenleri, katliamın ardından ambulans yerine TOMA gönderenleri, yaralılara ve kitleye gazla saldıranları ve onları yönlendirenleri asla ve asla unutmayacağız! Gerçek failleri ısrarla koruyanları, gizleyenleri unutmayacağız! Tek tek hesap soracağız ve bir bir hesap verecekler” vurgusunda bulundu.
“Bu ülkede barış istemenin bedelini canlarımızla ödedik” diyen Aslanoğlu, bu vahşi katliamı yapanlar ve yaptıranlar da mutlaka cinayetlerinin bedelini ödeyeceklerini kaydetti. Her ne yaparlarsa yapsınlar saltanatları bir gün mutlaka yıkılacağını vurgulayan Aslanoğlu, şunları kaydetti: “Kalleşçe vurarak, öldürerek, bizi kardeşlikten-barıştan vazgeçireceğini sananlar bilsin ki ağıtlarımız, gözyaşımız, acılarımız ve öfkemizle birleşmeye devam edeceğiz! Kalplerimiz özgür, eşit, demokratik ve adil bir ülke için birlikte atıyordu, şimdi yumruklarımız da bu amaca ulaşmak için beraber gökyüzüne uzanıyor.10 Ekim’de yitirdiğimiz güvercinlerimizi anarken şunu bir kez daha hatırlatalım ki; barış içinde, kardeşçe, özgürce, insanca yaşanan bir ülke için mücadeleyi sürdürmek, 10 Ekim’de yitirdiğimiz barış güvercinlerimize borcumuzdur. Er ya da geç, katiller kaybedecek, emek-barış-demokrasi kazanacak!”